Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/903 E. 2023/1056 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/903 Esas
KARAR NO: 2023/1056
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/05/2023
NUMARASI: 2022/766 Esas, 2023/361 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu(“Otoyol”)’nun işletmesinin müvekkili tarafından yürütüldüğünü, davalı-borçlu şirkete ait bir kısım araçları 24/09/2016- 09/08/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkil şirketçe; davalı-borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 17/08/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirkete ödeme emrinin 24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlu-şirketin, “borcun tamamına, faize, faiz oranına, yetkiye ve her türlü ferilerine” itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde, yetkili icra müdürlüğünün, Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, somut olayda müvekkil adresinin, “… Mah. … Sok. No: … Büyükçekmece/İstanbul” olup, buna bağlı olarak yetkili icra dairesinin, büyükçekmece icra müdürlüğü olduğunu, bu durumda yetkili mahkemenin ise Bakırköy Asliye Ticaret mahkemesi olacağını, davacının, ifa yeri nedeniyle davacının şirket merkezinin bulunduğu İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirtmiş ise de, 17.08.2018 takip tarihinde davacının ikameti “… no:… çankaya/ankara” olduğu için istanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, 16.09.2019 tarihli ttsg … sayı ve … sayfasına göre davacının … No:… Çankaya/Ankara adresinden “… Mah. … Cad. No:… Sarıyer/İstanbul” adresine nakledildiğini, icra takibinin başlatıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğü, müvekkili yerleşim yerindeki icra müdürlüğü olmadığından, öncelikle davacı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde icra takibinin başlatıldığının tespit edilmesi, akabinde davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu alacakların zaamanaşımına uğradığını, ayrıca itirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın bu nedenle reddi gerektiğini, 25.09.2019 tarihinde usulsüz tebligat nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, davanın açıldığı gün icra dairesine usulsüz tebligat yapılması nedeniyle dava açıldığı belirtilerek, borca ve diğer hususlara itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünün alacaklı tarafa itiraz ettiğimizi haber vermesi üzerine itirazımızdan haberdar olan alacaklı vekilinin aynı gün dosyadan konulan hacizlerin fekki için talepte bulunduğunu, İcra Müdürlüğünün de aynı gün dosyadan konulan tüm hacizleri kaldırdığını, usulsüz tebliğ nedeniyle 12.İcra Hukuk Mahkemesince 2019/623 E ve 2019/1029 k ve 03.10.2019 tarihli kararı ile davanın kabulü ile tebliğ tarihini düzelterek karar verildiğini, bu kararın alacaklı vekiline tebliği üzerine alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunduğunu, İstanbul BAM 22. H.D. 2020/440 E ve 2020/2283 K ve 22.10.2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunu esastan reddettiğini, bu kararın 24.11.2020 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiğini, alacaklı vekilinin böylece itirazdan haberdar olduğunu, alacaklı vekili dava dilekçesinde itirazdan ne zaman haberdar olduğu hususunda bir beyanda bulunmadığını, alacaklı vekilinin 25.09.2019 tarihinde icra takibine yapılan itirazdan haberdar olmasının üzerinden 1 yıl geçtikten sonra 31.10.2022 tarihinde dava açması nedeniyle itirazın iptali davasındaki 1 yıllık hak düşürücü sürede dava açmaması nedeniyle davanın reddini gerektiğini, müvekkili araçları için … Bankasında OGS/HGS hesabı bulunduğunu, hafriyat işi ile uğraşması nedeniyle sürekli hesabında para bulunduğunu, davacı müvekkilin hesabından para çekecek sistemi düzgün bir şekilde yapması gerektiğini, ihlalli geçiş bildiriminin müvekkile verilmediğini, müvekkil şirketin müteaddit defa otoyollardan bedel ödemeksizin geçiş yaptığını, ilgili icra takibine konu alacağın ilgili yasal mevzuattan kaynaklandığını, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve düzenleme yetkisi verildiğini, bu kapsamda otoyoldan geçiş sırasında ödeme yapılmadığı takdirde borçlunun otoyol geçiş bedelini ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın ödemek zorunda olduğunu iddia etmişse de bu durumun hukuka aykırı olduğunu, alacaklı tarafın, icra takibini açarken 15.668,39 TL (Ticari-Yıllık) işlemiş faiz talep ettiğini, davacı tarafından davalıya borcun ödenmesi hususunda herhangi bir ihtarat yapılmadığından işlemiş faiz ve KDV talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle yetki itirazı doğrultusunda, davaya konu ilamsız icra takibinin yetkisiz İcra Müdürlügü’nde başlatıldığının tespiti ile eldeki davanın usulden reddine, usul ve yasaya aykırı işbu davanın tümden reddine, davacının müvekkil aleyhine başlatmış oldugu takip ve dava kötüniyetli yapıldığından, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi kararında; dava konusunun ihlalli geçiş iddiasından kaynaklandığı, davacının adresinin takip tarihi itibari ile Çankaya/Ankara ili olduğu, davalının adresinin de Büyükçekmece/İSTANBUL olduğu, ancak takibin, tarafların takip tarihi ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığı İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde de usulüne uygun bir şekilde yetki itirazında bulunduğu, bu sebeple davacının yetkili icra müdürlüklerinden hiçbirinde takip başlatmadığı, davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine süresinde ve usulüne uygun şekilde itiraz edilmesine rağmen takip dosyası yetkili icra müdürlüğüne gönderilmeksizin eldeki davanın açıldığı ve bu nedenle yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir takip olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkeme kararının davacıya 31/05/2023 tarihinde tebliğ edildiği, istinafın yasal 2 haftalık süre içerisinde yapıldığı, harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; haksız fiilden doğan davalarda zararın meydana geldiği yer mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğunu, dava konusu geçişlerin Fenertepe, Işıklar, İkitelli, İstoç, Başakşehir vb. istasyonlarından yapıldığını, Işıklar Gişeleri Eyüpsultan/İstanbul’da bulunduğundan konum itibariyle İstanbul Adliyesi’nin yargı çevresinde yer aldığını, HMK’deki haksız fiile ilişkin özel yetki kuralı gereği haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesi dolayısıyla icra dairesi de yetkili olduğundan ve ihlalli kaçak geçişler İstanbul’da yapıldığından İstanbul icra dairelerinde takip başlatılmasında herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını, ayrıca TBK m.89 ve HMK m.10 maddesi uyarınca bir para borcunun alacaklısının, kendi ikamet adresinde dava açmasında ( veya İİK’nun 50. maddesi belirlemesiyle icra takibi başlatmasında ) bir usulsüzlük bulunmadığını, müvekkil şirketin yerleşim yeri İstanbul olup İstanbul icra daireleri ve istanbul mahkemelerinin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olduğunu, bu hususları gözetmeyen hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davacı işletmesinde olan otoyoldan geçiş ücretine ilişkin davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının kabulünde olduğu üzere, davalının 24/09/2019 tarihinde ödeme emrini tebliği alması sonrasında 25/09/2019 tarihli verdiği itiraz dilekçesinde müvekkili şirket adresinin Büyükçekmece/İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairesinin Büyükçekmece icra daireleri olduğunu belirterek süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece, takip tarihi itibariyle, davacı şirket merkezinin Ankara, davalı şirket merkezinin ise Büyükçekmece’de olduğu, takibin başlatıldığı İstanbul icra daireleri yetki alanı ile tarafların bir ilişiğinin olmadığını, İstanbul icra dairelerinde takip başlatılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığını kabul ederek, yetkili icra dairesinde takip başlatılmış olmasının, itirazın iptali davasının ön şartı olması ve bu şartın davada sağlanmamış olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür. İİK’nın 50. maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup söz konusu davada yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10. maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir. Sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı (geçişlerin yapıldığı) yer İstanbul olduğundan, davalının yetki itirazı yerinde değildir. Davacının adresinin takip tarihi itibari ile Çankaya/Ankara ili olduğu, davalının adresinin de Büyükçekmece/İSTANBUL olduğu, takibin, tarafların takip tarihi ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığı İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatıldığı gerekçesiyle HMK’nın 114/1.ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/766 Esas, 2023/361 Karar ve 09/05/2023 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1a-3.bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023