Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/1486 E. 2020/1355 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1486
KARAR NO: 2020/1355
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2020
NUMARASI: 2020/155 Esas, 2020/166 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle, … Limited Şirketinin, dava dışı …, … ve … tarafından 13.03.2003 tarihinde 100.000,00-TL sermaye ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce tescil edilerek “… Limited Şirketi” unvanıyla beşerî veteriner zirai ve ev haşere ilaçlarının ticaretini yapmak üzere kurulduğunu, 27.07.2012 tarihinde şirket’in kurucu ortaklarından ve davacı ile davalının öz babası …ın, davacı ve davalı ile ayrı ayrı hisse devir sözleşmeleri yaparak davacı ve davalının da şirket ortağı olduğunu, davacının şirket paylarını …’dan satın almak için satış bedelini tamamen ödediğini, akabinde 10.08.2012 tarihinde Şirket sermayesi, her bir pay 100,00-TL değerde olmak üzere 20.000 payla 2.000.000,00-TL’ye çıkarıldığını, daha sonra davacı ile davalı ve dava dışı diğer ortak tarafların ortak babası …’ın aralarının bozulduğunu ve davacıyı şirkette istemediklerini söyleyerek şirket paylarını kendilerine devretmeye zorlamaları üzerine davacının, davalı …’a şirkette bulunan hisselerini satış yetkisi veren bir vekaletname keşide ettiğini, bu vekaletname ile 07.11.2014 davalı tarihinde davalıya ait payların tamamını …’a satarak devretttiğini va davacının şirket ortaklığının sona erdiğini, davalı vekâletnameyi kullanarak davacının şirkette olan 300.000,00-TL nominal değerli 3.000 adet payının devrini gerçekleştirmiş ise de davacı ve ailesinin hakkı olan satış bedelini hiçbir şekilde müvekkile vermemiştir. satış bedelini hiçbir şekilde davacıya vermediğinden bahisle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı tarafından vekâleten satımı yapılmış ancak bedeli ödenmemiş olan … Limited Şirketi’nin 300.000,00-TL toplam nominal değerli 3.000 adet payının değerinin belirlenerek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama verilen 2019/316 E-478 K sayılı kararı ile davacının davalı ile arasında bulunan … Ltd Şti’nin satış yolu ile devrine ait devir bedelinin ödenmediği hususunda toplandığı, davalının ise incelenen İTO kayıtlarından da anlaşıldığı üzere ticari kaydının bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Verilen karar tarafların istinaf etmemesi üzerine İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmiş olup, bu mahkeme tarafından verilen 2020/155 E-2020/166 K sayılı kararı ile de tarafların arasındaki davanın 6102 Sayılı Kanun’un 4 ve 5.maddeleri gereğince ticari dava olmadığı uyuşmazlığın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan dava olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekiline müsnet karar elektronik ortamda tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince 30/04/2020 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; e-tebligat yoluyla 22.04.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılan 02.03.2020 tarihli kararın kesinleştirilmesiyle, bahsedilen iki karar doğrultusunda İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesin arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan, dosyanın yargı yerinin belirlenmesi adına İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili hukuk dairesi’ne gönderilmesi talep edilmiştir. Bu nedenle; davacı taraf yasal süresi içinde dilekçe vermiş olsa da esasen kararı belli bir gerekçe ile istinaf etmediği, mahkemeden kararın kesinleştirilmesiyle beraber görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesini talep ettiğinden, dosyanın kesinleştirilmesinin yapılarak görevli olan 37. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Dosyanın kesinleştirilmesinin yapılarak görevli olan İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMEK ÜZERE ilk derece İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE, Dair, HMK m.352 uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 08/10/2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.