Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/2587 E. 2019/1804 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/2587
KARAR NO : 2019/1804
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : 2014/470 Esas, 2019/802 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 27/08/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle; Müvekkilinin babası …’in 19/12/2012 tarihinde vefat ettiğini, vefatından sonra 15/10/2010 – 15/11/2010 ve 15/12/2010 ödeme tarihli her birisi 14.000,00 TL olmak üzere toplam 42.000,00 TL’lîk üç adet senet sebebiyle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ve İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/188 E. 2013/198 K. sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararının uygulanarak babasına ait ve babasından kalan tek malvarlığı olan Beyoğlu’ndaki taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin varlıklı birisi olduğunu, davalılara borçlanması için hiçbir sebebinin bulunmadığını, ölümünden bir süre önce bir evi ve otomobilinin satıldığını, senetle alacaklı olan davalı …’nın müvekkile 42.000,00 TL verebilecek ekonomik durumunun bulunmadığını, aralarında senetlerin verilmesine esas olan herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin 2010 yılında alzheimer hastalığına yakalandığını, 2010 Mayıs ayında unutkanlık şikayeti başlayan müvekkilinin bir süre sonra yer, kişi, zaman oryantasyonunu kaybettiğini, ne yaptığını bilemez duruma geldiğini, satışların da bu tarihten sonra başladığını, kişisel ihtiyaçlarını görememesi, saldırganlık davranışları göstermesi nedenleriyle 05/10/2010 tarihinde Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinit Hastalıkları Hastanesine yattığını, bu tarihten sonraki hayatını hastanelerde yaşamak zorunda kaldığını, hastalığın süratli seyri sonucunda hastanenin 24/12/2010 tarihli raporu düzenlediğini, vekaletname vermesinin mümkün olmaması nedeniyle eşi … müvekkilinin mirastan hiçbir şey alamaması için iptali istenen senetleri tanzim ederek, muhtemelen ne yaptığını bilmeyen müvekkiline imzalattığını, müvekkilin senetlerin tanzim edildiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunmadığını, davalıların ve ikinci eşinin murisin hastalığı sonucu hukuki ehliyetini yitirmiş olmasından istifade ettiklerini, her ne kadar senetlerde tanzim tarihi 01/02/2010 olarak gösterilmiş ise de, bu tarihin her zaman atılmasının mümkün olduğunu, murisin alzheimer hastası olması sebebiyle yer, kişi, zaman gibi kavramlardan yoksun olması, ikinci eşi … ile davalılardan …’nın murisin mirasından % hisse alacak olan oğlunu saf dışı bırakmak, mirastan mal kaçırmak için malvarlığını satarak ve satış bedellerini kendi üzerlerine geçirdiklerini, diğer davalı …’a da senetleri ciro ederek cirantanın senet metni dışında itirazlardan istifade ettirmeyi planladıkları, murisin son ve tek kalan taşınmazına da bu alacak sebebi ile haciz koyarak müvekkilini babasının mirasından hiçbir şey alamayacak duruma getirmek istediklerini beyanla, müvekkilinin murisi …’in borçu olduğu 15/10/2010 – 15/11/2010 ve 15/12/2010 ödeme tarihli her birisi 14.000,00 TL olan toplam 42.000,00 TL’lik üç adet senedin iptaline, aksi takdirde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilesini talep ve dava etmiştir.Dava, fiil ehliyetinin bulunmaması hukuki nedenine dayalı kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş bölümü ile ilgili 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı kararı ile 02.09.2019 tarihinden itibaren geçerli İş bölümü Kararı uyarınca 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s.Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.T.B.K.nun 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması,dava konusu uyuşmazlığın H.S.K.’nun iş bölümü Kararı hükümleri uyarınca 16. Hukuk Dairesinin görevini düzenleyen 2 maddesi “Deniz Hukuku, Kooperatifler Hukuku, Taşıma Hukuku ve Sigorta Hukuku uygulamasından ve istisna sözleşmelerinden doğan davalar hariç olmak üzere;a) İİK’nın 67. maddesine göre açılan ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar,b) İİK’nın 69. maddesinden kaynaklanan borçtan kurtulma davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar,c) İİK’nın 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit ve istirdat davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar,” uyarınca görevli Daire 16. Hukuk Dairesi görevlidir.Ancak dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2019 tarih ve 2019/2112 Esas, 2019/1797 Karar sayılı dosyası ile Dairemize görevsizlik kararı verilmiş olup, dosyadaki uyuşmazlığın çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.Bu itibarla, Dairemizin görevsizliğine, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaati hasıl olmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Dairemiz ile 16. Hukuk Dairesi arasında çıkan görev uyuşmazlığının çözümlenmesi ve görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 17/10/2019 günü, kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.