Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/1226 E. 2022/2646 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1226
KARAR NO: 2022/2646
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2020
NUMARASI: 2019/521 Esas, 2020/70 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 26.040,00 TL asıl alacak ve 194,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.234,76 TL üzerinden icra ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız, dayanaksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğinden itirazın iptalini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilinin bilahare davalıya talebi üzerine elden 46.000,00 TL nakit borç verdiğini ve karşılığında da davalının icra takibine dayanak, lehtarının müvekkili davacının olduğu, 20/10/2018 keşide tarihli, 46.000,00 TL bedelli çeki keşide ederek müvekkiline verdiğini, çek bedelinin ödenmediğini, davalının ricası üzerine müvekkilinin, borcun ödeneceği inancıyla çeki bankaya ibraz etmediğini, müvekkili tarafından davalıya verilen 46.000,00TL’lik nakit borçta 19.960,00TL’sinin ödendiğini, kalan 26.040,00TL’sinin ödenmediğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini, arabuluculuk dava şartını yerine getirdiklerini, çekin kambiyo hukuku vasıflarını kaybettiğini ancak davalının çekteki imzasına itiraz etmemesi sebebi ile temel ilişkiye dayalı olarak söz konusu çekin yazılı delil başlangıcı sayılacağını ve her türlü delil ile ispatının mümkün olduğunu, ispat külfetinin davalıda olduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, yargılama sırasında davalının borcunun 19.960,00TL’sini müvekkilinin tek ortak ve yetkili olduğu …Ltd. Şti’ye ait … AŞ’deki banka hesabına müvekkiline ödenmek üzere EFT yolu ile ödendiğini ve bu şirketin banka hesap hareketlerinin celbini talep ettiklerini mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, ekte sundukları 12/11/2018 tarihli … A.Ş. dekontundan anlaşılacağı üzere davalı şirketin dava ve takip konusu çeke atfen ” 20/10/2018 tarihli çekin istinaden 46.000,00 TL meblağlı” EFT açıklaması ile müvekkilinin sahibi ve yetkilisi olduğu …Ltd. Şti’nin … A.Ş.’deki hesabına ve borca mahsuben 6.000,00TL’lik ödeme yaptığını ve buna ilişkin dekont sunduklarını ayrıca 01/11/2018 tarihinde 5.000,00 TL, 02/11/2018 tarihinde 4.000,00TL, 05/11/2018 tarihinde 4.960,00 TL, 12/11/2018 tarihinde 6.000,00TL, 05/11/2018 tarihinde 2.490,00TL, 15/11/2018 tarihinde 2.490,00TL ödeme yaptığını, bakiye kısmı ödemediğini, buna ilişkin hesap hareketlerini de dosyaya ibraz ettiklerini, kalan borcun 26.040,00TL olduğunu, hesap hareketleri incelenseydi bu durumun açık bir şekilde ortaya çıkacağını, mahkemenin eksik ve hatalı inceleme ile karar verdiğini, takip ve dava konusu çekte lehtar davacının cirosu yok ise de, davacı tek yetkilisi ve sahibi olduğu ege sürat tarım şirketinin yetkilisi olarak cirolamış olması ve ayrıca çek aslının davacı lehtarın yedinde bulunması sebebiyle çekin yetkili hamili olduğunu, çekin davacının elinde olduğunu, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, davalı tarafın çekteki imzasına itiraz etmediğini, dosyaya sundukları bilgi ve belgelerin yazılı delil başlangıcı olduğunu, tanık dahil her türlü delil ile davanın ispat edileceğini, ayrıca kabule göre de yemin deliline dayandıkları halde mahkemece davalıya yemin teklifinde bulunmuş olmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ispat külfetinin davalı yanda olduğunu belirterek, kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili; müvekkilinin davalıya 46.000,00TL elden nakit borç para verdiğini, karşılığında davalının çek düzenlediğini, davalının bu bedeli 19.960,00 TL’sini müvekkilinin tek ve ortak yetkilisi olduğu …Ltd. Şti hesabına yatırdığını, kalan bedeli ise ödemediğini, çekin gününde ibraz edilmemesi sebebi ile kambiyo vasfı niteliğini yitirdiğini, davalının haksız şekilde icra takibine itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davacının icra takibine konu ettiği çek aslını sunmadığı, suretinin incelenmesi neticesinde davalı tarafından keşide edilen çekte davacının lehtar olduğu ve çekin arkasında bulunan ilk cironun davacıya ait olmadığı dolayısıyla bu çek suretinin davacı lehine yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği ve tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, alacağı ispata yarar başkaca bir delil sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından, borçlu …Ltd. Şti aleyhine 26.040,00TL çek alacağı, 194,76 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 26.234,76 TL’lik icra takibi başlatıldığı, bu takibin ilamsız icra takibi yolu ile başlatıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu görülmüştür. İcra dosyasında takip dayanağı olan çekin incelenmesinde; çek lehtarının … olduğu, düzenleyenin …Ltd. Şti olup, 46.000,00TL’lik çek olduğu ve bu çekin 20/10/2018 tarihinde düzenlenmiş olduğu, çek fotokopisine göre arka yüzünde …Ltd. Şti’nin cirosunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; çek 6102 sayılı TTK’nın 2.kitabı ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğler ile düzenlenen bir kıymetli evraktır. Çek, Kanunen emre yazılı kıymetli evrak olmasının yanında nama veya hamiline yazılı olarak da düzenlenebilir. Yargıtay içtihatlarında da belirtilmiş olduğu şekilde çek, yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmediğinde TTK’nın 796 ve 808.maddeleri gereğince alacaklı müraacat hakkını kaybettiğinden borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus özel yol ile takip yapılamayacağı gibi, dayanak belge bu hali ile adi havale vasfını taşımakta olup, imzası inkar edilmemiş olduğunda aksinin iddia eden tarafından ispatlanması gereklidir. Bu hali ile çek, çeki elinde bulunduran lehine yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Yani çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi halinde kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ancak, arada temel ilişki varsa çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya baktığımızda; davacının ticaret sicil memurluğu sitesinden yapılan tacir araştırması neticesinde, yargılamada beyanlarda adı geçen …Ltd Şti’nin ortağı olduğu, ayrıca gerçek kişi şeklinde de tacir kaydının mevcut olduğu, istinaf dilekçesi ekinde sunulan dekont örneklerine göre de çeke dayalı bir kısım ödemelerin davacının ortağı olduğu … Ltd Şti. hesabına ödemelerin yapıldığı, havale açıklamasına ise” 2018 vadeli çeke istinaden” şeklinde açıklamaların bulunduğu bu şekilde kısmi ödemelerin gerçekleşmiş olduğu, ancak bu ödemelerin davacıya değil de …Ltd Şti’ye yapılmış olduğu görülmektedir. Çekin süresinde bankaya ibraz edilmemiş olması sebebi ile temel ilişkide yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi ve bu kapsamda davacının delillerinin toplanması gereklidir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde çek aslını mahkemeye sunabileceklerini iddia ettiğinden, öncelikle çek aslı getirtilip duruşmada incelenerek, sonrasında ise iddianın tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği dikkate alınmak sureti ile taraf delillerinin toplanması ve neticede yargılama safahatine göre davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olduğundan gerekirse yemin deliline dayanma hakkı hatırlatılmak sureti ile sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması sebebi ile davacı vekil istinaf taleplerinde haklıdır. Kararın kaldırılarak yazılı eksikliklerin giderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Bu değerlendirmeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m.353/1-a-6 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/02/2020 tarih, 2019/521 Esas, 2020/70 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında gereği yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacının yatırmış olduğu 316.86 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 27/10/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.