Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/3145 E. 2021/864 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/3145
KARAR NO : 2021/864
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2018
NUMARASI: 2014/912 Esas, 2018/48 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Ticaret Ltd Şti’de sigortalı, imza yetkisine sahip müdür olarak göre ve yaptığını, çalıştığı firmanın talimatı ve talebi üzerine …’de toplantı organizasyonu yapılması için şirket adına anlaşma imzaladığını, toplantının … adına yapıldığını, fotoğraf, tanık ve mail yazışmaları ile sabit olduğunu, organizasyona katılan şahısların bir kısmının katılım bedelini davacı karşı davalı şirkete bir kısmının da … firmasına yaptığını, yedi adet firmanın ödemeyi davalı karşı davacı firmaya yaptığını, … firmasının yetkilisi … şirkette konakladığını, davacı karşı davalı firmanın katılımcılardan tahsil ettiği bedeller için şirketler adına fatura ve tahsilat makbuzları düzenlediğini, kalan bakiye içinde … firmasına 206.000-TL’lik fatura gönderdiğini, davacı karşı davalı firmanın faturaya karşılık olarak teminat olarak müvekkilinden 100.000’er TL’lik senet aldığını, bu senetlerden birinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, sözleşmenin … firması adına yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacıyla yapılan görüşmede borcu kendi ödeyeceğini belirterek 2 adet senet verdiğini, bu senetlerden birisine dayalı olarak icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu senedin düzenlendiği tarihte ortak olmak üzere anlaşma yapmış olduğunu, … Ltd Şirketinde imza yetkisine sahip müdür olarak çalıştığını, bu dönemde … Ltd Şirketi adına davalı şirket tarafından … bir satış organizasyonu düzenlenmesi için hazırlanan sözleşme nedeniyle asıl borçlu … Limited Şirketi adına fatura kesildiğini, davalının güvence talebini karşılamak üzere müvekkile asıl borçlu … Ltd Şirketi tarafından verilen talimat doğrultusunda davaya konu 24.02.2012 keşide tarihli, 15.05.2012 ödeme tarihli 100.000 TL bedelli bono düzenlenerek verildiğini, davalı şirket tarafından …Otel’ de … Limited Şirketi adına düzenlenen organizasyon için faturanın geçerli bir neden olmaksızın iptal edildiğini, asıl borçlu şirket olan … Limited Şirketi adına … tarafından Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına 2012/46984 soruşturma sayılı dosyası ile yapılan şikayette, … de yapılan organizasyondan haberleri olmadığını, bu nedenle faturayı iptal ettiklerini, ancak … organizasyonun başından sonuna kadar otelde kalarak organizasyona katıldığını, müşterilerin büyük bir bölümünün ödemelerin de … Ltd Şirketi adına tahsil edildiğini, organizasyonun … Ltd Şirketi adına yapıldığını, takibe konu olan senedin, kambiyo alacağı niteliğinde değil, şartları olan bir hizmet alımından kaynaklanan güvence bedeli olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemece eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava; dava dışı … Ltd Şirketi ile davalı arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle davacının keşide ettiği senedin teminat senedi olması sebebiyle davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.Davacı dava konusu senedin şirket yetkilisi olduğu … Ltd Şirketi ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi kurulduğunu, sözleşmenin teminatı olarak şirket yetkilisi olarak kendisinin senedi düzenleyerek verdiğini iddia etmektedir. Dava konusu yapılan, bir diğer ifade ile davada talep sonucu olarak varlığı ileri sürülen sübjektif bir hakkın var olup olmadığının anlaşılması, maddi hukukun o hakkın doğumunu veya sona ermesini kendisine bağladığı vakıaların doğru olup olmadığının tespit edilmesi sonucunda mümkün olur. Dava konusu hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemine ispat denir. (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.II, 6,b, İstanbul 2001, s. 6196; Postacıoğlu, İ. E./Altay, S.: Medenî Usul Hukuku Dersleri. 7.b, s. 558, n. 1069; Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, C.I-II, İstanbul 2000, s.612; Tanrıver, S.: Medenî Usûl Hukuku, C.I, Ankara 2016, s.741; Pekcanıtez. H./Atalay. O./Özekes, M.: Medenî Usûl Hukuku, 13.b., Ankara 2012, s.538).Vakıa (olgu) kendisine hukuki sonuç bağlanmış olaylardır. Bir vakıanın ispatı için başvurulan araçlara ise delil (kanıt) denir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu delilleri senet, yemin, tanık, bilirkişi, keşif ve uzman görüşü olarak sıralamıştır.HMK’nun 266. maddesinde; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Tarafların bilirkişi incelemesine dayandıkları göz önüne alındığında, davacının iddialarının ve davalının savunmasının değerlendirilmesi için davalı ile dava dışı … Limited Şirketi arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa dava konusu senedin teminat senedi olarak düzenlenip düzenlenmediği konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, davacı istinaf talebinde haklıdır.22.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile 6100 s.HMK’nın 353/1-a-6.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca “ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış olması, tarafların tüm delillerinin değerlendirilmeden hükümde yeterince değerlendirilmemiş olması” nedenleriyle 6100 s.HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne , HMK m.353/1-a-6 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 17/01/2018 tarih, 2014/912 Esas, 2018/48 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda eksikliklerin giderilmek suretiyle yargılama yapılması hususunda dosyanın kararı veren BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacının istinaf talebinin kabulüne karar verildiğinden peşin olarak yatırılan 35,90TL’nin talep halinde davacıya iadesine,5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 27/04/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.