Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/200 E. 2019/783 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/200
KARAR NO : 2019/783
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2018
NUMARASI : 2018/253 D.İş, 2018/245 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Taraflar arasındaki davada, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin verilen ara karara karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden 15/02/2019 günü heyetçe yapılan incelemede sonunda HMK m. 356 uyarınca açılan duruşmaya binaen Dairemizce yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Talep eden vekili talep dilekçesinde; müvekkilinin, borçlu davalının keşideci olduğu 15/12/2015 vade tarihli 100.000,00 TL’lik senedi tahsil edemediğini, sözlü ve yazılı ihtarlara rağmen senet bedelini ödemediğini, davalı borçlunun üçüncü şahıslarda hak ve alacakları ile haczi kabil mallarının olduğunu, alacak miktarı itibariyle bunları kaçırma veya gizleme ihtimali yüksek olduğundan 100.000,00 TL alacağa yürütülecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, davalının taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesinin 09/03/2018 tarihli kararıyla %15 teminatla (15.000,00 TL) ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş ve davalı tarafından süresinde ihtiyati haciz kararına itirazı edilmiş, bunun üzerine mahkemesince murafaa duruşması açılmış ve 21/05/2018 tarihli celsede “iş bu senet sair teminat ipotekleri çözüldüğünde düşer” ibaresi yer aldığı, bu haliyle kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, talep eden vekili tarafından karar süresinde istinaf edilmiştir.Talep eden vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu ve takibin kesinleştiğini, ekte sundukları ödeme emrinden de anlaşılacağı üzere yerel mahkemece celp edilip incelenen icra dosyasının ihtiyati haciz talebine konu bono ile ihtiyati haciz kararı arasında hiçbir alaka bulunmadığını, bono üzerinde kayıtsız şartsız borç ikrarı bulunduğunu, “iş bu senet sair teminat ipotekleri çözüldüğünde düşer” ibaresinin bulunmadığını, kaldı ki teminat kaydı içeren kambiyo senedinin hangi ilişkisinin teminatı olduğu açıkça belirtilmediği hallerde, bu kaydın bulunmasının senedin kayıtsız şartsız ödenmesi vasfını ortadan kaldırmayacağını, dosyada mevcut 15.000,00 TL nakit teminat bedeli icra takibi kesinleşmiş olmasına ve karşı tarafça herhangi bir dava olmamasına rağmen iade edilmediği gibi, vadeli bir mevduat hesabına yatırılıp nemalandırılmadığını, böylelikle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İstinaf talebine karşı karşı tarafın beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.Talep, şirket yetkilisi karşı tarafın, şirketin bankadan çekmiş olduğu kredi nedeniyle, kefalet amaçlı kredi borcu kadar taşınmaza ipotek konulması karşılığında teminat amaçlı verilen bono nedeniyle borçlunun malvarlığına ihtiyati haciz konulması talebine ilişkindir.Talep eden dava dilekçesine ekli olarak, keşidecisi … olan 26/11/2015 tarihinde keşide edilen, 15/12/2015 vadeli 100.000,00 TL’lik senedi …’ye “kayıtsız şartsız ödeneceği, bedelin ahzolunduğu” ibaresiyle düzenlenmiş ve mahkemesince bu bono nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmiş, ihtiyati hacze itirazı üzerine yapılan murafaa duruşmasında ise bu defa senet üzerinde “iş bu senet sair teminat ipotekleri çözüldüğünde düşer” ibaresinin yer aldığı ve bu haliyle kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Davalı borçlu ihtiyati hacze itirazı dilekçesinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında senetle ilgili takip yapıldığını belirtmiş olup, dolayısıyla iki farklı icra dosyası ve iki farklı bonodan söz edilmektedir. İstanbul…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile talep eden tarafından karşı taraf aleyhinde 08/03/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takip başlatılmış ve takip dayanağı olarak da 26/11/2015 İstanbul keşide tarihli, keşidecisi … olan 15/12/2015 vadeli 100.000,00TL bedelli alacaklısı … adına düzenlenen bono gösterilmiştir. Bononun ön yüzünde ve arka yüzünde davalının iddia ettiği, “iş bu senet sair teminat ipotekleri çözüldüğünde düşer” ibaresinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine tarafların kabulünde olduğu üzere bu ibare bulunan başka bir senet söz konusu olup, onunda başka bir icra davasına konu edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla takibe dayanak olarak gösterilen bono nedeniyle alacağın İİK m. 257 gereğince muaccel hale geldiği anlaşıldığından, mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı isabetli iken, itiraz üzerine iş bu kararın kaldırılması usul ve yasaya uygun değildir. Talep eden istinaf talebinde haklıdır. Bu itibarla, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.İstinaf başvurusunun kabulüne, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca itirazın kabulüne dair mahkeme kararının kaldırılmasına, 2.Davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; İstanbul 26/11/2015 keşide tarihli, 15/12/2015 vadeli, keşidecisi … olan 100.000,00TL’lik bonodan dolayı 100.000,00TL ile sınırlı olmak üzere davalının borca yetecek kadar taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine %15 olarak hesaplanan 15.000,00TL teminat karşılığında İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz konulmasına, Gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 3.İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve duruşma sayısı da birden fazla olmasından dolayı, yürürlükteki AAÜT ikinci kısım ikinci bölümünün 17/b fıkrası uyarınca 2.725,00TL maktu ücreti vekaletin karşı taraftan alınarak talep edene verilmesine,4.Talep edenin yargılama boyunca yapmış olduğu 98,10TL başvurma harcı, 35,90TL istinaf karar harcı ve yargılama gideri olan 173,000TL toplamı 307,00TL’nin karşı taraftan tahsili ile talep eden verilmesine,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 16/04/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.