Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/558 E. 2023/513 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/558 Esas
KARAR NO: 2023/513
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 01/03/2023
NUMARASI: 2022/949 Esas
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kesinleşen iş mahkemesi kararı uyarınca, işçilik alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, ancak davalının ödeme emri tebliğine rağmen ilama bağlı alacağını ödemediğini belirterek davalının İİK’nın 177. maddesi uyarınca iflasına ve İİK’nın 159 maddesi uyarınca davalı şirketin tüm malvarlığına teminatsız tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 05/01/202 tarihli ara kararı ile; borçlunun malvarlığına ilişkin defter tutulmasına karar verilmiş, davalı vekili karara itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesi 01/03/2023 tarihli kararı ile; davalı şirketin mallarının defterinin tutulmasına dair muhafaza tedbirinin kaldırılmasını gerektiren bir neden olmadığı gerekçesiyle davalının tedbire itirazının reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; defter tutmadan gayri bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan teminat alınması gerektiğini, davaya cevap verilmeden tensip zaptı ile defter tutulmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının hiçbir somut delile dayanmadan tedbir talep ettiğini, müvekkili şirketin faaliyetini sürdürdüğünü ve borca batık olmadığını, müvekkilinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla şirketin içini boşalttığı iddiasının doğru olmadığını belirterek defter tutulmasına ilişkin tedbire itirazın reddi kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 177. maddesi gereğince iflas talebine ilişkindir. Talep ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 159. madde gereğince muhafaza tedbir talebinin kabulü ile davalının malvarlığının defterinin tutulmasına dair tedbire itirazın reddine dair ara kararın istinaf istemidir. İcra ve İflas Kanunun 159. madde üst başlığı muhafaza tedbirleridir. Mahkemelerin verdiği muhafaza tedbirleri ile borçlunun malvarlığının dağılmasına engel olunarak geçici hukuki koruma sağlanır. Hukuk Muhakemeleri Kanununda, tedbiri alan organ bakımından ayrım yapmaksızın muhafaza tedbirlerini geçici hukuki koruma niteliğinde kabul etmiştir (m.406/2). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 406. madde üst başlığı “ Diğer geçici hukuki korumalar “dır. Maddede, mahkemece, gerekli hallerde, mal veya haklarla ilgili defter tutulmasına ya da mühürleme yapılmasına karar verilebileceği ve ikinci fıkrasında ise ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Mahkemenin hükmettiği muhafaza tedbirleri İcra ve İflas Kanunun çeşitli hükümlerinde düzenlenmiştir. Örneğin, iş bu davada olduğu gibi iflas davası açılması ya da iflas talebinde bulunulması ile alınacak muhafaza tedbirleridir (İİK m.159). Yasa koyucu tarafından, İflas davasının kişinin tüm malvarlığını ve geniş bir alacaklı kitlesini ilgilendirdiğinden İİK 159. maddesi ile mahkemeye alacaklıların yararı için zorunlu göreceği bütün muhafaza tedbirlerini alabilme olanağı tanımıştır. Bu tedbirler, borçlunun mallarının defterinin tutulması, borçlunun mallarını devretmemesi için muhafaza altına alınması, taşınmazların tapu kaydına tedbir şerhi verilmesi gibi tedbirlerdir. İİK‘nın 159. maddesinde iflas talebi üzerine mahkemenin alacaklıların menfaati için zaruri olan tedbirleri alacağı hükme bağlanmıştır. Alacaklıların bir kısmının zararına olsa bile tedbirler genellikle alacaklıların menfaatine ise verilmelidir. Belirtildiği üzere alacaklının iflas talebini alan mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için gerekli gördüğü muhafaza tedbirlerini emredebilir ( m.159). Bunun için alacaklının bir talepte bulunması şart değildir. Keza İİK 159. maddenin ilk cümlesi buna ilişkindir. Muhafaza tedbirlerine karar vermek zorunluluğu, yukarıda yer verildiği üzere maddenin ikinci cümlesinde borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi durumunda söz konusu olmaktadır. Somut yargılamada, muhafaza tedbiri alınmasına lüzum olup olmadığını takdir yetkisi yasa koyucu tarafından mahkemeye bırakılmış olup, mahkemece davalının mallarının defterlerinin tutulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan İİK’nın 159/2 fıkrası uyarınca defter tutulmasından başka bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan teminat alınması mümkün olduğundan, defter tutulması kararında teminat alınması gerektiği yönünde davalının istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/949 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 01/03/2023 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/05/2023