Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/675 E. 2019/494 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/675
KARAR NO : 2019/494
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2018
NUMARASI : 2018/1302 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/03/2019
Taraflar arasındaki alacak davasında; ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı … ve … ile 17/10/2005 tarihinde yapılan adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi ile 160.000.00 USD bedel ile taşınmaz satıldığını, taşınmaz bedelinin KDV dahil 160.000.00 USD olarak peşin ödeneceğinin karalaştırıldığını, satış bedeline ilişkin faturanın kesilip alıcıya verileceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin 4. maddesinde satışa konu gayrimenkulün çekişmeli kısmının mülkiyetine ilişkin satıcı tarafından alıcı adına yapılacak tapu devrinin arsa sahipleri tarafından satıcıya devrinden sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, ilgili tapu devri ve tescil davasının derdest olduğunu, hükmen tescilden sonra alıcı adına tapu devrinin yapılabileceğini, taşınmazın zilyetliğini alıcıya devrettiğini, ilgili tapu iptal tescil davasının reddi halinde diğer hissedarlara tarafından alıcıdan talep edilebilecek her türlü bedelin satıcı firmaya ait olduğunu, alıcının da ödemek zorunda kalınan bu bedeli ödemeyi kabul ettiğini, taşınmazın mülkiyetinin arsa sahiplerinden satıcı lehine tapu devri yapıldığı tarihten en geç 7 gün içinde alıcı adına tapu devri yapılacak olduğunu, tapu devri yapılmadığı takdirde alıcının tek taraflı olarak akti feshetme yetkisi olup bu durumda satıcının peşin almış olduğu 160.000.00 USD ve 210.000.00 USD cezai şartı alıcıya ödeyecek olduğunu, yargılama dosyasının sözleşmenin imzalanmasına mütakip 3. yılında kesinleşmeyip tapuda ferağ veremeyecek durumda olması halinde alıcının tek taraflı olarak cayma hakkına sahip olduğunu, satış bedeli ve cezai şart toplamı ödemiş olduğu 370.000.00 USD karşılığı almış olduğu teminat mektubunu paraya çevirme hakkına sahip olduğunu, somut olayda alıcının sözleşmenin tarihi itibariyle 3 yılın sonunda 17/10/2008 tarihte cayma hakkını kullanmadığını, 10 yıl daha taşınmazı kullanmaya devam ettiğini ve bu güne kadar müvekkiline herhangi bir ihtar yapmadığını ve cayma hakkını kaybettiğini, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1228 esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptal davasının karara bağlandığını, ilgili taşınmazın tapusunun müvekkili adına tesciline karar verildiğini, dosyanın halen Yargıtay’da olduğunu, sözleşme hükmüne aykırı hareket ederek müvekkilinin vermiş olduğu teminat mektubunun nakde çevrilmesi için davalı … A.Ş.’ye müracaat ettiklerini, İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde teminat mektubunun paraya çevrilmemesi için ihtiyat tedbir talebinde bulunduklarını, mahkemenin tedbiri kabul ettiğini, ancak karar çıkmadan teminat mektup bedeli olan 370.000.00 USD’yi uhdelerine geçirdiklerini, şekle aykırı olan sözleşme ve cezai şart da dahil olmak üzere asıl borç ve ferilerin geçersiz olduğunu, sözleşmenin adi şekilde yapıldığını, teminat bedelinin daha önce tahsil edilen 160.000.00 USD takas ve mahsubuyla bakiye 210.000.00 USD meblağın nakde çevrilme tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte iadesi gerektiğinden, davalıların ayrıca mahrum kalınan kira bedelini ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğinin tespitine, 370.000.00 USD teminat bedelinin daha önce tahsil edilen 160.000.00 USD’nin takas ve mahsubuyla bakiye 210.00.00 USD’nin davalılardan faizi ile birlikte tahsilini, mahrum kalınan kira bedeli 884.000.00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalıların 3. şahıslarda ki tüm alacaklarına, banka hesaplarına ve adlarına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme ile 16/11/2018 tarihinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve delillerin toplanmamış olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından süresinde istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankaya söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilmesine yönelik diğer davalılar tarafından başvuru yapıldığından müvekkili tarafından bankanın bilgilendirildiğini, davalıların kötü niyetli olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği öncelikle teminat bedelinin TL’ye çevrilmesi gerektiğini, TL’ye çevrilmeden nakde çevrilmesinin yasal olmadığının bildirildiğini, bu uyarıya rağmen teminat mektubunu nakde çevirdiğini, İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/40 D.İş sayılı dosyasıyla verilen ihtiyati tedbir kararının kendilerini doğruladığını, mahkeme tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davalıların tüm mal varlığına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.İstinaf talebine karşı davalıların beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır.Dava; gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle sözleşmenin imzalanmasına müteakip 3. yılın sonunda tapu devri gerçekleşmediğinden peşin verilen bedel ve cezai şart bedeli karşılığı teminen verilen teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrildiğinin tespitine, peşin ödenen bedelin mahsubu ile bakiyenin davalılardan kira bedeli ile birlikte tahsili talepli davada, davalıların mal varlığına ihtiyati haciz konulması talebine ilişkindir.Taraflar arasındaki 17/10/2005 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde, taşınmazın tartışmalı olan mülkiyetinin davacı satıcı lehine tapu devri yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde davalılara tapu devri yapılacağı, yapılmadığı takdirde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceği, bu durumda peşin ödenen 160.000.00 USD ile 210.000.00 USD cezai şartın davalılara ödeneceği, aksi halde verilen teminat mektubunun nakde çevrileceği, devam eden yargılama dosyasının sözleşmenin imzalanmasına müteakip 3 yılın sonunda hala tapu devri verilemeyecek durumda olması halinde yine davalıların tek taraflı cayma hakkı olup satış bedeli ve cezai şart bedeli olan 370.000.00 USD’nin karşılığı olan teminat mektubunun nakde çevrilebileceği tarafların kabulündedir.İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1228 esas, 2015/52 karar sayılı ilamı ile 22/01/2015 tarihinde, dava konusu taşınmazın davacı şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, dosyanın Yargıtay’da olup; kararaın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/40 D.İş sayılı dosyasıyla, davacı şirketin davalılar aleyhinde teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesi için 22/10/2018 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davacı tarafından ise esas hakkındaki davanın HMK m. 397/1 gereğince yasal sürede davanın açıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasınnda adi olarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde var olan davacı ile dava dışı arsa sahibi arasındaki mülkiyet davasının 3 yıl içinde sonuçlanmaması halinde davalıya cayma hakkı tanındığı ve davalının cayma üzerine ise ödediği bedeli ve cezai şartı talep edebileceği kararlaştırılmış olup, sözleşmede ki kararlaştırılan süre bitiminden sonra davalıların söz konusu hükme dayanarak teminat mektubunu nakde çevirdikleri ve tapunun da verilmediği anlaşıldığından mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir.
Bu itibarla; istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine,2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 40,40 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 22/03/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.