Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2018/1481 E. 2020/1770 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1481
KARAR NO : 2020/1770
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2018
NUMARASI : 2015/538 Esas, 2018/215 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında 30.10.2008 tarihinde yapılan yetkili servis sözleşmesi ile müvekkilinin davalı şirketin yetkili servisi olarak Mudanya bölgesinde hizmet vermeye başladığını, davalı şirketin yetkili servisi olduğu süre içinde yapılan işlerle ilgili olarak her türlü yedek parça, evrak ve sair ihtiyaçları tek satıcı durumundaki davalıdan tedarik ettiğini, davalı şirketin … müşterilerinin satın aldıkları kombilere belli bir ücret karşılığında garanti süresinin uzatılması için müvekkiline ek garanti paketi sözleşmeleri gönderdiğini, işbu sözleşmelerin ücretini de müvekkilinin cari hesabından peşin olarak tahsil ettiğini, müvekkilinin herhangi bir talebi olmaksızın sair sayıda ek garanti paketi sözleşmelerinin davalı Baymak tarafından müvekkiline gönderilmeye başlandığını, müvekkilinin ilk aylarda davalı şirket ile iş ilişkilerinin sekteye uğramaması amacıyla ve tüm iyi niyetiyle ilgili formları müşterilere pazarlamaya çalıştığını ve fakat bu formların tamamının satışını yapamadığını, formların tamamının satışını yapamadığını kendisine form gönderilmemesini sınırlı sayıda gönderilmesi için girişimlerde bulunduğunu, fakat girişimlerin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin bu şekilde mağdur edildiğini belirterek, davacının satın almak zorunda kaldığı ek garanti süresi sözleşmeleri için davalıya haksız olarak ödediği 13.919,49 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz oranıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile halen ellerinde bulunan ve davalı tarafından iade alınmayan 44 adet ek garanti paketi sözleşmelerinin davalıya iade edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacı tarafın da tacir olduğunu, tacir kişiler arasında yapılan sözleşmelerin Anayasa’ya, kanuna ve insan haklarına aykırı olmadığı sürece geçerli olduğunu, davacı taraf ile imzalanan sözleşmenin hukuki sonuçlarının farkında olup yetkili servis sözleşmesi kurulduğu andan itibaren davalı şirketin ek garanti paketi kampanyasına dair uygulamasını da kabul ettiğini ve ona göre hareket ettiğini, ahde vefa kuralının geçerli olduğunu, bu durumda belli bir akdin değişikliğinin ancak zorlayıcı ve mücbir sebep olması halinde istenebileceğini, davacı tarafın yıllar içinde ek garanti paketlerini hiçbir itiraz etmeden kabul ettiğini ve satışını yaptığını, davacı ile davalı arasındaki servis sözleşmesinin 2011 yılında feshedilmiş olduğunu, aradan 4 yıl geçtikten sonra açılan işbu davada davacının kötü niyetle hareket ettiğinin açık olduğunu, davacı tarafa kesilen son ek garanti sözleşmesi satış faturasın 20.07.2011 tarihli olduğunu, ancak davacı tarafın ek garanti paketi sözleşmelerine ve sair ürünlere dair kendisine yapılan hiçbir gönderime ve faturaya yasal süresi içerisinde itirazı olmadığını, son fatura tarihinden 4 yıl sonra da işbu davayı açtıklarını, üstelik davacının yetkili servis sözleşmesi 19.09.2011 tarihli noter ihtarı ile son ek garanti paketinin kendisine satılmasından 2 ay sonra gerçekleştiğini, bu durumun dahi davacının kötü niyetli hareket ettiğinin açık göstergesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut olayda; davacı sözleşme süresi içerisinde davalı şirket tarafından müşterilere kullandırılmak üzere tarafına gönderilen ek garanti paketi sözleşmelerinin bedelinin davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, sözleşme sona erdikten sonra elinde kalan ek garanti paketlerinin bedelinin tarafına iade edilmesi gerektiği iddia etmiştir. Davalı taraf ise, davacının ek garanti paketi sözleşmelerinin bedelini herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin peşinen ödediğini, yetkili servis sözleşmesi ile birlikte ek garanti paketi uygulmasını kabul ettiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK’nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK’nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerine aittir. Bu itibarla, HMK m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerinden birine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,2.Dosyanın görevli olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesine gönderilmesine,Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 09/12/2020 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.