Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2019/12 E. 2021/1362 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/12
KARAR NO : 2021/1362
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2018
NUMARASI : 2017/580 Esas, 2018/876 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı asil Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davada dava dilekçesinde özetle; davalıya 3.750,00 TL borç verdiğini, davalının da kendi el yazısı ile 03/01/2011 düzenleme, 01/02/2014 vade tarihli bonoyu düzenlerek kendisine verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattığını, davalı borçlu tarafından Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/168 Esas sayılı dosyası ile borca itiraz edildiğini ve kendisinin savunması alınmadan takibin iptaline karar verildiğini, Yargıtay temyiz sınırı aldında kaldığından temyiz talebinin reddedildiğini ileri sürerek; 3.750,00 TL’nin 01/02/2014 tarihinden geçerli yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 04/04/2017 tarih, 2017/160 Esas, 2017/177 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ olunduğu, davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince “Davanın KABULÜ ile 3.750,00 TL ‘nin 01.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bu dava ile ilgili olarak davacı tarafından Bakırköy …İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı dosyasından takip başlatılmış olup, davalının ödeme emrini süresi içerisinde itiraz etmesi nedeniyle Bakırköy 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/168 Esas sayılı dosyasından açılan itirazın kaldırılması davasında davalının haklılığı görüldüğünden davanın reddine karar verildiğini, ayrıca davalının iş bu dava konusu bono ile ilgili olarak tahrifat iddiasıyla Bakırköy CBS’ye yaptığı suç duyurusu ve tanzim edilen iddianame sonrasında davacının evrakta sahtecilik nedeniyle ceza aldığını, bilahare bu davayı açtığını, açılan davada, davalıya borç verdiği karşılığında bu bononun verildiğini iddia ettiğini, netice itibariyle itfa sebebiyle iptaline karar verilen takibin ve devamında üzerinde oynama yapılmış olması sebebiyle senet hakkında sahtecilik suçu işlediğine karar verilen davacının açtığı iş bu davada tekrar bir borcun varlığına karar verilmesinin ve davalının ödediği bir borcu tekrar ödemesi gibi bir yükün altına sokulmak istenmesinin kabul edilemeyeceğini, bononun zaten zaman aşımına uğradığını, tüm bu hususlar göz önüne alınmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; tüm iddia ve beyanlarını tekrar ederek, davalının istinaf dilekçesinde dosyaya sunduğu fatura ile borcu ödediğini iddia ettiğini, yargılama esnasında dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığını, yargılama sırasında mahkemece davalıya ödemeye ilişkin belgelerini sunması için 2 hafta süre vermesine rağmen belge sunulmadığını, bu nedenle bu belgelerin kabul edilmeyeceğini, davacının ticaretle uğraşan bir kişi olmadığından sunulan faturanın muhatabı olmadığının açık olduğunu, faturaların davacı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca tanzim tarihi 03/01/2011 tarihi olup, fatura tarihlerinin senedin tanzim tarihinden öncesine ait 28/12/2010 tarihli olduğunu, faturaların menşei Türkiye olmayıp, geçerli olup olmadığının bile belli olmadığını, bono zaman aşımına uğramış olsa bile TBK’dan kaynaklanan nedenlerle sözleşmeden kaynaklanan zaman aşımının 10 yıl olduğunu belirterek istinaf nedenlerinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından;Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.Davacı, davalıya talebi üzerine 3.750,00 TL borç para verdiğini, bunun karşılığında da davalının el yazısı ile bu miktarda 03/01/2011 tanzim ve 01/02/2014 vade tarihli bonoyu imzaladığını, ancak bu bono nedeniyle yasal yollardan tahsilat yapamadığı için iş bu alacak davasını açtığını iddia etmektedir.Yapılan yargılamada Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/160 Esas-177 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava nedeninin bono olması nedeniyle TTK 776 ve devamı maddeleri ile 4/1-a maddesi gereğince ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kanaati ile görevsizlik kararı verildiği ve Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça senet kapsamındaki borcun ödendiği yönünde Bakırköy 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşmiş 2015/168 Esas- 509 Karar sayılı Kararı kapsamında, borcun ödendiğine dair kesin delil niteliğinde kesinleşmiş karar bulunduğu anlaşılmış olmakla, davalı istinaf talebinde haklıdır.Bu itibarla; davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A.İstinaf Başvurusu Yönünden;1.Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 24/09/2018 tarih, 2017/580 Esas, 2018/876 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,3.Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 162,14 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, B.Davanın Esası Yönünden; 1.Davanın REDDİNE, 2.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,3.Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacının yatırdığı 64,05 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4,75 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 4.İlk derece mahkemesi kararı sonrası 11/12/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile vergi dairesine yazılan harcın davalı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz sunulduğunda iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6.Bakiye gider avanslarının taraflara iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 08/07/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.