Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/1994 E. 2018/1934 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2018/1994
KARAR NO : 2018/1934
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2017
NUMARASI : 2016/744 Esas, 2017/279 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …bank A.Ş. hakim ortakları …Gurubuna dahi…AŞ.’nin Bakanlar Kurulu Kararı gereğince davacı TMSF’ye devredildiğini, davalının söz konusu şirkette muhasebe müdürü olarak istihdam edildiğini, şirkette bu görevle çalıştığı dönemlerde şirkete ait bir kısım taşınmazların satış işlemlerinin yapılması konusunda kendisine verilen vekaletnamelere istinaden taşınmaz satışından elde ettiği bedeli şirket hesaplarına aktarmadığından davalı nezdindeki alacakların fon kurulunun aldığı kararla temlik alındığını, temlik alınan alacağın takip ve tahsilinin fon tarafından yapılmasına karar verildiğini ve takip kapsamında yapılan tahsilatın Danıştay 13.Dairesi kararı gereğince kendisine iade edildiğinden, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durmasına sebebiyet verdiğinden haksız itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davanın açıldığı İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesince, iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine yönelik karar tesis edilmiştir. Bu karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı mahkemenin görevli olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacı kurumun devraldığı şirketin muhasebe müdürü olarak iş sözleşmesiyle çalışan davalının, şirketin taşınmazlarının satışına ilişkin verilen vekaletname kapsamında elde ettiği bedeli şirkete iade etmemesi, zimmetine geçirmesinden kaynaklanan alacağın tahsili hususunda başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine yönelik olması nedeniyle, davacı fonun devraldığı şirket ile davalı muhasebe müdürünün aralarındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisi olması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme iş mahkemeleridir. Bu nedenle karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir.
Bu itibarla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK m.353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,
4.Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 13/11/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.