Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/370 E. 2023/323 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/370 Esas
KARAR NO: 2023/323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2021/796 Esas, 2022/677 Karar
DAVA: KOOPERATİFE TASFİYE MEMURU ATANMASI
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; Kooperatifler Yasası’nın 81. maddesinin; -yapı kooperatiflerinin ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılacağı ve dağılacağı, yapı kullanma izninin alınmasından itibaren bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre ferdi münasebet işlerinin sonuçlandırılacağı- hükmünü düzenlediğini, davalı yapı kooperatifinin de konut yapımını tamamladığını ve 27/06/1999 tarihli genel kurulda kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, ancak halen tasfiye işlemlerinin tamamlanamadığını, bağımsız bölümlerin tapularının büyük kısmı hak sahiplerine devredilmişse de, yapımı tamamlanan üç adet bağımsız bölümün yasal bir yıllık sürede ferdileştirilemediğini ya da satılamadığını, site yönetimine ek olarak tasfiye halindeki kooperatif içinde aidat toplandığını, devri yapılmayan bağımsız bölümlerin bir kısım menfaatçilere peşkeş çekildiğini, bu nedenlerle kooperatifin haksız gelir elde edilen ve kooperatif üzerinde kalan dairelerin bedelsiz kullanıldığı bir yer haline geldiğini, yasada olağan genel kurul toplantısının üç yıl yapılmaması halinde kooperatifin kendiliğinden feshedilmiş olacağının düzenlendiği, davalı kooperatifin de yedi yıldır genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle kendiliğinden fesh olduğunu belirterek davalı kooperatifin tasfiyesine, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye memuru atanmasına, görevli tasfiye memurlarının azline, kooperatifin malvarlığının tesptine ve kooperatif üzerindeki malvarlığının hak sahiplerine ferdileştirmenin yapılmasına, bu mümkün olmazsa satılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacıların tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için tasfiye memuru atanması ve mevcut tasfiye memurlarının azlini talep ettiği, dava açıldıktan sonra davalı kooperatifin 13/11/2021 tarihinde yapmış olduğu genel kurul toplantısında kooperatifi temsil etmek üzere yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçtiği, bu bağlamda davalı kooperatifin temsili yönünden organ boşluğunun bulunmadığı, yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin tasfiye işlemlerini yürütebileceği, yeni yönetimin seçimine ilişkin karar iptal edilmediği sürece ilgililerin yönetim yetkisinin devam edeceği dikkate alınarak, konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığı karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; birçok talepte bulunmalarına rağmen mahkemece sadece tasfiye memuru atanması taleplerinin değerlendirildiğini, taleplerinin önemli bir kısma hakkında karar verilmediğini, karara dayanak yapılan genel kurul kararının iptali için açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, genel kurul toplantısının yapılabilmesi için kanuna uygun bir toplantı çağrısının bulunması gerektiğini, sözkonusu toplantıya çağrı yapacak muteber bir yönetim kurulu olmadığı gibi 1/10 ortaktan gelen bir toplantı çağrısı da olmadığına göre genel kurul kararının yoklukla malul olduğunu, bilirkişi raporu taraflarına tebliğ edilmeden hüküm kurulduğunu ve savunma haklarının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunda yeni yönetimin tescil ve ilan işlemlerinin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğine değinilmesine rağmen bu konuda araştırma yapılmadığını, dava açıldıktan sonra genel kurul kararı ile yeni yönetici atanmasının dava açmakta haklı olduklarını göstermesine rağmen aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı kooperatifin tasfiye işlemlerinin uzun yıllardır tamamlanamadığı ve kooperatifin 7 yıldır genel kurul toplantısı yapılmadığı gerekçesiyle tasfiye mamurlarının azli, yeni tasfiye memurlarının atanması ve kooperatifin fesih ve tasfiyesi ile kooperatifin malvarlığı tespit edilerek tasfiye işlemlerinin tamamlanmasına istemlerine ilişkindir.Mahkemece, yargılama sırasında yapılan genel kurulda yeni yönetim kurulu seçildiği ve yönetim kurulunun tasfiye işlemlerini yürütebileceği gerekçesiyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacılar vekili hükmü istinaf etmiştir.Davacının kooperatifin malvarlığı tespit edilerek tasfiye işlemlerinin tamamlanmasına yönelik talepleri yönünden, bu işlemlerin mahkeme tarafından değil, tasfiye memurlarınca yapılması gerektiğinden, bu talepler hakkında karar verilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.Ancak 6100 sayılı HMK’nun “esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esas hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Somut davada kooperatif tasfiye memurlarının azli ile tasfiye memuru atanması talep edilmiş, mahkemece, yargılama sırasında tasfiye halindeki kooperatife yeni yönetim kurulu seçildiği ve yöneticilerin tasfiye işlemlerine yürüteceği gerekçesiyle davasının konusuz kaldığından bahisle konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak karar gerekçesinde anılan madde uyarınca, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi isabetli olmamıştır. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacıların istinaf başvurusunun kabulüne yukarıda belirtildiği şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/796 Esas, 2022/677 Karar ve 29/06/2022 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazla yatırılan 1.324,20 TL istinaf başvuru harçlarının davacılara İADESİNE,5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi16/03/2023