Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/300 E. 2023/354 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/300 Esas
KARAR NO: 2023/354
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2022
NUMARASI: 2022/815 Esas, 2022/917 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Alacağından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıların müvekkili kooperatifin 292 nolu üyeleri olup Esenyurt ilçesi,… mevkii, … Ada nolu .. parsel numarasında yer alan arsa nitelikli taşınmaza 1/2 oranda malik olduklarını, yönetim kurulunun 14/06/2010 tarihli toplantısında “… parseldeki hissenin yarısını …’den devraldığından …’in ortaklığa kabulüne” karar verildiğini, davalı …’in 06/03/2012 tarihli genel kurul toplantısına katıldığını ve çeşitli aylara ilişkin aidat borcunu ifa ettiğini, dolayısıyla kendisinin üye olduğunu, davalıların 2014 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan kararlar gereğince belirlenen aidatları 2016 yılı Ağustos ayından beri ödemediğini, bu sebeplerle davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, 2016 Ağustos – 2018 Aralık ayları arasındaki aidat alacağı ile … ve … tesisat giderlerinin tahsili talepli ödeme emri gönderildiğini, davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek davalıların takibe itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar vekili cevabında özetle; müvekkillerinin kooperatif üyesi olmadıklarını, davacı kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine konu …, … altyapı alacağı ve kooperatif aidat alacağına yönelik olarak davacı tarafından daha önce davalılar hakkında 6.9.2017 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ilamsız icra takipleri başlatıldığını, bu takiplere itiraz edildiğini, davacının bu takipler hakkında itirazın iptali davası açması gerekirken yeniden ilamsız icra takibi başlattığını, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARI İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/391 Esas, 2021/650 Karar sayılı kararı ile; davacı koopertifin ikametgahının Esenyurt olduğundan kesin yetki kuralı nedeniyle davada yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KARAR İLAMI Kararın davalı … mirasçısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2022/517 Esas, 2022/853 Karar sayılı kararı ile; kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olup, bu yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olduğu, davacı kooperatifin merkezi Esenyurt/İstanbul olduğundan davada yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu nedenle mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı kooperatifin merkezi Esenyurt/İstanbul olduğundan kesin yetki kuralı gereği takipte de Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğu, ancak takibin yetkisiz İstanbul İstanbul İcra Dairesinde yapıldığı, bu nedenle itirazın iptali davasına konu geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalıların icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediğinden icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğini, bu nedenle yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, kooperatif genel gider ve ortaklık borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı kooperatifin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı/borçlular … ve … aleyhine, toplam 15.424,00 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davacı alacaklının İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. İlk olarak davanın açıldığı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı kooperatifin merkezi Esenyurt/İstanbul olduğundan davada yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, yetkisizlik ile dosyanın gönderildiği mahkemece yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. YHGK’nın 15.04.2015 tarih ve 2013/23-1758 E., 2015/1190 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HMK’nın 14. maddesine göre, tüzelkişiler ile ortakları arasındaki davalarda, tüzelkişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemelerinin kesin yetkili olduğu açıkça belirtilmiştir. İİK’nın 50. maddesinde ise, para veya teminat borcu için yapılan icra takibi hususunda (davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı hüküm altına alınmış olup öğretide ve uygulamada icra dairelerinin yetkisinin kesin yetki olmadığı kabul edilmiştir. (KURU, B.: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2.b., İstanbul 2013, s.179 ve YHGK., 24.04.2013 gün ve 2012/9-1435 E.,2013/569 K.) Bu açıklamalara ve anılan yasa maddelerine göre, kooperatif ile ortağı arasındaki alacağın tahsili için girişilen icra takipleri bakımından kesin yetki bulunmamakla birlikte kooperatif ile ortağı arasındaki davalarda kesin yetki kuralının geçerli olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 23. HD’nin 2015/6427 Esas, 2016/3930 Karar sayılı kararı) Somut olayda, icra takibi, İstanbul İcra Müdürlüğü’nde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Bu şekilde İstanbul İcra Dairesi’nin yetkisi kesinleşmiştir. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmadığından mahkemece, icra dairesinin (İİK’nın 50/2. maddesi yollaması ile) takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK’nın 14. maddesi uyarınca yetkili olup olmadığının incelenmesi artık yapılamaz. Bu durumda mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediğinden icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği gözetilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle özel dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/815 Esas, 2022/917 Karar ve 21/10/2022 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a.6 fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/03/2023