Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/1568 E. 2019/141 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2018/1568
KARAR NO : 2019/141
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2017
NUMARASI : 2014/1147 Esas, 2017/538 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 05/06/2008 tarihinde yapı denetim hizmet sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirketin sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirdiğini ve yapı denetim hizmetini sunduğunu, ancak davalı tarafın hizmet bedelinin ödenmesine yönelik konuda sürekli sorunlar yaşandığından davalının oğlunun yetkilisi olduğu dava dışı şirket ile borcun ödenmesi hususunda 01/08/2011 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında işin 05/12/2011 tarihinde biteceği varsayılarak bu tarih itibariyle davacı şirketin hakkettiği yapı denetim hizmet bedeli 106.248,00 TL olarak hesaplandığını ve bu bedelin dava dışı şirket tarafından ödendiğini, ancak işin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde 05/12/2011 tarihinde sona eremediğini, davacı tarafından 10/06/2013 tarihine kadar hizmet verilmesine rağmen verilen hizmetin bedeli ödenmediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla hak ettiği 60.426,00 TL bakiye yapı denetim hizmet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince verilen ıslah dilekçesiyle de 99.374,47 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili ilk derece mahkemesindeki savunmasında özetle; davalının sadece kendisinin imzaladığı 05/06/2008 tarihli sözleşme ile bağlı olduğunu, davacı şirket ile dava dışı müteahhit arasında akdedilen 01/08/2011 tarihli sözleşmenin davalıyı bağlamayacağını, sözleşmenin kamu düzenine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğundan bu sözleşmeyle davalıdan talepte bulunamayacağını, davalının imzaladığı sözleşme kapsamında yapı denetim hizmeti bedelini 05/06/2008 tarihinde akdedilen sözleşme kapsamındaki alacağın 15 nolu bağımsız bölümün davacıya devri yoluyla ödenmiş bulunduğundan herhangi bir borcu bulunmadığından haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; taraf delilleri toplanmış, ilgili belgeler celp edilmiş ve dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacı … hizmet şirketinin aldırılan bilirkişi raporuyla sunduğu hizmet bedelinin 205.622,47 TL olarak hesapladığı, 01/08/2011 tarihli sözleşme uyarınca davacı şirketin 106.248,00 TL yapı denetim hizmet bedelini tahsil ettiğinden, bu bedelin düşülmesi neticesinde davacı şirketin 99.374,47 TL hizmet bedeli alacağı olduğundan ve 01/08/2011 tarihli sözleşmenin yapı denetim sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, borca katılma ve ödemeye ilişkin protokol niteliği taşıdığından davalının bu yöndeki savunmaları kabul edilmeyerek davanın kabulüne yönelik karar tesis edilmiştir.
Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını aynen tekrarla, davalının, davacı ile arasındaki 05/06/2008 tarihli yapı denetim sözleşmesi hükümleriyle bağlı olduğunu, bu sözleşme kapsamında yapı denetim hizmet bedelini davacının tahsil ettiğinden davalıdan alacağının bulunmadığını, davalı şirket ile dava dışı müteahhit şirket (… Ltd.Şti.) arasında akdedilen 01/08/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunu ve kamu düzenine aykırı olduğunu, bu sözleşme hükümlerinin davalıyı taraf olmaması nedeniyle de bağlayamayacağı ve bu sözleşmeden dolayı davalının sorumlu olmayacağını, söz konusu sözleşmenin geçersiz olduğunun bilirkişi raporuyla da hesaplandığını, bu sözleşmenin geçersiz olduğunun davacı tarafından açılan Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1373 Esas sayılı dosyasından da geçersiz olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, davacı tarafa sözleşme kapsamında yapı denetim hizmeti bedeli olarak 15 nolu bağımsız bölümün devredilerek ücretin ödendiği, söz konusu taşınmazın devir tarihindeki rayiç bedelinin yapı denetim ücreti olarak hesaplanması gerektiğini, bu şekilde yapılan hesaplamada davacı şirketin alacağının olmadığının ortaya çıkacağını, mahkemenin aksi kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesine verdiği cevapta özetle; mahkeme karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, sonradan akdedilen 01/08/2011 tarihli sözleşmenin borca katılma ve davalının yanında borcun birlikte üstlenilmesi olduğunu, söz konusu borca katılma sözleşmesinin herhangi bir geçerlilik şartı olmadığını, yapı denetim hizmetinin davacı şirket tarafından verildiğini ve bu borçtan yüklenici ve arsa sahibinin sorumlu olduğunu, davalı tarafından yapı denetim hizmeti borcunun ödenmediğini, 01/08/2011 tarihli sözleşmeyle dava dışı müteahhit şirketin yetkilisi olan davalının oğlunun, babası adına borcun kısmen ödendiğini, tapunun davalının bilgisi ve istemi çerçevesinde oğluna verdiği vekaletname ile devrin gerçekleştiğini ve yapılan hesaplamanın 05/06/2008 tarihli yapı denetim sözleşmesi esas alınarak alacak miktarı tespit edilmiş bulunduğundan, davalının istinaf talebinde haklı olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosya istinaf incelemesi amacıyla Dairemize gönderilmiş ve Dairemizce yapılan ilk incelemede davalı …’ın karardan sonra istinaf aşamasında vefat ettiği anlaşıldığından, HMK m.55 uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair Dairemizce karar tesis edilmiş, Dairemiz kararı üzerine veraset belgesinin ibraz edildiği ve davalı mirasçılarının davaya dahil edildiği, böylece HMK m.55 gereğince işlemlerin tamamlandığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; dava, yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine yöneliktir.
Uyuşmazlık, davacı şirket ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar yapı denetim hizmetini sunan davacı şirket TTK kapsamında şirket olması nedeniyle tacir ise de, davalı arsa sahibinin tacir olduğu hususunda dosyada herhangi bir iddia, belge ve delil bulunmamaktadır.
Dava TTK m.4 kapsamında ticari dava niteliğinde bulunmadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleri değil, asliye hukuk mahkemeleridir. Görev kamu düzeninden kaynaklandığından resen nazara alınmıştır.
Bu itibarla, esas incelenmeden HMK m. 353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın esastan görülmesi için dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK m. 353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın esastan görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine,
4.Davalının yatırmış olduğu 1.694,56 TL istinaf karar harcının talep halinde dahili davalılara iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 31/01/2019 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.