Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/716 E. 2023/760 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/716 Esas
KARAR NO: 2023/760
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2023
NUMARASI: 2022/24 Esas, 2023/172 Karar
DAVA: ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalıya ait işyerlerinde destek hizmetleri verdiğini ve tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesine göre Hazine tarafından karşılanan % 5 SSK priminin davalı tarafça haksız olarak hak edişlerinden kesildiğini, müvekkili şirketin yasanın aradığı tüm şartları sağladığını ve teşvik priminden yararlandığını, söz konusu teşvik primlerinin müvekkilinin hak edişinden kesilemeyeceğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının aynı alacağa ilişkin açtığı itirazın iptali davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, itirazın iptali davası halen derdest olduğundan, eldeki davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davadan önce arabuluculuk başvurusunun, davacıyı temsilen henüz mahkeme tarafından yetkilendirilmemiş kayyım tarafından yapıldığını, geçerli bir arabuluculuk başvurusu olmadığından davanın reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 26/08/2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, eldeki davanın ise 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 12/01/2022 tarihinde açıldığını, davacının düzenlediği faturaları herhangi bir kesinti yapmadan ödediklerini ve davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemeleri aldığını, sonradan eksik ödeme yapıldığı iddiasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; daha önce açılan davanın, itirazın iptali davası olması ve bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle derdestlik itirazının yerinde olmadığı, dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğunun yerine getirildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 22/01/2011 tarihli ihtarname ile feshedildiği, davacının eksik alacakları için 16/11/2011 tarihli fatura düzenlemesi nedeniyle feshi bu tarihte kabul ettiği, davanın ise bu tarihten 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 12/01/2022 tarihinde açıldığı, zamanaşımı süresi dolduktan sonra17/11/2011 tarihinde arabulucuya başvurulması nedeniyle, arabuluculuk sürecinin zamanaşımına etkisi olmadığı, daha önce başlatılan takibin dayanağının fatura olması, faturanın bu davanın konusu olmaması nedeniyle takip başlatılmasının da zamanaşımını kesmeyeceği gerekçesiyle davanının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; 7226 Sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesi uyarınca pandemi nedeniyle 13/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihi dahil bu tarihe kadar zamanaşımı süresinin durduğunu, mahkemenin durma süresini değerlendirmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince davacının hak edişlerinden yapılan kesintilerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Aynı alacağa ilişkin taraflar arasında daha önce açılmış itirazın iptali davasının bulunması karşısında işin esasının incelenebilmesi için öncelikli dava şartlarından olan derdestlik durumunun bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmiştir.Davacının aynı alacağa ilişkin 16/11/2011 tarihli fatura düzenleyerek 09/10/2015 tarihinde davalı aleyhine takip başlattığı ve takibe itiraz üzerine İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1042 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığı, anılan dosyada 12/09/2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği, davacının aynı nedenlerle ile aynı alacağın tahsili için açtığı eldeki davasının ise 12/01/2022 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davanın açılmamış sayılması kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar son bulur. Bu bağlamda davanın açılması ile doğmuş bulunan derdestlik durumu davanın açılmamış sayılması ile son bulur. Ancak yerel mahkemece ilk mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulup, kesinleşmemişse kesinleşmesinin sağlanması için taraflara süre verilip sonucunun beklenmesi de gereklidir. ( Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt III. sayfa 3004-3015 ve 2959-2960) Yargıtay HGK’nın 2018/19-1015 Esas, 2022/146 Karar sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Somut olayda, daha önce açılan itirazın iptali davası ile eldeki davanın tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olup, mahkemenin itirazın iptali ve alacak davasının aynı dava olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Bu durumda yukarıda belirtildiği üzere, açılmamış sayılmasına karar verilen ilk davanın kesinleşmesinin sağlanması için taraflara süre verilip sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, davacının aynı alacağa ilişkin 09/10/2015 tarihinde takip başlatması nedeniyle zamanaşımı süresinin kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı gözetildiğinde, dava tarihi itibarıyla 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3535/1.a.4 bendi gereğicen kabulü ile esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/24 Esas, 2023/172 Karar ve 13/03/2023 tarihli kararının HMK 353.1.a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/07/2023