Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/3465 E. 2020/20 K. 08.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/3465
KARAR NO : 2020/20
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI : 2015/98 Esas, 2018/712 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/01/2020
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı TMSF tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, icra dosyası borçlusu … tarafından …. A.Ş’den, 26/08/2010 tarihli kredi sözleşmesi ile … plakalı otomobil satın alındığını, müvekkili …’ın satış kredisi kullanan …’nin kredi kefili olduğunu, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu …nin ödeme güçlüğüne düşmesi ve kredi taksitlerini ödememesi sebebi ile 2000 yılı Temmuz, Eylül, Ekim ayları taksitleri müvekkili tarafından yatırıldığını, 28/07/2000 tarihinde 342.000.000,00TL, 14/09/2000 tarihinde 348.000.000,00 TL, 12/10/2000 tarihinde, 300.000.000,00 TL ödeme yapıldığını, kredi borçlusu … tarafından borçların ödenmemesi sebebi ile …A.Ş tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu alacak için daha önce banka tarafından yapılan ilk icra takibinde müvekkili borcu sona erdiği halde ve aynı alacağa ilişkin TMSF tarafından yapılan ikinci icra takibine de itiraz söz konusu iken, davalı TMSF tarafından üçüncü kez haksız ve hukuka aykırı olarak takip başlatıldığı ve bu icra dosyası ile 09/09/2014 tarihinde müvekkili üzerine kayıtlı araçlar üzerine haciz işlemi uygulandığını, 2000 yılında borcun sona erdirilmiş olmasına rağmen aradan geçen 15 yıllık süreden sonra müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takipleri yapılması sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarar gördüğünden, davacının, davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespitini ve dava sürecinde icra baskısı altında borcu ödemek zorunda kalınması halinde istirdatını, icra dosyasında tüm hacizleri fekki ile neticede icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne yönelik karar tesis edilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davanın açıldığı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, daha öncesinden tedbir istemi hususundaki verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 19.Hukuk Dairesi’nce 26/03/2018 tarih ve 2018/670 Esas, 2018/548 Karar sayılı kararıyla, istinaf incelemesi yapılarak istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine yönelik kararlar tesis edilmiştir.
Dosyada ilk istinaf kanun yolu incelemeleri İstanbul BAM 19.Hukuk Dairesince yapılmış bulunduğundan, esas hakkındaki karar hakkında da istinaf kanun yolu incelemesinin 19.Hukuk Dairesi yapması gerektiğinden, Dairemiz istinaf incelemesi açısından görevli değildir. Dosyanın 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2.Dosyanın görevli olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 08/01/2020 günü kesin olarak oy birliği ile karar verildi.