Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/75 E. 2023/247 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/75 Esas
KARAR NO: 2023/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/11/2022
NUMARASI: 2021/304 Esas, 2022/793 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İngiltere’de kurulmuş 40 yılı aşkın süredir hizmet veren bir banka olduğunu, müvekkili ile müflis banka arasındaki kontrogaranti kapsamında 3.340.000,00 ABD Doları, 41.412,93 Euro ve 39.791,61 Libya Dinarı alacağının bulunduğunu, alacaklar toplamının kur üzerinden değerinin 13.265.364,37 TL olduğunu, söz konusu alacağın masaya kaydı için başvuru yaptıklarını, iflas idaresince alacakların 9.890.365,50 TL’lik kısmının şarta bağlı olarak kabulüne, 168.978,11 TL’lik kısım yönünden ise kabulüne, 3.206.020,76 TL’lik kısmın ise reddine karar verildiğini, ret kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek reddedilen miktarın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa öncelikle usulden reddi gerektiğini, müvekkili bankanın faaliyet izninin kaldırıldığını, daha sonra TMSF tarafından açılan iflas davasında İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında müvekkili bankanın iflasına, iflasın 16/11/2017 tarih ve saat 15:28 itibariyle açılmasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin fon tarafından yerine getirildiğini, davacının, alacağının masaya kaydı için yaptığı başvurunun 9.890.365,50 TL’lik kısmının şarta bağlı olarak kabulüne, 168.978,11 TL’lik kısmının ise kabulüne karar verildiğini, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihinde geçerli olan TCMB döviz ve euro alış kuru üzerinden, alacağın TL’ye çevrilerek iflas masasına kaydının yapıldığını belirterek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ 2018/563 ESAS, 2018/1172 KARAR VE 22/11/2018 TARİHLİ KARARI İLE; İdari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
DAİREMİZİN 2019/1600 ESAS, 2020/64 KARAR VE 14/01/2020 TARİHLİ KARARI İLE: İlk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurularının reddine dair karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİNİN 2020/645 ESAS, 2020/1508 KARAR VE 04/03/2020 TARİHLİ KARARI İLE: Davalı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.İstanbul 6. İdare Mahkemesinde açılan davada Mahkemenin 19/01/2021 tarih ve 2021/55 Esas sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerine ait olduğu gerekçesiyle görevli Mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN 2021/82 ESAS, 2021/76 KARAR VE 01/03/2021 TARİHLİ KARARI İLE: Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/11/2018 tarihli ve 2018/563 Esas, 2018/1172 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına oy birliği ile kesin olarak karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 2021/304 ESAS, 2022/793 KARAR VE 03/11/2022 TARİHLİ KARARI İLE; TMSF Fon Kurulunun 10/05/2018 tarih 2018/260 numaralı kararı ile tüm yabancı para ve altın cinsinden hesaplara ilişkin alacak başvurularının değerlendirilmesinde müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihi itibari ile T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak TL’ye çevrilmesine ve sıra cetveline kayıt edilmesine karar verildiği, 5411 sayılı yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. Maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi , alacaklılar toplantısı iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmünün yer aldığı, diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldıralan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik’in, “İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, anılan düzenlemeler uyarınca TMSF’nin iflas idaresine ilişkin yetkileri kullanmasının mümkün olduğu, ancak kanunun verdiği bu yetkinin, TMSF’yi döviz cinsinden olan alacakların hangi tarihteki kur üzerinden sıra cetveline kayıt edileceği konusunda karar vermeye yetkili kılmadığı, iflas idaresine ait görevleri kullanan TMSF’nin kendisine kanun ile ayrıca bir yetki tanınmadığı sürece olağan iflas tasfiyelerinde geçerli tasfiye kurallarını uygulaması gerektiği, Yüksek Yargıtayın yerleşik kararlarına göre, iflas halinde döviz cinsinden olan alacakların iflas tarihinde geçerli TCMB efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre, davacı tarafın alacak kayıt talebine konu 2 adet yurt dışı teminat mektubu ve bunlardan doğan ücret ve komisyon alacağı tutarının toplamının 3.340.000,00 USD, 41.412,93 € ve 39.791,61 LYD olduğu, iflas tarihi itibari ile TCMB’nin belirlediği 1 USD efektif satış kurunun 3,8811 ₺ olduğu ve belirlenen bu kurdan davacının USD alacağı olan 3.340.000,00 USD’nin ₺ karşılığının 12.962.874,00 ₺ olduğu, iflas tarihi itibari ile TCMB’nin belirlediği 1 € efektif satış kurunun 4,5714 ₺ olduğu ve belirlenen bu kurdan davacının € alacağı olan 41.412,93 €’nun ₺ karşılığının 189.315,07 ₺ olduğu, iflas tarihi itibari ile TCMB’nin belirlediği 1 LYD efektif satış kurunun 2,2026 ₺ olduğu ve belirlenen bu kurdan davacının LYD alacağı olan 39.791,61 LYD’nin ₺ karşılığının 113.175,30 ₺ olduğu, buna göre toplam alacağının 13.265.364,37 ₺ olduğu, bu durumda davacının iflas idaresince kabul edilen tutarın (9.890.365,50 ₺ + 168.978,11 ₺’nin) 13.265.364,37 ₺’den mahsubu ile bakiye 3.206.020,76 ₺ alacak kayıt talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davacının iflas idaresince reddedilen 3.206.020,76 ₺’lik alacağının müflis … Bankası A.Ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince, davacının döviz cinsinden olan alacağının müflis bankanın iflasının açıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, TMSF Fon Kurulu’nun 10.05.2018 tarih, 2018/260 sayılı kararı gereğince davacının alacak kayıt talebinin, bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrildiğini, mezkur kararın dayanağının Sigortaya Tabi Mevduat Ve Katılım Fonları İle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelik olduğunu, ilk derece mahkemesi kararında ve bilirkişi raporunda Yönetmelik düzenlemesi ve emsal kararların gözetilmediğini ve bunlara aykırı karar verildiğini belirterek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 235. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. m). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235.maddede açıkça 223.maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK 223/3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. Somut davada, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … tasfiye sayılı dosyasında vermiş olduğu 09/07/2018 tarihli yazı cevabında, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında 16/11/2017 tarihinde iflasına karar verilen müflis … Bankası A.Ş.’nin sıra cetvelinin 01/06/2018 tarihinde … Gazetesinde, 04.06.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davacı tarafından iflas masasına 2810 kayıt numarası ile alacak kayıt başvurusunda bulunulduğu, davacının 3.340.000,00 ABD Doları (12.962.874,00 TL), 41.412,93 Euro (189.315,07 TL) ve 39.791,61 Libya Dinarı (113.175,30 TL) olmak üzere toplam 13.265.364,37 TL tutarındaki taliki şarta bağlı alacağının, iflas tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek yasal faizi ile birlikte taliki şarta bağlı olarak iflas masasına kaydedilmesi talebinde bulunduğu, iflas idaresince, sunulu evrak ve müflis banka kayıtları değerlendirilmek suretiyle alacağın 9.890.365,50 TL’lik kısmının şarta bağlı olarak kabulüne, 168.978,11 TL’lik kısmının kabulüne, 3.206.020,76 TL’lik kısmın reddine ve kabul edilen alacağın 4. sıraya kaydına karar verildiği, kararın tebliği için alacaklı tarafından masraf yatırıldığı, söz konusu alacağa ilişkin iflas idaresince verilen kabul-red kararının davacı vekiline 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/06/2018 tarihinde yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 20/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda, bankanın yasal olarak tutmak zorunda olduğu ticari defterlerin, TTK.66-72 maddesi ve VUK. 220-226 maddesine göre elektronik ortamda tutulan yasal defterlerinin beratlarının yasalara uygun şekilde alındığı, müflis … Bankasının gerek faaliyet izninin iptal edildiği 27.07.2016 ve gerekse iflasına karar verildiği 16.11.2017 tarihlerine göre davacının, müflis bankanın iflas masasına alacak olarak kaydı gereken alacaklarının, her iki tarihe göre efektif döviz satış kurları esas alınarak hesap edilmesi neticesinde davacının, müflis banka iflas masasına şarta bağlı alacak olarak kaydı gereken gayrinakit tutar ile nakit komisyon alacaklarının 22/07/2016 tarihi itibariyle esas alınan kura göre 10.472.802,96 TL; 16/11/2017 tarihi itibariyle esas alınan kura göre 13.265.364,37 TL olduğu bildirilmiştir. Müflis bankanın, BDDK’nın 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı kararı ile, 22/07/2016 tarihi itibariyle faaliyet izninin kaldırıldığı ve İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasından 16/11/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği sabit olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, iflas masasına kaydı talep edilen yabancı para cinsinden olan alacağın, hangi tarihteki TCMB kuru esas alınarak TL’ye çevrilmek suretiyle iflas masasına kaydedileceği ve buna göre iflas idaresinin ret kararına göre iflas masasına kaydı gereken bir alacak miktarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin 04/11/2021 tarihli ara kararı ile, TMSF Kurulu Başkanlığı’nın 10/05/2018 tarih, 2018/260 sayılı kararında, yabancı para cinsinden hesapların müflis .. Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırıldığı tarih itibari ile TL karşılığının sıra cetveline kaydedilmesine karar verildiği ve iflas idaresince anılan karar uyarınca işlem yapıldığı, somut olayda bu hususun uyuşmazlığa konu olduğu anlaşılmakla TMSF Kurulu Başkanlığı’na müzekkere yazılarak 10/05/2018 tarih 2018/260 sayılı kararın onaylı örneğinin gönderilmesi ile, anılan kararın kaldırılıp kaldırılmadığının, geçmiş yıllarda TMSF’ye devri yapılan başkaca bankalarla ilgili aynı yönde karar alınıp alınmadığının, karar alınmış ise iş bu kararların uygulanmasına ilişkin olarak yargı kararı olup olmadığının bildirilmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneğinin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu Hukuk İşleri Daire Başkanlığı 12/11/2021 tarihli cevabi yazısında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 106 ncı maddesinin verdiği yetki ve İcra ve İflas Kanununun 195 ve 198 inci maddesi hükümleri uyarınca; Müflis … Bankası A.Ş. alacaklarının sıra cetveline kaydı esnasında uygulanacak esasların 10.05.2018 tarihli ve 2018/260 sayılı Fon Kurulu kararı ile “Birinci Alacaklar Toplantısı” yerine kaim olmak üzere belirlendiği, Fon Kurulu kararında; TL alacakları ve döviz alacakları arasında yeknesaklığın sağlanması, iflasta eşitlik prensibi ve hakkaniyet ilkesi gereğince, tüm yabancı para ve altın cinsinden hesaplara ilişkin alacak başvurularının değerlendirilmesinde, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak TL’ye çevrilmesine ve sıra cetveline kaydedilmesine karar verildiği, söz konusu kararın uygulamasının halen devam ettiği, Fonun sıra cetveline kayıtta uygulanacak esasları belirlediği Fon Kurulu kararının gerek 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106 ncı maddesinin verdiği yetki, Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelik’in 6 ncı maddesi, gerekse İcra İflas Kanunu hükümlerine uygun olduğu, Fon Kurulu kararının iptali yönünde idari mahkemelerde açılmış olan davaların ise red ile neticelendiği bildirilmiştir. Sigortaya Tabi Mevduat Ve Katılım Fonları İle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları nezdinde bulunan tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonlarının sigortalanmasına ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tahsil edilecek sigorta primlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”; Yönetmeliğin 2. maddesinde “Bu Yönetmelik, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 63 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.”; Yönetmeliğin 6. maddesinde ise “(1)Sigorta kapsamında ödemeler (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Türk Lirası olarak yapılır. Döviz cinsinden hesapların (Değişik ibare:…) Türk Lirası karşılıkları, kredi kuruluşunun faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki Merkez Bankası döviz alış kurları esas alınarak belirlenir. (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Kıymetli maden cinsinden hesapların (Değişik ibare:…) Türk Lirası karşılıkları ise, kredi kuruluşunun faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki İstanbul Altın Borsası seans kapanış fiyatına ve Merkez Bankası döviz alış kurlarına göre belirlenir.” hükümleri yer almaktadır. Öte yandan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulu Başkanlığı’nın 10/05/2018 tarih ve 2018/260 sayılı kararında, yabancı para cinsinden hesaplara ilişkin alacak başvurularının, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibarıyla T.C. Merkez Bankası’nca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılıklarının sıra cetveline kaydedilmesine karar verildiği, söz konusu kararın uygulamasının halen devam ettiği anlaşılmıştır. Buna göre hem TMSF’nin sıra cetveline kayıtta uygulanacak esasları belirlediği Fon Kurulu kararı hem de yönetmelik hükümleri dikkate alındığında, tüm yabancı para cinsinden hesaplara ilişkin müflis bankanın iflas masasına yapılacak alacak başvuruları, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak TL’ye çevrilmesi neticesinde sıra cetveline kaydedilecektir. Somut olayda Mahkemece, iflas halinde, döviz cinsinden olan alacakların iflas tarihinde geçerli TCMB efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gerektiği kabulünden hareketle yapılan hesaplama uyarınca belirlenen tutarın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiş ise de söz konusu karar hem Fon Kurulu kararı hem de yönetmelik hükümlerinde belirlenen yabancı para cinsinden alacakların sıra cetveline kaydında uygulanacak esasların dikkate alınmaması sebebiyle hatalı olmuştur. Davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu yerindedir.Öte yandan davalı vekili, Mahkeme hükmünü, davacının yabancı para cinsinden alacak kayıt talebinin, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları esas alınıp TL’ye çevrilmesi neticesinde sıra cetveline kaydedilmesi gerektiğinden bahisle istinaf etmiş, iflas masasına kaydı gerekenden fazla miktarda alacağın masaya yazılmasına yönelik karar verildiği hususunu istinaf sebebi olarak ileri sürmemiştir. Öyleyse Mahkemece bilirkişi heyetinin, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarih itibariyle TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurları esas alınarak yaptığı hesabın dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, müflis bankanın iflas tarihinde geçerli TCMB efektif döviz satış kurlarına göre yapılan hesaba göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenlerle KABULÜNE, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/304 Esas, 2022/793 Karar ve 03/11/2022 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE,2-a)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davacının 413.459,35 TL’lik alacağının Müflis … Bankası A.Ş.’nin iflas masasına şarta bağlı olarak kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,b)Davacı tarafça yatırılan toplam 77,00 TL harç giderinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,c)Müflis şirket harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,d)Davacı tarafından yapılan 330,30 TL bozmadan önceki yargılama gideri (tebligat posta ücreti), 124,10 TL tebligat gideri ve 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.454,40 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre (%12,89 kabul, %87,11 ret) hesaplanan 831,97 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,e)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, f)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, g)Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, İstinaf Başvurusu Yönünden;3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı ile 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4 Davalı tarafından yapılan 72,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/03/2023