Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/1321 E. 2018/272 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2017/1321
KARAR NO : 2018/272
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2016
NUMARASI : 2015/34 Esas, 2016/811 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; Kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen Karara karşı taraf vekilleri tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dışı … ile davalı … arasından futbolcu ….’un transferi sebebi ile 12.6.2012 tarihinde “….CONTRACT” başlıklı sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmenin 2. maddesinde …’un …’da 2012/2013 sezonunda oynaması nedeniyle verilmiş olan hizmet karşılığı ödenmesi kararlaştırılan toplam 350.000 Euro ücretin davalı tarafından ödendiğini, aynı sözleşmenin 3. maddesi uyarınca da davalı tarafından futbolcu ..’u kiralık dönemini takip eden 2013/2014 sezonunda satın alma opsiyonunun kullanılması ve futbolcu ile … arasında kiralık sözleşmesinden sonra transfer sözleşmesi imzalanması halinde ise, ayrıca 200.000 Euro’nun sözleşmenin imza tarihinde, 200.000 Euro’nun da 30.11.2013 tarihinde olmak üzere toplam 400.000 Euro’nun davalı … tarafından eski kulübe ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kiralık döneminin sona ermesini takip eden 2013/2014 sezonunda futbolcu …’un işbu sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde davalı tarafından 12.07.2013 tarihinde transfer edildiğini, dava dışı futbolcu ile davalı … arasında 12.07.2013 tarihli transfer sözleşmesi imzalandığını, bu nedenle sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırılan 400.000 Euro’nun ödenmesi gerekmesine karşılık davalı tarafından ödemenin yapılmadığını, bu alacağın 200.000,00 Eurosunun tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takip durduktan sonra alacaklı sıfatını haiz dava dışı…..’nin söz konusu sözleşmeden doğan alacaklarını, 12/08/2014 tarihinde Belgrad Büyükelçiliği konsolosluk şubesi tarafından onaylanan temlikname ile müvekkili …’e temlik edildiğini, müvekkilinin söz konusu temlikname ile alacaklının haklarına halef olduğunu bu sebeple davalı ….’ye hem faks hem de iadeli taahhütlü olarak bedelin müvekkiline ödenmesi gereğinin ihbar edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ayrıca 30/11/2013 tarihli 200.000 Euro alacağın da vade tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yabancı uyruklu olması nedeniyle MÖHÜK m. 48 gereğince davacının teminat göstermesinin zorunlu olduğunu, bu hususun bir dava şartı olarak kabul edildiğini, itirazın iptali davası ile alacak davasının birlikte ikame edilemeyeceğini, dava dışı …..şirketi ile davalı arasındaki sözleşmede ihtilaf halinde ihtilafın FİFA yargı organları önünde çözüleceğinin kabul edildiğini, bu tahkim şartı nedeniyle İsviçre’deki FİFA yargı organları yetkili olduğundan öncelikle bu hususlar itibariyle davanın usulden reddini, esasa yönelik olarak da, müvekkilinin ne davacıya ne de dava dışı “……” adlı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile ….” arasındaki sözleşmede belirtilen 400.000 Euro’nun şarta bağlı bir alacak olduğunu ve bu şartın aralarındaki imzaladıkları sözleşmede belirtildiğini, bu şartın gerçekleşmemiş olduğunu, müvekkilinin profesyonel futbolcu …’un geçici olarak transferi (kiralanması) için 14 Temmuz 2012 tarihinde Fransa’nın … Kulübüyle bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşmeye göre …’un 2012-2013 sezonu boyunca müvekkili ..’de kiralık olarak oynayacak, sezon sonunda kiralık sözleşmesi sona erdikten sonra asıl kulübü olan ..’a geri döneceğini, kira sözleşmesinin 5. Maddesinde davalı ..’ye futbolcu …’un tüm transfer haklarını (bonservisini) satın alma (futbolcuyu kalıcı olarak transfer etme) hakkı tanındığını, buna göre müvekkili ..’nin aşağıdaki şartlara uymak kaydıyla, futbolcu Umut Bulut’u kalıcı olarak transfer etme hakkına sahip olduğunu, bu şartların; -… Kulübüne en geç 30 Nisan 2013 tarihine kadar bu hakkını kullanmak istediğini yazılı olarak bildirmek. -3.200.000 Euro transfer bedelini sözleşmede belirtilen vadelerde …’a ödemek, -…’a 2.200.000 Euro tutarında senet vermek- olduğunu, bu şartların satın alma hakkının kullanılmasının zorunlu unsurları olduğunu, bunlara uyulmaksızın bu satın alma hakkının kullanılmış sayılmasının mümkün olamayacağını, müvekkili …’ın, anılan kiralama sözleşmesi ile kendisine tanınmış olan satın alma hakkını kullanmadığından ve …’un 31 Mayıs 2013 tarihinde kira sözleşmesinin sona ermesi ile asıl Kulübü olan …’a geri döndüğünü belirterek davanın esastan reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; taraflar arasında yapılan 12/07/2012 tarihli sözleşme ile 2012-2013 sezonuna ilişkin olarak futbolcu ….un davalı da oynaması için kiralandığı, …’un davalı takımda oynadığı, sözleşmenin 3.maddesinde satın alma opsiyonu kullanılır ve oyuncu ile bir sözleşme imzalanırsa davacının 400.000 Euro hak kazanacağının belirtildiği ve sözleşmenin bitiminden sonra 12/07/2013 tarihinde ….’un davalı … ile aralarında 31/05/2017 tarihine kadar sözleşme imzalandığı ve böylelikle sonraki sezonlar için kalıcı transfer öngörüldüğü halde 200.000 Euro’nun sözleşme tarihinden itibaren davacıya verilmediği gerekçesiyle bu miktar yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, ayrıca bakiye kalan 200.000 Euro’dan ise 137.500 Euro luk kısmın kabulü ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince istinaf edilmiş, davacı vekili tarafından ise katılma yoluyla istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; usule ilişki olarak, itirazın iptali davası ile alacak davasının birlikte ikame edilemeyeceğini, tahkim şartı uyarınca mahkemenin davaya bakma yetkisinin olmadığını, esasa ilişkin ise, dava konusu alacağın şarta bağlı bir alacak olduğunu, şartın gerçekleşmediğini, dolayısıyla alacağın doğmadığını, zira tarafların sözleşmenin 5.maddesinde futbolcu …’un transfer haklarını satın alma hakkını en geç 30/04/2013 tarihine kadar kullanmak istediğini eski kulübüne bildirmesi gerektiğini, ayrıca 3.200.000 Euro transfer bedelini sözleşmede belirtilen vadelerde eski kulübüne ödemesi gerektiğini, bununla birlikte 2.200.000 Euro tutarında senet vermesi hususunun zorunlu olduğunu, davacının bu şartlara uymadığını, böylelikle satın alma hakkı kullanılmadığı için futbolcunun eski kulübüne geri döndüğünü, daha sonra ise futbolcuyu satın alma hakkı ile anlaşılan bedelden daha düşük bir bedele transfer ettiğini, bu çerçevede davalı … ile eski kulübü arasında …’un 2.700.000 Euro karşılığında 15/07/2013 tarihinde …’ye transferi için yeni bir sözleşme imzalandığını, netice olarak müvekkili olan davalının satın alma hakkını kullanmadığından dolayı şartın gerçekleşmediğini, mahkemenin aksi yönde değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, hatta davacının dava dışı kulüpten aldığını iddia ettiği fotokopi belgeyi dosyaya sunduğunu, içeriğine bakıldığında Fransa’da bulunan bu kulübün Türkiye’de görülen bir davada doğrudan Türk Mahkemesine yazılmış ve sadece davacının iddialarını desteklemeye ve ispatına yönelik bir yazı verilmesinin davacı ile yazıyı imzalayan kişi arasında menfaat ilişkisi şüphesini doğurduğunu, söz konusu belgenin usul ve esas yönünden sorgulanması gerektiğini, bu yöndeki taleplerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, ancak müvekkili tarafından Fransız eski kulübe yazı ile başvurulduğunu, kulübün başkanı tarafından imzalanan ve dosyaya ibraz edilen 26/04/2016 tarihli belgeyi imzalamadığını ve sahte olduğunu açıkça belirttiğini, ayrıca faiz için harç yatırılmadığını ve faizden açıkça feragat edilmesine rağmen kararda faize hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; mahkeme kararıyla itirazında haksız olduğu anlaşılan davalı aleyhinde icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini, zira İİK m.67 de belirtilen tüm şartların mevcut olduğunu, bu sebeple katılma yoluyla istinaf taleplerinin kabulü ile, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davalının ise istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeden doğan alacağın bir kısımının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle, bir kısmına ilişkin de alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından anlaşıldığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya temlik eden ve yerleşim yeri Fransa’da bulunan …şirketi ile yerleşim yeri Türkiye’de bulunan davalı …AŞ arasında yapılan 12/06/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanmıştır. Sözleşmenin 7. maddesiyle, sözleşmeden veya bağlantılı olarak doğabilecek tüm ihtilafların FİFA’ya taşınacağı kararlaştırılmıştır. Bu hüküm tahkim şartı olup geçerlidir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme 4846 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (MTK) kapsamında değerlendirilmelidir. Zira sözleşme adı geçen Kanunun 2. maddesi kapsamında yabancılık unsuru taşımaktadır. Anılan Kanunun 4/1. maddesi uyarınca ihtilafa konu sözleşmenin 7. maddesi tahkim anlaşması niteliğindedir. Yine MTK’nın 5 ve 6.maddelerinin tahkim yerinin Türkiye dışında belirlendiği durumlarda uygulanacağı Kanunun 1. maddesinin 3. fıkrasında açıkça belirtilmiştir. MTK’nın 5. maddesinde ise, davanın mahkemede açılması durumunda karşı tarafın tahkim itirazında bulunabileceği ve bu itirazın HMK’nın ilk itirazlara ilişkin hükümlere tabi olduğu, tahkim itirazının kabulü halinde ise davanın usulden reddine karar verileceği açıkça ve emredici şekilde düzenlenmiştir. Davalı taraf ise cevap dilekçesi ile ve süresi içinde ilk itiraz olarak HMK m.116’da düzenlenen tahkim ilk itirazında bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken 4846 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun (MTK) anılan hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi olduğu halde, yazılı gerekçe ile hem itirazın iptalinin kabulüne, hem de alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmesi, böylece davanın esastan sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Bu yöne ilişkin istinaf sebebi haklı bulunmuştur.
Bu itibarla, esas incelenmeden HMK m.353/1-b-2 uyarınca davalı tarafın, usule ilişkin istinaf sebebi yönünde, istinaf başvurusunun kabulüne, MTK m.5, HMK m.116 uyarınca tahkim itirazı nedeniyle davanın usulden reddine, aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A.İstinaf başvurusu yönünden;
1.HMK m. 353/1-b-2 uyarınca davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına,
2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
3.İstinaf başvurusu kabul edildiğinden, davalının yatırdığı 15.635,00 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, bu hususun ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4.Davacıdan alınması gereken harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Esastan inceleme yapılmadığından davacının ödediği peşin istinaf harcının talep halinde iadesine, bu hususunda ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
B.Davanın Esası Yönünden;
1.MTK m.5, HMK m.116 uyarınca tahkim itirazı nedeniyle davanın usulden reddine,
2.Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3.Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalının yaptığı 45,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5. Peşin alınan 15.157,53TL karar harcından alınması gerekli 35,90 TL ret harcının mahsubu ile fazla alınan 15.121,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesin, bu hususun ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avanslarının taraflara iadesine, bu hususun İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, HMK m. 361 uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 15/02/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.