Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/594 E. 2019/1665 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/594
KARAR NO : 2019/1665
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2017
NUMARASI : 2017/769 Esas, 2017/763 Karar
DAVANIN KONUSU: Arabuluculukta İcra Edilebilirlik Şerhi
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/10/2019
Taraflar arasındaki arabuluculukta icra edilebilirlik şerhi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı şerh verilmesine yönelik verilen karara karşı istinaf eden 3. kişi vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile talep eden şirket arasında 29/6/2017 tarihli Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı düzenlendiğini, icra edilebilirlik şerhi talep edilen 29/6/2017 tarihli Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı’nın, Arabuluculuk Daire Başkanlığının … sicil numaralı Arabulucu … tarafından tanzim edildiğini, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m. 18/3. uyarınca 29/06/2017 tarihli Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı için İcra Edilebilirlik Şerhi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, talebin 6325 sayılı Kanunun 18/3 maddesi gereği icra edilebilirlik şerhi verilmesine ilşkin olduğu, anlaşma metnine göre işin tacirler arasında olduğu ve anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olmadığı hususlarıyla sınırlı bulunması ve miktar itibariyle heyet görevinde olduğu ve uyuşmazlık konusu ile tarafların anlaştığı hususların arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olduğu gerekçesiyle talebin kabulü ile taraflar ve kefil olarak düzenlenen 29/06/2017 tarihli arabuluculuğu anlaşma tutanağının arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olduğuna daire şerh verilmesine karar verilmiş, karar kefil …. Ltd. şirketi tarafından süresinde istinaf edilmiştir.İsitnaf eden 3. kişi … Ltd. vekili istinaf dilekçesinde, asıl borçlu …. A.Ş. ile davacı arasında 29/06/2017 tarihinde arabuluculuk anlaşma tutanağı düzenlendiğini, müvekkili ile asıl borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, icra emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, Arabuluculuk Kanunu m. 18/3 gereğince incelemenin kapsamı, anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususuyla sınırlı olduğunu kanuni düzenlemede kefaletin şekil şartlarının incelenmesi gerektiğini TBK m. 583 gereğince kefilin sorumlu olduğu azemi miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olduğuna dair ifadenin müvekkili şirket yetkililerin kendi el yazılarıyla yazılmadığını bu şartlara uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve mahkemeninde verdiği icra edilebilirlik şerhinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, mahkemenin kararı dayanak gösterilerek müvekkili aleyhine alınan ihtiyati haciz kararıyla icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin talep edilen 280.869.72 USD alacaktan daha fazla mal varlığının haczedildiğini, kararın icra edilmesi durumunda müvekkili şirkette çalışan 50 kişinin işsiz kalacağını, arabuluculuk sözleşmesinin tüm tarafları tacir olsalar da sözleşmenin TBK m. 583’deki şartları taşıması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf talebine karşı davacı ve davalının beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.Dava; ticari ilişki nedeniyle alacaklı ve borçlu arasında yapılan arabuluculuk anlaşma tutanağında kefilin TBK m. 583’de belirtilen şekil şartlarına uyulmadığı iddiasıyla kefil yönünden verilen icra edilebilirlik şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir.Dosyada mevcut arabuluculuk anlaşma tutanağına göre alacaklı …. A.Ş. İle borçlu …. A.Ş.’nin 2 milyon 237.441 USD alacağın kabul ve ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığı, alacaklı ve borçlu tarafından tutanağın imzalandığı, borcun taksitler halinde ödenmesi karalaştırılmış ve borcun 1.320.134 USD tutarı için de kefil … Ltd. şirketinin kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmıştır.İstinaf yoluna müracaat eden …. Ltd’nin taraflar arasında yapılan 29/06/2017 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağında taraf olmasına rağmen istinaf konusu İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/769 Esas, 2017/763 Karar sayılı dosyasında taraf olmadığı, HMK m.50-294 uyarınca mahkeme hükmünün sadece mahkeme kararında taraf olarak görterilen taraflar yönünden hüküm ifade edeceği, üstelik 07/09/2017 karar tarihi itibarı ile 6325 sayılı Zorunlu Arabuluculuk Kanununun yürürlükte olmadığı ve mahkeme kararına karşı ancak davanın taraflarının kanun yoluna müracaat edebileceği istinaf konusu kararda istinaf yoluna müracaat eden 3. kişi … Ltd’nin taraf olmaması ve de kamu düzenine açıkça aykırılık da bulunmaması nedeni ile istinaf talebinin reddine; (6100 sayılı HMK 294 ve devamı maddeleri uyarınca bir mahkeme hükmünün ancak tarafları yönünden hüküm ifade edeceği istinaf yoluna başvuranın dava dilekçesinde taraf gösterilmediğinden) karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 02/10/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.