Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/2348 E. 2019/759 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2017/2348
KARAR NO : 2019/759
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2017
NUMARASI : 2014/1407 Esas, 2017/586 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/04/2019
Taraflar arasındaki tazminat davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili; davalının davacı şirket bünyesinde portföy yöneticisi olarak çalışmakta iken 4857 sayılı Kanun’un 17.maddesi kapsamında 08/09/2011 tarihinde şirketten ilişiğinin kesildiğini, davalının çalıştığı sürede yüksek fon değerleri olan müşterilerle çalıştığını, onların bireysel emeklilik sözleşmelerine aracılık ettiğini, müşterilerin kimlik bilgileri, adresleri, ticari sır niteliğinde olan her türlü bilgiye sahip olduğunu, rekabet yasağı ticari sırların saklanması hakkında anlaşmanın 5.maddesi kapsamında aracının hizmet verdiği davacı kurum müşterilerinden %10 kadarının rakip şirketlerden herhangi birine geçmiş olması sözleşmenin ihlali anlamı taşıyacağından, davalının davacı kurum müşterilerinin birikim tutarının %50’si oranında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinden toplam fon değeri 2.847.759TL olup, bireysel emeklilik sözleşmelerinden toplam fon değeri 350.556,71TL olan 14 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin başka bir şirkete transfer edildiği tespit edildiğinden şimdilik 7.500TL cezai şartın hukuka aykırılığın tespit edildiği tarihten itibaren işlemiş avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin davalıya zorla imzalatıldığını, 3.kişilerin yaptıkları işlemlerden sorumlu olmamak kaydıyla şerh konularak imzalandığını, davalının şirketten ayrıldıktan sonra kendi iş yerini açtığını, başka şirketin işçisi durumunda olmadığını, TTK m. 445 ve BK m. 349’da rekabet yasağı şartlarına hakkaniyet ve diğer kısıtlamalar getirildiğini, protokole aykırı davranışın davacı tarafından ispatı gerektiğini, bu konuda delil bulunmadığını, kısmi dava yada belirsiz alacak davası açılamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının iş akdinin sona ermesi akabinde …. A.Ş’ye bazı müşterilerin devredildiği, davalı tarafın aracılığı ile devrin gerçekleştiği hususunun emeklilik gözetim merkezinden gelen müzekkere cevabı ile kanıtlandığı, poliçelerin tamamının aslının bilirkişilere teslime edildiğini, 14 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin transfer edildiğinin sabit olduğunu, bu delil yok sayılarak rapor düzenlendiğini ve mahkemece karar verildiğini, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olduğunu, davalının kötü niyetli olup, sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle kararın kaldırılması ve davanın kabulünü talep etmiştir.İstinaf dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı vekili cevabında; davacı tarafından aynı tip sözleşmenin diğer çalışanlara da zorla imzalatıldığını ve açılan tüm davaların red ile sonuçlandığını, BES sigortası yaptıranların yasaya göre her yıl 3 defa şirket değiştirme ve fon aktarma hakkı bulunmasına rağmen, sözleşmeye aykırılık nedeniyle talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın delil ve belge ibraz edemediğini, bu nedenle istinaf talebinin reddi ile kararın onanmasını talep etmiştir.Dosya kapsamı incelendiğinde; davalının davacı şirkette portföy yöneticisi olarak işçi statüsünde görev yaptığı, iş akdinin son bulmasından sonra başka firmalara 14 adet bireysel emeklilik sözleşmesinin nakline aracılık ettiği, bu nedenle rekabet yasağına aykırı davrandığı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine de aykırılık nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davacı tarafından davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğu, müşterileri bu yönde ikna ettiği, sözleşme transferine aracılık ettiği hususlarında delil ve belge ibraz edilmediği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin ikinci maddesindeki düzenlemenin daha önce çalıştığı iş kolunda mesleğini icra edememesi şartının davalının ekonomik özgürlüğün kısıtlayan bir hüküm olduğu, bu nedenle geçersiz sayılması gerektiği, bireysel emeklilik sisteminin yapısı gereği sisteme dahil olanlara hem bireysel emeklilik şirketini değiştirme, hem de emeklilik birikim portföyündeki gelir getirici enstrümanları değiştirme konusunda oldukça geniş imkan sağlamakta olduğundan, bireysel emeklilik şirket değiştiren 3.kişilerin bu yaptıkları değişikliğin doğrudan davalı ile ilişkilendirilecek şekilde uygun nedensellik bağı kurulmadığı tespit edilmiş olup, şirket kayıtları kapsamında müşterilerin yazılı olarak kendi rızaları ile ayrıldıkları da anlaşıldığından, davalının haksız rekabet niteliğinde davranışının bulunmadığı, bu yöndeki iddianın ispat edilemediği anlaşılmakla, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Bu itibarla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine,2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 44,40TL harçtan peşin yatırılan 31,40TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep edenler üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 12/04/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.