Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/494 E. 2023/477 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/494 Esas
KARAR NO: 2023/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2022
NUMARASI: 2021/954 Esas, 2022/813 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve Sağlık Personeli Görevlendirmesi hakkında sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince düzenlenen faturalara davalı tarafın itirazda bulunmadığını, ödemede yapmadığını, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BAKIRKÖY 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 13/09/2021 TARİH, 2021/777 ESAS VE 2021/208 KARAR SAYILI KARARI İLE; Davanın sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olduğu, her iki tarafında ticari şirket olduğu, Türk Ticaret Kanunun 16.maddesi gereğince ticari şirketin tacir sayılması için ticari işletme işletmesine gerek bulunmadığı, tacirin tüm iş ve işlemlerinin ticari olduğu, bu kapsamda davanın, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesi uyarınca nispi ticari dava olduğu anlaşıldığından HMK’nun 114/1-c, 115/1-2. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.İş bu karar, istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacı, alacağını kendi ticari defter ve kayıtları ile ispatladığı, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacı defterlerine göre alacağın sabit olduğu ve davacı defterlerinin sahibi lehine delil vasfında bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına ve alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; HMK’nın 342 ve devamı maddeleri gereğince yeterli delil incelemesi yapılmadığını, eksik bilirkişi raporu ile karar verildiğini iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; davacı, sözleşmeden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itiraz üzerine yasal süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, yukarıda da izah edildiği üzere, davalının defterlerini ibraz etmediği, davacının incelenen defterlerine göre de alacağın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili yine yukarıda özetlendiği şekilde, ilk derece mahkemesi kararına karşı herhangi bir gerekçe belirtmeden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı tarafından sunulan dilekçe, HMK’nın 342. maddesinde belirtilen istinaf dilekçesinde bulunması gereken diğer hususları içermese de, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıdığından HMK’nın 355 maddesi uyarınca gerekli inceleme yapılmıştır.HMK’nın 342/2-e bendi uyarınca istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesi gösterilir. Bununla birlikte aynı maddenin 3 fıkrası; “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” düzenlemesine; HMK’nın 355. maddesinde ise; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir (Yargıtay 12.HD’nin2019/16662 Karar sayılı kararı) Somut davada, davalının dilekçesinde istinaf nedenlerinin açıklanmadığı, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılıkta bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/954 Esas, 2022/813 Karar ve 19/09/2022 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının davalı tarafından peşin olarak yatırılan 533,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 354,00 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. ve 362.1.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/04/2023