Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/455 E. 2018/419 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2018/455
KARAR NO : 2018/419
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : 2017/1374 Esas, 2017/1190 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Taraflar arasındaki alacak davasında; Kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen Karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalının davacıya 600.000 USD karşılığı mermer satması hususunda tarafların sözlü olarak anlaştıklarını, davacı tarafından davalıya elden 600.000 USD ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafından 600.000 USD’lik mermer teslim edilmediği gibi, paranın da iade edilmediğini; bunun üzerine, davacının davalıdan belge talep ettiğini ve davalının da ortağı olduğu dava dışı …l Şirketi tarafından davadışı … (lehtar) emrine keşide edilmiş olan toplam 600.000 USD bedelli 4 adet senedi (bonoyu) imzalayarak davacıya verdiğini, işbu senetlerin verilmesinden sonra da mermerlerin teslim edilmediğini; böylece davalıya yapılmış olan 600.000 USD ödemenin sebepsiz hale geldiğini ileri sürerek 600.000 USD’nin Türk Parası karşılığı olan 1.479.360,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davalının yetkilisi olduğu dava dışı ….Şirketi ile davacı arasında sözlü şekilde yapılan sözleşmeyle, dava dışı …. Şirketi tarafından davacıya 700.000 USD bedelli mermer satımı hususunda anlaşmaya varıldığını, 700.000 USD’lik bedelin davacı tarafından ….Şirketine ödendiğini, Sözleşme konusu mermerlerin peyderpey teslim edilmesi zorunlu olduğundan, mermerlerin bir kısmının davacıya teslim edildiğini; bir kısmının ise teslim edilmediğini, davacının talebi üzerine, davalının yetkilisi olduğu … Şirketi (keşideci) tarafından davacının kuzenine ait olan … Şirketi (lehtar) emrine düzenlenen ve toplam bedelleri 600.000 USD olan 4 adet senedin teminat olarak davacıya verildiğini, davacının iddia ettiği gibi davacı ile davalı arasında akdedilen 600.000 USD bedelli mermer satımına ilişkin bir sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya elden 600.000 USD bedel ödemesi yapılmadığını, kaldı ki davacının bu iddiasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkemece; somut uyuşmazlıkta tarafların tacir olmadığı, dava konusu edilen senetlerinde TTK m. 776 hükümlerinde belirtilen bono vasfında olmadığınından davanın mutlak ve nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle TTK m. 5/3 ve HMK m. 114/c uyarınca mahkemenin görevsizliğine, başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının vergi kaydı altında mermer alışverişi yapan gerçek kişi tacir olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde davalının davacı ile yetkilisi bulunduğu …l Ltd Şti. adına mermer alışverişi yaptığını beyan ettiğini, davalının bahsi geçen şirketin tek başına imza yetkilisi olmadığından davanın şahıs adına açıldığını, senetlere yazılı delil başlangıcı olarak dayanıldığını, senetler nedeniyle alacaklı oldukları iddiasında bulunmadıklarını, senetlerin bono vasfı taşıyıp taşımamasının önemli olmamasına rağmen görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, taraflar arasında sözlü alım satım ilişkisinden kaynaklanan temel ilişkiye dayalı sebepsiz zenginleşme tazminatı talep edilmiş olmakla, dava TTK m. 4 kapsamında ticari dava olmadığından mahkemenin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir.
Bu itibarla, istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK. m. 353/(1-b-1) hükmü uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2.İşin duruşmasız incelenmiş olması nedeni ile AAÜT. m. 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK. m. 360 yollamasıyla m. 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına ,
4.Harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5.Dosyanın mahal mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemede sonunda 08/03/2018 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.