Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/3038 E. 2019/2246 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2017/3038
KARAR NO : 2019/2246
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2016/882 Esas, 2017/942 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı üniversite yetkililerinin aralarındaki anlaşma gereğince, davacı tarafından davalı üniversiteye Mikrosoft ürünlerinin satışının kararlaştırıldığını, aralarındaki satış sözleşmesi kapsamında davacı şirketin satışa konu malları davalıya teslim ederek 20/08/2015 tarih ve … sıra numaralı 34.096,30 USD bedelli faturayı düzenleyerek davalı üniversiteye gönderdiğini, davalı üniversite tarafından satın alınan … ürünlerinin kullanılmasına rağmen keşide edilen fatura alacağının ödenmediğini, alacaklarının tahsili hususunda başlatılan icra takibinin de sonuçsuz kaldığından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 34.096,30 USD’lik alacağın 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesindeki savunmasında özetle; davacının davaya konu ettiği alacağın kaynağının bir hizmet akdi hükmünü taşımakla ticari iş vasfını haiz olmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, faturalar incelendiğinde görüleceği üzere, hizmetten yararlanan ile hizmetin fatura edildiği birimlerin aynı olmadığını, davacının sunmuş olduğu hizmet ve sattığı ürünlerin …Tic.Ltd.Şti.’ne verildiği, faturanın ise …. Üniversitesine kesildiğini, hizmeti alan şirketin müvekkilleri ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı üniversitenin eski yöneticileri tarafından bir kısım kişi ve kurumlar ile danışıklı bir biçimde hareket edildiğini, üniversitenin kaynaklarının muvazaalı işlemlerle 3.şahıslara aktarıldığını, müvekkilin almadığı hizmetler için borçlandırıldığını, bu işlemlerin bir kısmının da eski yöneticilerin sahibi oldukları ve davalı üniversite ile hiçbir ilgisi bulunmayan … Ltd.Şti.için satın aldıkları mal ve hizmetleri davalı üniversiteye fatura ettirdiklerini, davacının hizmet sunmuş olduğu şirketin davalıyı mali açıdan zor duruma düşüren eski mütevelli heyeti başkanı …’nun şahsi şirketi olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davanın açıldığı ilk derece İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesince; taraf delilleri toplanmış ve davanın kabulüne yönelik karar tesis edilmiştir.Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, asliye ticaret mahkemelerinin görevsiz olduğunu, görev itirazlarının reddine yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, husumet itirazlarının değerlendirilmemesi ve ilk derece mahkemesince hükmedilen faiz oranının fahiş olması ve davalı üniversitenin harçtan muaf olduğu halde aleyhlerine harç yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; dava, satıştan kaynaklanan alacak istemine yöneliktir. Davacı TTK anlamında şirket ise de, davalı TTK m.16 kapsamında tacir niteliğine haciz olmayan vakıf üniversitesi niteliğindedir. 6102 sayılı TTK’nın 4.ve 5.maddesi kapsamında davalı vakıf üniversitesi olması nedeniyle dava ticari dava niteliğinde değildir. 6335 sayılı Kanunun 2.maddesiyle değişik 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesi kapsamında ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, davalının vakıf üniversitesi olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. Davalı vakıf üniversitesi tacir olmadığından, satışa yönelik işlem ticari iş ve ve dava ticari dava olmadığından, davanın açıldığı ve sonuçlandırıldığı İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi görevli değildir. Bu nedenle kararın kaldırılarak dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 11/07/2017 Tarih, 2016/882 Esas, 2017/942 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İSTANBUL 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin GÖREVSİZLİĞİNE,3.Davanın esastan görülmesi için dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 5.Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu yargılama giderlerinin görevli mahkemece verilecek esas kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 19/12/2019 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.