Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/849 E. 2023/830 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/849 Esas
KARAR NO : 2023/830
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı …’ın müvekkili nezdinde sigortalı iken yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazasında yaralandığını, müvekkilinin sigortalısının bakım ve tedavi gideri için 9.849,88 Euro ödediğini, kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Sigorta AŞ ile 6111 Sayılı Yasa’nın 59 maddesi gereği davalı SGK’nın ödedikleri bedelden sorumlu olduğunu belirterek 9.849,88 Euro bakım ve tedavi gideri tazminatının (fiili ödeme günündeki kur üzerinden) ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı SGK vekili cevabında; davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunu, davanın iki yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, yurtdışında verilen tedavi hizmetlerinin SGK tarafından karşılanamayacağını, sigortalının acil hali gerektiren tedavisinin kamu hastanesinde tamamlandığını ve sigortalının taburcu edildiğini, yapılan bu tedavi giderinin kurum tarafından karşılandığını, acil hal sonrası tedavilerden kurumun sorumlu olmadığını, tedavi gideri olarak kabul edilmeyecek giderlerin tespit edilmesi gerektiğini, tacir olmayan müvekkili kurumdan avans faizi talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece davalı SGK yönünden dosyanın tefrik edildiği, ilk derecenin iş bu esasına kaydedildiği, davacı sigorta şirketinin bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerektiği, sigortalısının gerçek kişi olduğu, davacının sigortalısı ile davalı SGK arasındaki ilişkinin haksız fiile dayalı olduğu, davanın ticari dava olmadığı, bu nedenle uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; trafik kazası nedeniyle ZMM poliçesinden dolayı sigorta şirketi aleyhine açılan her türlü tazminat davalarının ticari dava olduğunu, zorunlu trafik sigortalarının TTK’da düzenlendiğini, bu nedenle davada asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısının tedavi giderleri için yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, dava dışı…’ın davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, 01/10/2015 tarihinde yaşanan kazada yaralandığı, sigortalının tedavisine ilişkin olarak yapılan tüm ödemelerin tahsili için iş bu davanın açıldığı görülmüştür.Mahkemece, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir.
İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” denilmektedir.Somut olayda, trafik kazasında yaralanan ve davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalı arasındaki temel hukuki ilişki haksız fiile dayalı olduğundan uyuşmazlığın çözümü genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Yargıtay17. Hukuk Dairesi’nin 2016/887 Esas 2016/887 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Bu sebeple mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/290 Esas, 2023/337 Karar ve 10/05/2023 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.c bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/09/2023