Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/827 Esas
KARAR NO: 2023/780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 23/05/2023
NUMARASI: 2023/163 Esas
TALEP: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı araçların 28.10.2019 – 27.10.2020 tarihleri arasında müvekkili şirketin işletme hakkı sahibi olduğu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’ndan geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığını, davalının otoyolu kullandığı anlarda HGS hesaplarının müsait olmadığını, HGS hesabını müsait tutmanın ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalı borçlunun sorumluluğunda olduğunu, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca müvekkili şirketin alacağı rehinle temin edilmemiş olup davalının hiçbir açıklama göstermeksizin likit borcunu ödemekten kaçınmasının, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını zorlaştıracağı ve hatta imkânsız hale geleceğini gösterdiğinden bahisle borçlunun malvarlığının borca yetecek kadar olan kısmı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 23/05/2023 tarihli ara kararı ile; davacının, davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı araştırılmadan, var ise alacağın miktarı belirlenmeden talep yönünden karar verilemeyeceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliğinin İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinin kanaatine varıldığı, alacağın varlığı ve muaccel olup olmadığı yargılamayı gerektirip mevcut delil durumu itibari ile yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyadaki belgeler değerlendirilmeden ve hiçbir somut gerekçeye yer verilmeden ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, dava dilekçesinin, davalıya tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı gibi hiçbir delil de ibraz edilmediğini, sırf müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla icra takibine itiraz edildiğini, Noterler Birliğinden gelen müzekkere cevaplarına göre davalının birçok aracını devrettiği açıkça görüldüğünden ihtiyati haczin verilmemesi durumunda borçlu tüm mal varlıklarını elden çıkarmış olacağından müvekkilinin alacağını tahsil etmesinin imkansız hale geleceğini, dosyaya sunulan ihlalli geçişlere ilişkin kamera görüntülerinin ve provizyon sorgu sonuçlarının ispat kuralı gereği alacağın varlığına karine teşkil ettiğini ve bu kapsamda ihtiyati haczin koşullarının oluştuğunun kabulü gerektiğini belirterek Mahkemece verilen kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: Talep, mevcut dava içerisinde, İİK’nun 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talep etmiş ise de, Mahkemece 09/03/2023 tarihli tensip ara kararı ile talep reddedilmiş olup davacı vekili bu seferde Mahkemenin 23/05/2023 tarihli celsesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olup Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu edilen ara kararın verildiği anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhinde 177.585,00 TL asıl alacak (Geçiş ücreti/para cezası) 40.889,91 TL işlemiş faiz ve 7.360,43 TL KDV olmak üzere toplam 225.835,34 TL üzerinden takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. 2004 sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartlarına 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır. Kanun, senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir Açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafından ihlalli geçişlere ilişkin listenin sunulduğu, buna göre İİK’nun 258. maddesinde yer verilen, kanaat getiren delillerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz talebinin reddi kararı yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2)İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/163 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 23/05/2023 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanununun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve İflas Kanununun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (dava değeri 225.835,34 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının, teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanununun 261. maddesi gereğince yetkili icra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13/07/2023