Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/3380 E. 2020/334 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/3380
KARAR NO : 2020/334
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI : 2019/74 Esas, 2019/641 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin kendisine ”bedava tatil kazandınız” denilenerek Yalova Termal’de bulunan tesislerine davet ettiklerini ve sözleşme imzalattıklarını, karşılığında 11 adet her biri 305,00 TL bedelli toplam 3.355,00 TL bono verdiğini ayrıca peşinat olarak da 200,00 TL tahsil edildiğini, sözleşmenin imzalandığı günden bu tarafa tapuya tescil edilmediğini ve sözleşmeden yararlanamadığını, hakkında icra takibi başlatıldığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince; zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; 6102 TTK 5/A maddesi gereğince konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olduğunu menfi tespit davası için bu düzenlemenin olmadığını, İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi’nin bu yönde kararları bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İstinaf talebine karşı davalının beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.Dava, devre mülk sözleşmesi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.Taraflar arasında 23.11.2014 tarihinde “hisseli gayri menkul satış sözleşmesi” başlığı altında devre mülk sözleşmesi imzalandığı ve davacının işbu sözleşme nedeni ile borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.6502 sayılı yasa m. 50 gereğince devre mülk sözleşmesi adı geçen yasa 3/1-L bendi gereğince taraflar arasında bir tüketici işlemidir. Hal böyle olunca; ihtilafa bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu nedenle mahkemesince görev hususu değerlendirilmeden zorunlu arabuluculuk nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacı istinaf talebinde haklıdır.Bu itibarla; HMK m.353/1-a-3 gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;İstinaf Başvurusu Yönünden;1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 25/09/2019 tarih, 2019/74 Esas, 2019/641 Karar sayılı Mahkeme KARARININ KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,Dava Yönünden; 1.İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin GÖREVSİZLİĞİNE,2.Dosyanın YETKİLİ VE GÖREVLİ İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMEK ÜZERE kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 3.Avukatlık vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece verilecek esas kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 12.02.2020 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.