Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/1575 E. 2018/402 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

İ
T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2017/1575
KARAR NO : 2018/402
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2017
NUMARASI : 2016/43 Esas, 2017/431 Karar
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasında; Kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen Karara karşı davalı …Ltd.Şti.vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dışı….’un 04/02/2009 tarihinde Tepebaşı Belediye Başkanlığı işçisi olarak taşeron şirketler bünyesinde çalıştığını, işçinin işçilik alacaklarının tahsili için Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/892 Esas 2015/550 Karar sayılı dosyasıyla asıl işveren Tepebaşı Belediyesi ile davalılar ve son işveren davacı şirket aleyhine alacak davası açtığını, mahkemece fazla çalışma ücreti, ilam, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verildiğini, sözkonusu Kararın Eskişehir … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, dosya borcunun tamamının davacı şirket tarafından ödendiğini, davacı ile Belediye arasında imzalanan sözleşmede fazla mesai yapabileceğine ilişkin bir madde olmadığını, buna rağmen mahkeme kararında fazla çalışma ücretlerine hükmedildiğini ve kararın kesinleşerek davacı şirketten alacağın tahsil edildiğini, tahsil edilen fazla çalışma alacaklarından davalıların da kendi dönemleri itibariyle sorumlu olduklarını bu nedenlerle davalıların işçiyi çalıştırdıkları kendi dönemlerine ilişkin paylarına düşen kısımlar itibariyle sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalılardan sorumluluk payları oranında ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ltd. Şti.vekili; müvekkiline husumet düşmediğini, haklarında rücu davası açılamayacağını, davacının ödediği işçilik alacaklarını işçinin çalıştığı asıl işveren Tepebaşı Belediyesinden talep edilebileceğini, İş Mahkemesi davasının kendilerine ihbar edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Ltd. Şti. vekili; davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunu, ayrıca mahkemenin yetkilide olmadığını, davalı şirketin merkez adresinin İstanbul olduğunu, dava konusu alacağında zamanaşımına uğradığını, İş Mahkemesinde açılan davanın kendilerine ihbar edilmediğini ileri sürerek davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini aksi halde de davayı kabul etmeyerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı ilk derece mahkemesince, taraf delilleri toplanmış ve davanın kabulüne yönelik karar tesis edilmiştir.
Karar süresinde davalılardan ….Ltd.Şti.vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş mahkemesinde görülen davanın kendilerine ihbar edilmediğini, savunma ve temyiz haklarını kullanamadıklarını, dosyada yanlış hukuki değerlendirme yapıldığını, bilirkişi tarafından davalının işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden rakamlar hesaplanarak hatalı karar verildiğinden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmiş olup, cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye ödenen bedelin rücuen tahsili talebine yöneliktir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve mahkemenin gerekçesine göre; davacı şirketin dava dışı işçinin işçilik alacakları açısından icra dosyasına ödediği tutardan, çalıştığı dönemler açısından davalı şirketlerin sorumlu olması nedeniyle davacı şirketin rücu hakkının olduğu, bu yönde yapılan hesaplama ile davanın kabulüne yönelik İlk Derece Mahkemesi Kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. O nedenle davalının istinaf sebepleri haklı bulunmamıştır.
Bu itibarla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.HMK m.353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,
4.Alınması gereken 517,00 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 179,00 TL’nin mahsup edilerek, kalan 338,00 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, bu hususun İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 07/03/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.