Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/1733 E. 2020/1340 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1733
KARAR NO: 2020/1340
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2014/295 Esas, 2018/444 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; eczane sahibi dava dışı …’in eczanesinin devri hususunda davalı … ile anlaştığını, bu devir karşılığının bedeli olarak … tarafından davalıya toplam 278.767.43 TL bedelli (3) adet satış faturası kesildiğini, davalının bu borcunu ödememesi üzerine …’in İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe geçildiğini, bu takibe geçildikten sonra mevcut icra dosyasından doğan alacağın, … tarafından müvekkiline temlik edildiğini, borçlu tarafından toplam 278,767.43 TL faturaya karşılık 02/05/2013 tarihinde 76.000 TL bedelli çek, 17/05/2013 tarihinde 25.000 TL senet ödemesi yapıldığını, davalının durumunun sıkışık olduğunu, paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine …’in fatura bedellerine ilişkin yapılan ödemenin 51.000 TL’sini, davalıya yeniden elden verdiğini, borçlu davalının itiraz dilekçesinde, faturalarda listeler halinde belirtilen muhtelif ilaç ve kozmetik ürünlerin varlığına itiraz etmiş ise de karşılıklı olarak düzenlenen, borçlunun kaşe ve imzasını taşıyan her irsaliyeli faturaya ek olarak yine davalının imza ve kaşesini taşıyan eczacı … ile akdedilmiş ilaç satış protokollerinin mevcut olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve diğer masrafların davalı yana yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ne takip alacaklısının ne de müvekkilinin ilaç takip sistemi kayıtlarında satıldığı iddia edilen bu ilaçların kaydının mevcut olmadığını, müvekkili eczacı olup, adına eczane açmak için … ile 05/02/2013 tarihli devir sözleşmesi imzalandığını, dava dayanağı icra takibi tarafları aleyhine, resmi evrakta sahtecilik, dolandırıcılık, görevi götüyer kullanma, tehdit gibi sair suçlardan devam eden yargılama ve kovuşturmaların akibetininin huzurda görülen davanın sonucunu etkileyeceği için, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılık Makamının 2013/84002 soruştura nolu dosyasının, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/ 338 esas sayılı dosyasının, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu 2013/Ş1201 – 2014/1438 K. Sayılı kovuşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davacı/alacaklıya her hangi bir borç olmaması, takip mesnedi faturanın mal ve hizmet faturası değil, 05/02/2013 tarihli devir nedeniyle ve eczaneyi devreden / temlik veren … tarafından dolandırcılık kastıyla alınmış olması, faturalara konusu ilaç ve kozmetik ürünlerinin tarafımıza verilmemiş olması, bu hususun taraf defter ve kayıtları yanında İTS kayıtlarından da ortaya çıkacak olması nedeniyle, haksız ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, davacı/takip alacaklısın haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatmış olması nedeniyle haksız ödeme emri ve takibin iptaline, %20 den aşağı olmamak kaydıyla haksız icra tazminatına, her türlü yargılama haç ve gideri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava dışı … ve davalı … arasında 05/02/2013 tarihli devir sözleşmesi imzalandığı buna göre … Eczanesi olarak faaliyette bulunan yerin 20.000 TL nakit 180.000 TL çek ile ve 18/09/2013 tarihinde 40.000 TL nakit olmak üzere 240.000 TL karşılığında …’e devredildiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin eczanenin devrine ilişkin olduğu, devir sözleşmesinin dava konusu fatura muhteviyatı ilaçları kapsamadığı, İstanbul Anadolu C. Başsavcılığı 2015/1558 nolu iddianamesinde de belirtildiği gibi tarafların eczanenin devri konusunda anlaştıklarını ve eczanenin devrine ilişkin 30/01/2013 tarihli satış sözleşmesinin ve bu sözleşme hükümlerine göre toplam 240.000 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığının davalı … ve dava dışı temlik eden …’in kabul ettikleri, faturalar nedeniyle 316.000 TL ödeme iddiasında bulunan davalının, davacı tarafından kabul edilen 02/05/2013 tarihli 76.000 TL ve 17/05/2013 tarihli 25.000 TL olmak üzere 101.000 TL ödeme dışında kalan 215.000 TL tutarlı ödeme iddiasını kanıtlayamadığı, davacının takip tarihi itibariyle 278.767,48 TL – ( 76.000 + 25.000 ) =177.767,48 TL bakiye alacağı olduğu halde, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, eksik ve hatalı bilirkişi incelemesine göre yemin delili değerlendirilmeden ve davacı tarafa defalarca verilen kesin süreler içinde sunulmayan kayıt ve belgeler dikkate alınarak ve alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilerek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava ” Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali” talebine ilişkindir. Davacı taraf işletme esasına göre defter tutarak faaliyet gösteren dava dışı eczacıdan temlik alan alacaklı olup, davalı da aynı şekilde faaliyet gösteren ve temlik eden eczacıdan eczane ve ilaçları devralan eczacı olduğundan taraflar arasındaki satış ve devir ilişkisine dayanan uyuşmazlık 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine görev ticari dava mahiyetindedir. 6102 Sayılı TTK’ nın 4.ve 5.maddeleri ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK’nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK’nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerine aittir. Bu itibarla, HMK m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerinden birine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Dosyanın görevli olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesine gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 07/10/2020 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.