Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/445 E. 2023/704 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/445 Esas
KARAR NO: 2023/704
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 01/02/2023
NUMARASI: 2021/596 Esas
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan
(İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 15/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Müdahil … Bankası vekili 30/12/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkili bankanın konkordato talep eden … San. Ve Tic. AŞ’den alacaklarının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını ve takibin kesinleştiğini, İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında taşınmazların tapu kaydına İİK’nın 150/c maddesi uyarınca satışa arz şerhinin işlendiğini, ancak borçlu şirket hakkında kesin mühlet verilmesi nedeniyle satış yapılamadığını, İİK’nın 295/2. fıkrası uyarınca konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmeyen rehinli malın satışına izin verilebileceğini, Kartal/İstanbul’da bulunan 4 adet 1+1 mesken niteliğindeki ipotekli taşınmazların konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılmasının öngörülmediğini, revize ön projede de, fabrika binası haricindeki ipotekli taşınmazların satılarak satış bedelinin alacaklı bankaların ipotekli kredi borçlarının ödenmesinde kullanılacağının belirtildiğini, borçlunun rehinli alacaklılar yönünden konkordato teklifinin bulunmadığını, bu nedenle de ipotekli taşınmazların satışına engel bulunmadığını belirterek Kartal’da bulunan 4 adet ipotekli taşınmazın icra dosyasından satışına izin verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK’nın 295/2. fıkrası gereğince rehinli malın satışına iznin aynı Yasanın 297. maddesine yapılan atıf nedeniyle cebri satışı değil, iradi satışı kapsadığı, aksinin kabulü halinde malın değerinin altında cebri icra ile satılmasının mümkün hale geleceği, bu nedenle müdahilin cebri satışa izin verilmesi talebinin yerinde görülmediği, ayrıca çekişmeli alacaklara ilişkin incelemede sona gelinmesi ve bu sürecin hemen ardından alacaklılar toplantısına başlanacak olması karşısında alacaklılar arasında eşitsizlik yaratmaması bakımından da talebin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle müdahilin rehinli malın satışına izin verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde müdahil banka vekili tarafından istinaf edilmiştir. Müdahil vekili istinaf nedenleri olarak; komiser heyetinin, ipotekli taşınmazların konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılmasının öngörülmediğini beyanla satışa izin konusunda olumlu görüş bildirdiğini, olumlu görüşe rağmen mahkemenin talebi reddettiğini, mahkemenin İİK’nın 295/2. fıkrası gereği rehinli malın satışının, cebri satışı kapsamadığına dair gerekçesinin dayanaksız olduğunu, sözkonusu maddenin sadece iradi satışa ilişkin olduğuna dair hüküm bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve ipotekli taşınmazların cebri icra dosyasından satışına izin verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, kesin mühlet kararı verilen borçlu şirket aleyhine başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, ipotekli taşınmazların satışına izin verilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, talep reddedilmiş, müdahil banka vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; konkortadota talep şirkete ait ipotekli taşınmazların paraya çevrilmesi için yapılan takipte, ipotekli taşınmazların satışına izin verilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.İİK’nın 150/d maddesi; “İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır.” hükmünü, İİK’nın 295. maddesi ise; “Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/3 md.) Şu kadar ki, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre satışına izin verilebilir. Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılır.” hükmünü düzenlemektedir. Mahkemece İİK’nın 295/2 fıkrasındaki satışa izin hususunun, cebri satışları kapsamadığı gerekçesiyle alacaklı bankanın ipotekli taşınmazların cebri satışına izin talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak anılan maddenin ilk fıkrasında rehinli malın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte satılamayacağı belirtilmesine rağmen, maddenin ikinci fıkrasında “şu kadar ki” ile başlayan cümle ile satışa izin verilebilecek haller düzenlendiğinden, satışa izin hususunun cebri satışları da kapsadığı kabul edilmelidir. İİK’nın 295. maddesinde yapılan atıf nedeniyle mahkeme izin öncesi İİK’nın 297/2. fıkrası gereğince konkordato komiserinin görüşüyle alacaklılar kurulunun muvafakatini almalıdır. 7327 Sayılı Yasa ile İİK’nın 297/2 fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca mahkeme alacaklılar kurulunun muvafakati olmadan satışa izin kararı veremez. Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar kuruluna Dair Yönetmeliğin 24/3 fıkrası gereğince, alacaklılar kurulu toplantıda hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Somut olayda, komiser heyeti ipotekli taşınmazların konkordato projesinde işletme tarafından kullanılmasının öngörülmediğini, ancak çekişmeli alacaklara ilişkin incelemede sona gelinmesi ve bu sürecin hemen ardından alacaklılar toplantısına başlanacak olmasının satışa izin talebinin değerlendirilmesinde nazara alınması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir. Ayrıca alacaklılar kurulunda yer alan üç alacaklı satışa izin hususunda olumlu görüş bildirmiş, diğer iki alacaklı ise olumsuz görüş bildirmiştir. Ancak rehinli taşınmazların satışını isteyen rehinli alacaklı bankanın da alacaklılar kurulunda rehinli alacaklıları temsilen satışa izin hususunda olumlu oy kullandığı görülmektedir. Müdahil bankanın, rehinli taşınmazın satışı hususunda kendi lehine oy kullanması, TMK’nın 2. maddesine uygun değildir. Bu nedenle müdahil bankanın oyu nisaba katılmadığında, alacaklılar kurulunun oy çokluğu ile satışa izin hususunda muvafakati sağlanmamıştır. Bu nedenle satışa izin talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğrudur. Ancak mahkemenin alacaklılar kurulunun muvafakatinin sağlanmadığı gerekçesiyle talebi reddetmesi gerekirken, İİK’nın 295/2 fıkrasındaki satışa iznin, cebri satışları kapsamadığı gerekçesiyle talebi reddetmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile müdahil banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile red kararın gerekçesinde hata edildiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talebin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Müdahil banka vekilinin istinaf başvurusunun kararın gerekçesi yönünden KABÜLÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/596 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 01/02/2023 tarihli ara kararının HMK.nın 353/1.b.2 bendi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Müdahil bankanın ipotekli taşınmazların satışına izin verilmesi talebinin REDDİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı müdahil banka tarafından peşin olarak yatırıldığından bakiye harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Müdahil banka tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b.2 bendi ile aynı kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.15/06/2023