Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/2188 E. 2021/57 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2188
KARAR NO: 2021/57
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI: 2015/1197 Esas, 2018/308 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/01/2021
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … A.Ş. arasında 01.05.2011 tarihinde Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin konusunun müvekkili tarafından davalı … adına Güney Doğu Avrupa’da liman yatırımları imkânlarını araştırmak, …’e sunmak ve … tarafından uygun bulunan yatırımların geliştirilmesi, gerçekleştirilmesi çerçevesinde danışmanlık yaptığını, Sözleşme’nin giriş kısmı ve 1. maddesinde; davacı müvekkilinin danışmanlık hizmetlerinin içeriğinin detaylı bir şekilde belirtilmekle birlikte, bu sözleşmede özel olarak belirlenmiş danışmanlık konusu, Karadağ’da … adı altında faaliyet gösteren Adria-Bar Limanı’nın, özelleştirme ihalesine İhale konu hisselerinin davalı tarafından satın alınması talebine ve işlemine müvekkili tarafından bedeli mukabilinde verilecek danışmanlık hizmeti olduğunu, sözleşme kapsamında, müvekkilinin tüm mesaisini, bilgi ve birikimini, kişisel iş ilişkilerini Bar Limanı’nın hisselerinin davalı tarafından satın alınması işine yönlendirdiğini, davalı’nın bilgi ve onayı dahilinde, kendisi dışında bir takım 3. kişi teknik danışmanları da dahil ederek, ihale sürecini başarıyla yönettiğini, müvekkilinin bu emeğinin karşılığında, davalı söz konusu Adria- Bar Limanının özelleştirmeye konu kargo terminalini işleten vc otuz yıllık imtiyazı elinde bulunduran … adlı şirketin 64.5% hissesinin sahibi olduğunu, söz konusu limana ilişkin teknik bilgiler ve limanın bölgedeki önemi …’in resmi internet sayfasında açıkça belirtilmekte olduğunu, bu ihaleye davalı tarafından girilmesi ve ihalenin kazanılmasına ilişkin müvekkilinin yaptığı tüm çalışmaların dilekçe ekinde sunulan yazışmalar ile sabit olduğunu, davalının müvekkiline sözleşme uyarınca hak etmiş olduğu bir yıllık danışmanlık hizmet bedellerine tekabül eden aylık ücret bedellerinin: Euro 2.000X12 ay Eur 24.000 ve başarı primi: Eur 29.000.000X0.2%: Eur 58.000 hesabıyla) toplam Euro 82.000.- (Seksen iki bin Avro) ile buna ek tazminat tutan olan; Euro 200,000 (İki yüz bin Avro) olmak üzere; toplam: Euro 282.000 (İki yüz seksen iki bin Avro) borcu bulunmakta olduğunu, söz konusu tutara ilişkin ödeme talebi, davalı’ya Beşiktaş … Noterliği aracılığıyla 17/11/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı bir ihtarname gönderilerek ihtar edilmiş olup iş bu konuya ilişkin tebliğ tarihinden itibaren davalı’dan herhangi bir cevap alınamadığı ve halen bir ödeme yapılmamış olduğundan iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin toplam Euro 282.000 (İkiyüzseksenikibinAvro)’lık alacağından şimdilik 24.000 Euro’luk kısmının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun madde 4/a’da belirlenen faiz oranları uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ve Davacı arasında 01.05.2011 tarihli Sözleşme akdedildiğini, iş bu sözleşme ile davacının Karadağ ‘daki Bar Limanı ihalesi de dahil olmak üzere Güney Doğu Avrupa pazarında yatırım yapmaya ilgi duyan davalı şirkete sözleşmenin süresi boyunca kargo hacmi ve turistik ziyaretlerin hacimlerinde büyüme fırsatı olduğu sahalarda proje belirlenmesi, oluşturulması ve tasarlanması, proje analizlerinin yürütülmesi, ekonomik parametrelerin tespit edilmesi, projelere ilişkin siyasi ve bürokratik onay elde edilmesi, kamu ihalesinde karşılanması gereken kriterler, projelere ilişkin siyasi ve bürokratik onay elde edilmesi, kamu ihalesinde karşılanması gereken kriterler, projeleri gerçekleştirmek için elde edilmesi gereken resmi izinler, lisanslar ve onayların alınması hususlarında yardımcı olmayı taahhüt ettiğini, anılan hizmetlere karşılık davacıya ödeme yapılacağını, sözleşmenin sona erdiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, Davacının delil gösterdiği hiçbir yazışmanın davacının onun sonuca yönelik bir ifada bulunduğu anlamına gelmediğini, oysa bu tür bir işte görev alan bir danışmanın her şeyi koordine etmesi gerektiğini, tüm süreci başından sonuna dek takip etmesi ve işin her aşamasında iş sahibine hizmet ve rapor vermesi gerektiğini, danışmanın böyle bir çabası ve girişimi olmadığı için hükümde bahsi geçen orana kadar kararlaştırılmış bir başarı priminin dahi söz konusu olmadığını, bir başka deyişle tarafların başarı priminin ne kadar olacağını kararlaştıracak raddeye dahi gelmediklerini, bu nedenlerle ve mahkemece re’sen dikkate alınacak gerekçelerle; haksız ve hukuka aykın davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Dosya arasına alınan bilgi, belgeler, sözleşme ve ihtarnameler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı ve bilirkişi rapor ve ek rapor gereği 78.192,00 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 24.000,00 Euro (78.050,00 TL)’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar süresinde davalı ve davacı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre Karadağ’da … adı altında faaliyet gösteren Adriya-Bar limanının özelleştirme ihalesine konu hisselerinin davalı tarafından satın alma talebine ve işlemine müvekkili tarafından bedel mukabilinde danışmanlık hizmeti verildiğini, sözleşmenin 5.maddesi uyarınca sözleşme süresince aylık 2.000 Euro ödemeyi, ayrıca ihalenin … tarafından kazanılması halinde de toplam proje tutarının on binde 2’sinden az olmamak kaydıyla başarı prim bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, dava konusunu oluşturan ücret alacağı toplamının sözleşme çerçevesinde 282.000 Euro olduğunu, müvekkilinin hakketmiş olduğu 1 yılllık danışmanlık hizmet bedeline tekabül eden proje tutarının on binden 2’sinden az olmamak kaydıyla başarı priminin 58.000 Euro olduğunu, gerek bilirkişi, gerekse mahkeme tarafından dikkate alınmayan sözleşmenin 8.maddesinde tazminat adı altında düzenlenen herhangi bir tarafın diğer tarafın ağır ihmali veya kasıtlı hareketi nedeniyle zarara maruz kalması halinde karşı tarafın zararına neden olan tarafın 200.000 Euro’yu aşmamak kaydıyla tazminat ödeyeceği hükmü gereğince davalının ihaleyi kazanması için müvekkilinin tüm mesaisini ve emeğini bu işe vakfetmesine rağmen davalı tarafından kasten devre dışı bırakılmak suretiyle, 01/05/2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan ücret alacaklarını bugüne kadar tahsil edemeyecek müvekkilinin zararı oluştuğunu, bilirkişi ve mahkemenin cezai şart olarak bu maddeyi ele almayıp, tazminat niteliğinde değerlendirmesi gerektiği davacının bu meblağı talep hakkına engel olmadığını, sözleşmenin 8. Maddesinde belirtilen tazminat talebiyle mahkemenin herhangi bir karar oluşturmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve tüm talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen 24.000 Euro’nun davacının sözleşme gereği talep hakkı bulunduğunu iddia ettiği danışmanlık ücreti, başarı primi ve ek tazminata ilişkin olup, davacının bu talep kalemlerini alacağından herhangi birine özgülemediğini, davacının bilirkişi ek ve kök raporuna karşı itiraz dilekçesi içeriğini Dairenin dikkatine çekmek istediğini, davacının en baştan beri danışmanlık hizmet ücreti başarı primi ve tazminat alacağının bulunduğunu iddia ettiğini, delilerin bu şekilde toplandığını, tahkikatın tamamlandığını ve mahkemenin 24.000,00 Euro talep ile ilgili alacak kalemleri yönünden somutlaştırması için davacıya iki hafta kesin süre verdiğini, davacının ise 19/03/2018 tarihli dilekçesi ile iki talebinden feragat ettiğini, davacının taleplerinin salt danışmanlık ücretine ilişkin olmadığının yerel mahkemenin gerekçeli kararında dahi ifade ettiğini, böylelikle mahkemenin kendi içerisinde çelişki içinde olup, gerekçeli kısmında reddedilmesi gerektiğini beyan ettiği başarı primi ve ek tazminat taleplerine ilişkin hiçbir hüküm kurmadığını, oysa ki davacının bu talepler yönünden davadan feragat ettiğini, bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca 19/03/2018 tarihli beyan dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabulünün de mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesi nedeniyle alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında 01/05/2011 tarihinde yapılan danışmanlık sözleşmesi gereği davalı adına Güneydoğu Avrupa’da liman yatırımları imkanlarını araştırmak, davalıya sunmak, davalı tarafından uygun bulunan yatırımların geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesi çerçevesinde danışmanlık hizmeti verdiği, sözleşmenin 1. maddesine göre, özel olarak belirlenmiş danışmanlık konusu Karadağ’da … adı altında faaliyet gösteren Adria-Bar limanın özelleştirme ihalesine konu hissesinin davalı tarafından satın alınması talebine ve işlemine davacının bedel mukabilinde danışmanlık hizmeti verdiği, yine sözleşme kapsamında söz konusu limanın özelleştirmeye konu kargo terminalini işleten ve 30 yıllık imtiyazı elinde bulunduran dava dışı yabancı şirketin %64,5 hissesine davalının sahip olduğunu, sözleşmenin 5.maddesi gereği ücretin kendisine ödenmediğini, yine sözleşmenin 8.maddesi gereğince tazminat ödenmesinin de kararlaştırıldığını, toplamda 282.000,00 Euro davalının borcu olduğunu iddia ederek, ancak şimdilik 24.000 Euro alacağının faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı tacir olup, davacının tacir olup olmadığı dosya kapsamı itibariyle anlaşılamamıştır. Mahkemenin görevi yönünden bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Görev kamu düzenini ilgilendirdiğinden yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınmalıdır. 22.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile 6100 s.HMK’nın 353/1-a-6.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca “ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış olması, tarafların tüm delillerinin değerlendirilmeden hükümde yeterince değerlendirilmemiş olması” nedenleriyle 6100 s.HMK 353/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekir. Bu itibarla; yukarıda belirtildiği üzere; davacı ve davalının istinaf talebinin bu sebeplerle kabulüne, HMK m.353/1-a-6 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görev kamu düzenini ilgilendirdiğinden davacının tacir olup olmadığı Vergi Dairesine, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret Sicil Memurluğuna vs. müzekkere yazılıp araştırılarak sonucuna göre görev hususunun değerlendirilerek hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının ve davalının istinaf başvurularının KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/03/2018 Tarih, 2015/1197 Esas, 2018/308 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacının yatırmış olduğu 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5.Davalının yatırmış olduğu 1.333,00 TL istinaf nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 6.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 27/01/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.