Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/1895 E. 2018/818 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2017/1895
KARAR NO : 2018/818
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2017
NUMARASI : 2016/283 Esas, 2017/325 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
Taraflar arasındaki tazminat davasında; Kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen Karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacının … plakalı ..marka Freemont tipi dizel aracına 19/01/2016 tarihinde 100,00TL tutarında yakıtı davalıdan alıp bedelini ödediğini, aracın İDO Deniz Otobüsleri yakınında durduğunu ve bir daha çalışmadığını, akaryakıt fişine baktığında mazot yerine benzin konulmuş olduğunu gördüğünü, istasyon şefi ile görüştüğünü, aracı servise çekerek tamiri için sigorta şirketini yönlendireceğini söylediklerini, aynı gün … Oto Kurtarma ile çekici vasıtasıyla aracı …Otomotive götürdüğünü, işyerine gidip gelebilmek için… Motor Kiralama şirketinden 20/01/2016 ile 20/02/2016 tarihleri arasında araç kiraladığını, bunun içinde 3.500TL ödediğini, araç tamiri için ödenen 6.645,05TL bedelin ödendiğini, ancak araçta oluşan değer kaybı ile ikame araç kiralama bedelinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek 3.500TL’nin fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; Mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, davacının 1 ay süreyle araç kiraladığı iddiasının yerinde olmadığını, zira tamirin 1 ay sürmeyeceğini, araçta değer kaybı meydana getirecek bir hasarın söz konusu olmadığını, tamir masrafının davalı tarafından karşılandığını, diğer talepleri karşılamakla yükümlü olmadıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/07/2016 havale tarihli dilekçesinde; talep miktarlarını açıklamış olup, 3.400TL araç kiralama bedeli, 100,00TL değer kaybı olmak üzere 3.500TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/04/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile araç kiralama bedeli zararının 3.500TL olarak ıslah ettiklerini, olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini beyan etmiş olup, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin ıslaha karşı beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacının aracına yakıt aldığı davalının bayisi olan …istasyonunda dizel araca benzin konulduğundan dolayı, yani ayıplı hizmet nedeniyle genel hükümlere göre uğranılmış olan zararın tahsili talebinden (6502 sayılı Kanun m. 11/6, TBK m. 227/2) ibaret olup, mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporuna göre davanın ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Karara karşı davalı vekili süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; aracın tamirde kaldığı sürenin 3 gün olduğunu, birebir benzeyen olaylara ilişkin 2 adet emsal karar ibraz ettiklerini, dolaysıyla bilirkişinin tespit ettiği tutarın fahiş olduğunu, bilirkişi raporunda aracın tamir süresinin tespit edilmediğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, servisin kusuruyla tamir süresinin uzaması halinde davalının sorumluluğunun artmasının hakkaniyete uygun olmayacağını, bu sebeplerle haksız ve hukuka aykırı olan kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İstinafa cevap verilmemiştir.
Dosya kapsamından anlaşıldığına göre, davacı hususi otomobiline yakıt almıştır. O nedenle 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketicidir. Davalı ise satıcı veya sağlayıcıdır. Taraflar arasındaki işlem tüketici işlemidir. Bu durumda 6502 sayılı Kanun m. 73 uyarınca davaya bakmaya Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Bu durumda mahkemece, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan görülüp, sonuçlandırılması doğru olmamıştır.
Bu itibarla, istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın esastan görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK m. 353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın esastan görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine,
4.Davalının yatırmış olduğu 60,00TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, bu hususun ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 09/05/2018 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.