Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/495 E. 2023/551 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/495 Esas
KARAR NO: 2023/551
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2022
NUMARASI: 2022/673 Esas, 2022/990 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında yapılacak …’na katılım hususunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin 12.234,24 USD tutarındaki fuar katılım ücretini davalıya ödediğini, ancak pandemi gerekçesiyle fuarın 20-24 Eylül 2021 tarihine ertelendiğini, sonrasında fuar tarihinden on gün önce alınan tek taraflı bir karar ile fuarın 2022 yılı Mayıs ayına ertelendiğini, davalının gıda fuarı dahil bir kısım fuarları gerçekleştirmesine rağmen, tekstil fuarını ertelemesinin tamamen keyfi bir karar olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden beklenen yararı sağlayamadığını, yaşanan oyalama ve belirsizlik nedeniyle Bursa … Noterliğinin 07/10/2021 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini ve ödenen bedelin iadesini talep ettiklerini, sözleşme bedelinin iade edilmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkili şirketin iradesi dışında doğan mücbir sebep nedeniyle fuarın ertelendiğini, Covid-19 salgını nedeniyle yurtdışı katılımcıların fuara katılamamaları nedeniyle, katımcıların fuarın ertelenmesini talep ettiğini, salgın nedeniyle idarenin kararları gereği fuarın ertelendiğini, müvekkili şirketin fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini, Türk Lirası cinsinden ödenen fuar katılım ücretinin USD cinsinden iadesinin istenmesinin mümkün olmadığını ve talebin kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı alacaklının 12.234,24 USD asıl alacak ve 702,88 USD işlemiş faiz ve işleyecek yasal faiz talebinde bulunarak icra takibi başlattığı, takip talebinde yabancı para asıl alacağını ve işlemiş faizi Türk parasına çevirmediği ve Türk parası karşılığını göstermediği, bu durumun kanunun emredici İİK.nun 58/3. maddesi hükmüne aykırı olduğu, itirazın iptali davalarında usulüne ve kanuna uygun yapılmış bir icra takibinin olmasının dava şartı olduğu, ancak açıklanan nedenlerle icra takibinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; icra dairesinde fiziken takip açma döneminin sona erdiğini, takip talebini UYAP sisteminde hazırladıklarını, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının harca esas kıymet olarak gösterilmesinin tek amacının harcın doğru tutar üzerinden alınması olduğunu, yabancı para borcuna dair takip dosyası için harcın, takibin açıldığı gün efekti kur satışı üzerinden hesaplanarak sistem üzerinden alındığını, sistemden hazırlanan takip talebinde değişiklik yapılamayacağını, tamamen sistem üzerinden hazırlanan takip nedeniyle davanın usulden reddedilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki takip açıldıktan hemen sonra harca esas değerin gösterildiği takip talebinin icra müdürlüğüne sunulduğunu, ayrıca davalı heline maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, fuar katılım ücretinin iadesi için yapılan takibe itirazın istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirketin 12.234,24 USD asıl alacak ve 702,88 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.937,11 USD’nin tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresinde borca ve ferilerine itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yabanca para alacağının TL karşılığının gösterilmediği, bu nedenle usulüne uygun bir icra takibi yapılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir.İİK’nın 58/3 maddesine göre, icra takibinde, alacağın Türk parası ile tutarının, alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin gösterilmesi gerekir. Ancak uygulamada yabancı para alacağını gösteren ve ayrıca Türk Parası karşılığını belirten takip talepleri de geçerli kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla Yargıtay alacaklının yabancı para alacağını takip talebinde gösterdikten sonra tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Parası karşılığını talep etmesinin mümkün olduğu, harca esas miktarın belirlenmesi için takip talebinde Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği görüşündedir. Görüldüğü gibi Yargıtay yabancı para üzerinden takibin devamına karar verilebileceğini kabul etmektedir. Ancak yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emri İİK’nın 58/3 maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez (A. Değnekli, S. Kısa, İtirazın İptali Davaları, 2. Baskı, sh.165). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K. sayılı kararı). Nitekim Yargıtay 12. HD’nin 2023/1645 Esas, 2023/2312 Karar ve 2022/1249Esas, 2023/1307 Karar sayılı kararlarında hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Somut olayda, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır. Takip talebi ve ödeme emrinde 12.937,11 USD USD yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden, usulüne uygun bir icra takibi başlatıldığından söz edilemez. Bu nedenle mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Hernekadar davacı vekili, davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen, davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek hükmü istinaf etmişse de, ilk derece mahkemesinin 31/01/2023 tarihli ek kararı ile davalı lehine hükmedilen 16.000,00 TL nispi vekalet ücreti, 9.200,00 TL maktu vekalet ücreti olarak düzeltildiğinden ve ek karar istinaf edilmediğinden, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun incelenmesine gerek görülmemiştir. Açıklanan nedenleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/673 Esas, 2022/990 Karar ve 08/11/2022 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.18/05/2023