Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/2817 E. 2018/1981 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2018/2817
KARAR NO : 2018/1981
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2018
NUMARASI : 2017/884 Esas, 2018/546 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacı şirketin … Bayisi olduğunu, işyerlerinde araç satışı ve servis hizmeti verdiğini, davalı tarafın takibe konu fatura ile iki adet araç satın aldığını, ancak araç bedellerinin ve giderlerinin kısmen ödenmediğini, bu nedenle takip başlatıldığını, davalının araç satın alma eyleminin ticari amaçlı olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının gerçek kişi tacir sıfatına haiz olup olmadığının araştırıldığı, ticari işletme kaydının mevcut olmadığının tespit edildiğini, potansiyel mükellef kaydı bulunduğunu, araçların ruhsat kaydında kullanım amacının hususi olduğunu, bu nedenlerle ticari dava niteliğinde bulunmayan davanın usulden reddi ile dosyanın İstanbul Asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar karşı davalı vekili süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararında görevli mahkemenin asliye hukuk olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, 6502 sayılı Kanun kapsamında davacının tüketici olduğunu, tüketici mahkemelerinin görevli olacağını, bu yönden kararın bozulmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı gerçek kişinin ticari sıfatını bulunmadığından bahisle, araç alım satımına ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu yönünde karar verilmiştir. TTK 4/2 maddesinde açıklandığı üzere, davalının tacir olmadığı, dava konusu 2 adet aracın trafik ruhsat kaydında kullanım amacının hususi olarak belirtildiği, dava konusunun ticari işletmeye ilişkin olmadığı hususları dikkate alındığında mahkemece asliye hukuk mahkemelerinin görevli olması gerektiği yönündeki değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının 2 adet araç satın aldığı ve satın alma tarihinden kısa bir süre sonra üçüncü kişiye devrin gerçekleştiği hususu dikkate alındığında, davalının 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici sıfatına da haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK m.353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,
4.Alınması gereken harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 14/11/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.