Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/2936 E. 2019/230 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
…BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2018/2936
KARAR NO : 2019/2
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:… 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2018
NUMARASI : 2011/433 Esas, 2018/415 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı borçluların murisi… arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi gereği …’a … numaralı kredi kartı verilerek kapatıldığını, kredi hesabı kat edilen…’a 2.282,59TL’ye ulaşan borcun ödenmesi için 26/03/2010 tarihli ihtarname borçlu adresine gönderildiğini, ancak tebliğ edilemediğini, asıl borçlu …’ın vefat etmesi üzerine mirasçıları hakkında alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, icra takibine davalı borçluların asıl alacağa, faiz ve ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu, bu itirazların haksız olduğunu, bu nedenlerle davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takip tarihi itibariyle banka alacağının takip talebindeki şartlarla tahsili için takibin devamına karar verilmesini, haksız yere itirazda bulunan davalı borçluların %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen borcun müvekkillerin miras bırakanı …’ın öldüğü tarihte ödemeden acz içinde olduğunu, TMK m.605 gereğince mirasın reddedilmiş sayıldığını, bu nedenle …’ın dava ve takip konusu borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bir müvekkilin mirası reddetmiş, diğerleri için de mirasın reddedildiği kanun gereğince sayılmış olduğundan davanın reddini talep etmekte olduklarını, ayrıca yetkili mahkemenin Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, HMK m. 119/1 f ve g maddelerinin yerine getirilmediğini, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, borç muaccel hale gelmemiş olduğu için müvekkillerin icra dosyasına yapılan itirazlarının haklı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; dahili davalı mirasçılar tarafından mirasın reddedildiği anlaşılmakla mirasçılara husumet yöneltilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili süresinde istinaf dilekçesi ibraz etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan muaccel borcun tahsili için öncelikle muris … hakkında icra takibi başlatıldığını, takip tarihinden önce borçlunun vefatı nedeniyle bu defa mirasçıları hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, mirası reddeden mirasçının … olduğunu, ancak 22/07/2010 tarihinde mirası reddetmiş ise de, borca itiraz dilekçesinde bu durumdan bahsetmediğini, itirazın iptali davasının açılmasına sebebiyet verdiğini, davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretini kabul etmediklerini, vekalet ücretine ilişkin ilama dayalı olarak İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, bu nedenle tehiri icra taleplerinin bulunduğunu, hükmün vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.Davalılar vekili istinafa cevabında; istinaf nedenlerine itiraz ettiklerini, muris …’ın öldüğü tarihte ödemeden acz içinde olduğunu, TMK m. 605 gereğince mirasının reddedilmiş sayıldığını, …’ın mirası reddinin 22/07/2010 tarihli kararla tespit ve tescil edildiğini, diğer müvekkillerinin ise İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/409 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddi davası açtıklarını, bu durumun tespit ve tescil edildiğini, bu nedenler mirasçıların sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, kararın istinaf talebinin reddi ile kararın onanmasını talep etmiştir.Dosya kapsamı incelendiğinde; davalılar icrada borca itiraz etmiş olup, dava tarihine kadar mirası reddettiklerini bankaya ve icra dosyasına bildirmemelerinedeniyle dava tarihinde davacı dava açmakta haklı olup ilk derece mahkemesince davacı aleyhine vekalet ücretine hükmolunması hatalı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin bölümünün kaldırılmasına “davanın reddi nedeniyle taraflar lehine vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına” şeklinde hükmün düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A.1.HMK m. 353/1-b-2 uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf talebinin kabulüne
2.İstinaf başvurusunun duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.Davacının yatırdığı 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
B.1-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınan 47,67TL peşin harçtan, alınması gereken 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 11,17TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin bölümünün kaldırılmasına Davanın reddi nedeniyle taraflar lehine vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına,
5-Bakiye gider avanslarının taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 14/02/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.