Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/986 E. 2023/1084 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/986 Esas
KARAR NO: 2023/1084
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2023
NUMARASI: 2022/457 Esas, 2023/274 Karar
DAVANIN KONUSU: İFLAS (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkilinden tıbbi ilaç ve malzeme satın aldığını, ancak teslim alarak kullandığı ürünlerin bedelini ödemediğini, bunun üzerine alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattıklarını, davalının takibe itirazı üzerine İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/547 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtıklarını, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, kısa karar ve gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle hükmün temyiz incelemesinde bozulduğunu, bozma sonrası mahkemenin 2016/942 Esas, 2016/917 Karar sayılı kararı ile davalının takibe itirazının iptali ile takibin 86.003,50 TL asıl alacak yönünden devamına ve davalının 17.200,00 TL icra tazminatına mahkum edilmesine karar verildiğini, karara karşı temyiz isteminin reddine karar verilmesi ile kararın kesinleştiğini, davalının borcu ödeyecek malvarlığı bulunmadığından takip yolu değiştirilerek davalıya iflas yolu ile adi takibe dair ödeme emri ile itirazın iptali davasında hükmedilen asıl alacak dışındaki kalemler yönünden ilamlı icra emri gönderildiğini, ancak davalının yenilenen icra takibine de itiraz ettiğini, davalının iflasını geciktirmek ve alacağın tahsilini engellemek için kötüniyetli itiraz ettiğini ileri sürerek davalının iflas ödeme emrine ve ilama dayalı icra emrine yaptığı itirazın kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin ürün alım satımına ilişkin ticari ilişkiden kaynaklanan ödenmemiş bir borcu bulunmadığını, davacının ilamsız takip yolu ile alacağını tahsil etme imkanı var iken, takibi iflas yolu ile takibe çevirmesi ve sonrasında iflas davası açmasının müvekkili şirketi zarara uğratma maksatlı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 02/06/2022 tarihli kararı ile, davalının takibe itirazının kaldırılmasına, takibin 86.003,50-₺ asıl alacak ve 86.003,50-₺ asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile 17.200,00-₺ inkar tazminatı, 1.488,64-₺ bakiye harç, 833,00-₺ yargılama gideri, 9.630,28-₺ ilam vekalet ücreti, 8.568,27-₺ işlemiş faiz ve (17.200,00-₺ + 1.488,64-₺ + 833,00-₺ + 9.630,28-₺ = 29.151,92-₺) 29.151,92-₺’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına, davalı şirketin iflasına karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir.
DAİREMİZİN KARAR İLAMI Dairemizin 02/06/2022 tarih ve 2022/617 Esas, 2022/702 Karar sayılı kararı ile; itirazın iptali davasında hükmedilen asıl alacak dışındaki 17.200,00 TL inkar tazminatı, 1.488,64 TL bakiye harç, 833,00 TL yargılama gideri, 9.630,28 TL ilam vekalet ücreti, 8.568,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.720,19 TL üzerinden davalıya çıkarılan Örnek 4-5 ödeme emri yönünden talebin İİK’nın 177/4. maddesine dayalı olması sebebi ile bu talebin dosyadan tefriki gerektiğine denilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 27/04/2023 tarihli kararı ile; usulüne uygun depo emri tebliğine rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığını, ticari defterlerin bilirkişi aracılığıyla incelenmesi halinde borçlu bulunmadığının görüleceğini, ancak ticari defterlerin incelenmediğini, itirazları dikkate alınmadan sadece icra dairesinden dosya kapak hesabı alınarak depo emri çıkartıldığını, davacının müvekkilini zarara uğratmak amacıyla, alacaklı olduğu tutarı tahsil etmek için başka bir yol izlemeden iflas takibi yaptığını, depo kararına tutarın hatalı olduğunu, ödeme emrine esas alacak 86.003,50 TL iken 89.003,50 TL gösterildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 86.003,50 TL asıl alacak ve 3.985,03 TL işlemiş faiz yönünden davalı aleyhine haciz yolu ile takip başlattığı, takibe itiraz üzerine 86.003,50 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamını talep ettiği, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/942 Esas, 2016/917 Karar sayılı kararı ile davalının takibe itirazının iptali ile takibin 86.003,50 TL asıl alacak yönünden devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının icra takibinde, asıl alacak yönünden genel haciz yolu ile takibin iflas takibine çevrilmesini, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti için de davalıya ilamlı icra takibi gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine davalıya asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden iflas yolu ile adi takibe ilişkin ödeme emri, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden ise ilamlı icra emri gönderildiği, davalının iflas yolu ile takibe süresinde itiraz etmesi üzerine davacının iflas ödeme emrine ve ilama dayalı icra emrine itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesi talebi ile işbu davanın açıldığı görülmektedir. İlk derece mahkemesinin davalının iflasına dair kararının istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2022/617 Esas, 2022/702 Karar sayılı kararında davacının ilamlı icraya ilişkin takip yönünden talebi tefrik edilip, sadece iflas takibi yönünden depo emrine esas alacak tutarının belirlenmesi gerekirken, hem ilamlı icra emrine hem de iflas takibine konu alacak tutarının toplamı üzerinden depo emri çıkartılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle karar kaldırılmıştır. Kararın kaldırılmasından sonra mahkemece, ilamlı icra takibine yönelik talep yönünden dosya tefrik edildikten sonra, iflas yolu ile adi takibe ilişkin depo emri tebliğine rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. Genel haciz yolu ile takipte borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, borçlu aleyhindeki takibini devam ettirmek isteyen alacaklı mahkemeden itirazın iptaline (İİK.m.67) ya da kaldırılmasına (İİK.m.68) dair karar almalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurul’unun 10.07.2017 tarih ve 2017/2E., 2017/3 K sayılı Kararı; İcra mahkemesince itirazın kaldırılması talebi üzerine ya da mahkemelerce itirazın iptali davası sonunda ilama bağlanmış bir alacağın tekrar ilama bağlanmasının medeni usul hukuku ilkelerine uygun olmadığı, ilama bağlı bir alacağın tekrar ilama bağlanmasında hukuki yarar bulunmadığı, dolayısı ile İlama dayalı bir alacağın ilamsız takip konusu yapılamayacağı yönündedir (Yargıtay 6. HD’nin 2022/2128 Esas, 2023/440 Karar sayılı kararı). Somut olayda, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/942 Esas, 2016/917 Karar sayılı kararı ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 86.003,50 TL asıl alacak yönünden devamına karar verilmiş, karar kesinleşmiştir. Davacının talebi üzerine sözkonusu takip, iflas yolu ile adi takibe çevrilmiş, davalı takibe itiraz etmiştir. Davacı eldeki dava ile davalının takibe itirazının kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesini talep etmişse de, ilama bağlı alacağın tekrar ilama bağlanmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/457 Esas, 2023/274 Karar ve 27/04/2023 tarihli kararının HMK’nın 353 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2)Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, a)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, b)Davalı tarafından yapılan 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, d)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davalı tarafından karşılanan 492,00 TL istinaf başvurma ve 179,90 TL karar harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/10 /2023