Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/953 Esas
KARAR NO: 2023/926
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/03/2023 – 14/04/2023
NUMARASI: 2022/514 Esas
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile, davalı Mülkiyeliler Konut Yapı Kooperatifinin 2021 yılı ait olağan genel kurulunun 05.06.2022 tarihinde yapıldığını, kooperatifin ortak sicil kayıtlarının doğru olmadığını, hazirun ile kooperatif kayıtlarının aynı olmadığını, farklı ortak grupları bulunan kooperatifte ortakların haklarının tespitine dair işlemlerin yapılmadığını, genel kurulda görüşüldüğü halde tutanağa geçmeyen önemli hususlar bulunduğunu, oy sayımının nizami yapılmadığını, kabul oylarının hep 14 ve 15 olarak sayıldığını, bu sayının yanlış olduğunu, yönetim kurulu başkanının aile üyeleri kooperatif ile iş yapmasına rağmen bu hususun gizlendiğini; yönetim kurulu faaliyet raporu ile denetim kurulu raporunun okunması ve yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına dair 3 nolu madde ile faaliyet raporu ve tahmini bütçeye ilişkin 4 nolu maddenin iç içe geçtiğini ve ne için oy kullanıldığı anlaşılmadan oylandığını, ibra oylamasının dönemlere bölünerek yapıldığını, genel kurula sunulan rapor ile ortakların incelemesine sunulan raporların birbirinden farklı olduğunu, genel kurulda bilanço ve gelir gider tablolarının okunmadığını, okunmayan raporlarla ibra kararı verildiğini; yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine dair 5 nolu kararda muhalif oyların isimlerinin tutanağı yazılmadığını, yönetim kurulu adayının eşi olan ve oy kullanmaması gereken ortağın da yönetim kurulu seçiminde oy kullandığını; 6 nolu madde ile kooperatife ait taşınmazların asgari satış bedellerine karar verildiğini, belirtilen bedellerin düşük olduğunu, ortaklık yapısı sorunları çözülmeden bu kararın alınamayacağını, maddede satış için ihale komisyonu kurulmasına karar verildiğini, bu ihale komisyonun da yönetim kurulu üyelerinin yer almasının doğru olmadığını, kooperatif uygulaması gereği taşınmazların minimum bedellerinin % 25-30 üzerinde rakamlarla ihaleye çıkılması gerektiğini; 7 nolu madde ile ihracına karar verilmişse de, kooperatife hiçbir borcu olmadığını ve ortak alanı dairesine katmadığını, bu nedenle ihraç edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek genel kurulun 3, 4, 5, 6 ve 7 no’lu kararlarının KK madde 53’e göre iptaline, anılan kararlara yönelim mahkeme sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 26/07/2022 tarihli ara karar ile, HMK’nun 389. ve devamı maddeleri uyarınca, tedbir talep eden talebinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, uyuşmazlığı esastan çözen mahiyette tedbir kararı verilebilmesinin tedbir kurumunun ruhuna ve yerleşik içtihada aykırı olduğu, bu çerçevede, yargılama sonunda lehe karar verilse bile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davacının tedbir talebinin kısmen kabulüne, davacının kooperatif genel kurulundan ihracına ilişkin 7. nolu kararın yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı kararı istinaf etmiştir.
DAİREMEZİN KARAR İLAMI Dairemizin 29/12/2022 tarih ve 2022/1923 Esas, 2022/1639 Karar sayılı kararı ile; TTK’nın 449 maddesinde belirtilen şekilde yönetim kurulu üyesi …’nın görüşünün alınması için tebligat çıkartılmadan ve diğer üyelerinin görüşleri alınması için çıkarılan tebligat sonucu beklenmeden tedbir talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle 26/07/2022 tarihli ara karar kaldırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 10/03/2023 tarihli ara karar ile; HMK’nun 389. ve devamı maddeleri uyarınca, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, davanın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle 3, 4, 5 ve 6 nolu maddelerinin tedbiren yürütmesinin durdurulması taleplerinin reddine karar verilmiştir.Mahkemece, 14/04/2023 tarihli ara karar ile; davacının kullandığı ancak kooperatif adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına satılamayacağına ilişkin şerh konulması istenmişse de, genel kurul kararının iptaline ilişkin davada sözkonusu taşınmazın dava konusu olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Ara karar yasal süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı 10/03/2023 tarihli ara karara yönelik istinaf nedenleri olarak; daha önceki istinaf nedenlerini tekrar ettiklerini, yönetim kurulunun açılan dava nedeniyle yangından mal kaçırır gibi işlemler tesis ettiğini belirterek yargılama sonuna kadar 3, 4, 5 ve 6 nolu kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ve istinaf etmiştir.Davacı 14/04/2023 tarihli karara yönelik istinaf nedenleri olarak; taşınmazdaki projeye aykırılık ve arsa paylarındaki hata nedeniyle adına tahsisli dairenin tapusunu almayan tek ortak olduğunu, kooperatifin tasfiyesinin başka nedenlerle de mümkün olmayacağını, kooperatifin daire satışına yönelik ihtarının tasfiyeye yönelik olmayıp kişisel husumet içerdiğini, kooperatif üyeliği ve adına tahsis edilen dairenin birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını, mülkiyet hakkının tedbiren sağlanması gerektiğini belirterek tarafına tahsis edilen taşınmazın satılamayacağına dair tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE 1-Davacının 10/04/2023 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;Dava, davalı kooperatifin 25/06/2022 tarihli genel kurulunun 3, 4, 5, 6 ve 7. nolu kararlarının iptali ve yargılama sonuna kadar, kararların uygulanmasının tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. Mahkemece genel kurulun 7. nolu gündem maddesine konu karar bakımından ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş olup dava konusu diğer kararlar bakımından ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Davacı ise tedbir talebinin reddi kararını istinaf etmiştir.İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir.Somut davada, davacının tedbir talebiyle yürütülmesinin geri bırakılmasını istediği 3, 4, 5 ve 6 nolu maddeler incelendiğinde, bu maddelerin yürütülmesinin, hangi nedenlerle kooperatif açısından telafisi imkansız zararlar doğuracağına ilişkin somut nedenler sunulamadığı, kararların, kooperatifin genel işleyişini sağlamaya dönük içeriklerinin dışında, tedbiren uygulanmalarının durdurulmasını gerektirecek ve gecikme sebebiyle doğabilecek ciddi bir sakıncanın ne olduğu konusunda yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu maddelerin tedbiren yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.2-Davacının 14/04/2023 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davacı, adına tahsisli taşınmazın satışının tedbiren engelenmesini talep etmektedir.HMK’nın 389. maddesinde ancak uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verileceği belirtilmiştir. Eldeki dava genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, davacıya tahsisli dairenin mülkiyeti bu davada uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenle mahkemece davada mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan taşınmazın satışının engelenmesi yönündeki tedbir talebinin reddine karar verilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesinin ara kararlarında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının 10/03/2023 ve 14/04/2023 tarihli ara kararlara yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/514 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 10/03/2023 – 14/04/2023 tarihli ara kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince ayrı ayrı alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak ayrı ayrı yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan ayrı ayrı tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2023