Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/1755 E. 2019/1567 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2019/1755
KARAR NO : 2019/1567
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2019
NUMARASI : 2018/116 Esas, 2019/290 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinede özetle; Hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile ayrıca yine Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyaları ile 03/04/2016 keşide tarihli 20/04/2016 vade tarihli, yine 03/04/2016 keşide tarihli 20/05/2016 vade tarihli kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, yine aynı icra dairesinin … esas sayılı icra dosyası ile 03/04/2016 keşide tarihli ve 20/06/2016 vade tarihli ve takip eden aylara ilişkin sıralı senetlere dayılı olarak toplamda 20.090,82 TL alacak nedeni ile icra takibi başlatıldığını, her iki dosyadaki alacaklarda, alacaklı gözüken …’ın çalışmış olduğu … Ltd. Şti.den elindeki sunmuş olduğu 04/04/016 vade tarihli 03/04/2016 keşide tarihli 19950,00 TL ‘lik bedelini ödediğini, sonradan tarafların yırttığı senetten anlaşılacağı gibi ve ayrıca yine tapusunu sunduğu ve sözleşme başlığı altında düzenlenen 03/04/2016 tarihli sözleşme ile Beycilerdeki 1521-25 parsel de kayıtlı 300 m²lik hisseyi satın aldığını, bunun 20.000,00 TL sini peşin ödediğini, kalan 22.000,00 TL sini de icra takibine konu senetleri imzalayarak verdiğini, ancak daha sonra anlaştıkları yerden değil, farklı bir parselden üstelik haciz, ipotek ve davalıdır şerhi olan bir taşınmazdan 300 m² dair hisseyi verdiklerini, bu senetleri bu yerin kalan parasını taksitle ödemek için verdiğini, ancak sözleşmeye uymayarak hata nedeni ile farklı bir yerden kendisine hisse verildiğini, Bu nedenle bu senetlerin bu sözleşmeye dayalı olarak 6502 sayılı TK 22 ve devamı maddeleri gereğince kanunen nama yazılı senetler olup edimlerin yerine getirilmediğinden dolayı iptalinin gerektiğini, çünkü tarafından Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/162 esas sayılı dosya ile hem hataya dayalı tapu iptali tescil hem de takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine dair dava açtığını, bu davanın sonuçlanmasına kadar gerekirse taksite konu bu senetlerin icra takibine konulamayacağı nedeni ile iptalinin ve icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını talep ettiğini, çünkü konunun ihtilaflı olup yargıya intikal ettiğini, Ayrıca Tüketici Kanunundaki düzenlemeye göre bu senetler nedeni ile hakkında icra takibi yapılamaz bu nedenle takibe konu senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.Davanın açıldığı Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi davacının talebi kapsamında uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle Silivri Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı tesis etmiştir.Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de, açılan davada uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanması nedeniyle, davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı tesis ederek, dosyanı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devretmiştir.Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi de yaptığı yargılama neticesinde, İstanbul 12. Tüketici Mahkemesinin 2018/17 Esas sayılı dosyası ile açılan iş bu dava arasında derdestlik ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Davalar arasında derdestlik ilişkisinin bulunmadığını, derdestlik koşulları oluşmadığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İddia, savunma ve dosya kapsamında dava, İİK 72/3 maddesi kapsamında açılmış menfi tespit istemine yöneliktir.Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerekmektedir. Göreve ilişkin kararlarda müktesep haktan söz edilemeyeceğinden, öncelikle Dairemizce resen uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin tespiti açısından inceleme yapılmıştır. Davacı davalı aleyhine davasını ilk olarak Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinde açmıştır. Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle, Silivri Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı tesis etmiş ise de, bu kararda isabet bulunmamaktadır.Davacı davalı ile birlikte iş bu davada, dava dışı olan şahıslardan taşınmaz satın aldığını, ancak hile ve aldatmaya maruz kaldığını iddia ederek dava açmıştır. Davacı ile davalı arasındaki temel ilişki taşınmaz alım satım ilişkisidir. Davacı satın aldığı taşınmaz açısından tanzim ettiği senetlerin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak eldeki menfi tespit davasını açmış bulunduğundan, 6502 sayılı TKHK’nın 3/1-k maddesi gereğince davacı tüketici konum ve sıfatında bulunmaktadır. Yine taraflar arasındaki ilişki aynı Yasa’nın 3/1-L maddesi uyarınca tüketici işlemi niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevlidir. Tüketici mahkemeleri görevli olduğundan davanın ilk açıldığı Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin görevsizliğe yönelik kararının usul ve yasaya aykırıdır. Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerine dosyanın devredildiği Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi ve son olarak Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesine karşı karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmaksızın yargılamaya devam edilerek karar tesis edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Belirtilen bu nedenlerle, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ve Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin kararlarının kaldırılması gerekmektedir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.İstinaf talebinin kabulüne, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2019 tarih ve 2018/116 Esas, 2019/290 Karar sayılı kararı ile Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarih ve 2017/165 Esas, 2017/1348 Karar sayılı kararlarının KALDIRILMASINA, Uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna, davanın esastan görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine,2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davacının istinaf başvurusu için yapmış olduğu yargılama giderlerinin görevli mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 18/09/2019 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.