Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/232 E. 2023/194 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/232 Esas
KARAR NO: 2023/194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2017/931 Esas, 2022/136 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait iş yerinde yangın meydana geldiğini, davalılardan …’in ateş yakarak yangına sebebiyet verdiğini, bu sebeple zarardan sorumlu olduğunu, davalı …’in diğer davalı … Şirketinin çalışanı olduğunu, bu sebeple zarardan bu şirketinde sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin ise poliçe kapsamında 1.500.000,00 TL zarardan sorumlu olduğunu, ancak poliçe amacı dışında mali sorumluluk bedelinin 150.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek davalı sigortanında zararın 1.500.000,00 TL’sinden sorumlu olduğunun tespiti ile tespit edilen zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Anonim Şirketi vekili; belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, poliçede gösterilen teminatın tamamının talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … … vekili; yangının çıkış sebebinin tespit edilemediğini, stok kayıtları ile gerçek mal miktarlarının uyumlu olmadığını, zararın iddia edilen kadar büyük olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı… San. Tic. Ltd. Şti vekili; yangın raporunda ateş kaynağına rastlanılmadığını, zararın iddia edilen kadar büyük olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; yangının …’nın inşaat alanından topladığı atık çimento torbalarını yakması sonucu oluştuğuna dair net bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, yangın çıkış sebebinin tespit edilemediği, davalıların zararın meydana gelmesinde kusurlu oldukları ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; zarardan davalı … ve … Şirketinin sorumlu olduğunu, eksper raporuna göre yangının, sigortalı firma ile arka alandaki inşaat arasındaki boşlukta bulunan ahşap paletler ve boş çimento kağıtlarının bulunduğu noktada başladığının tespit edildiğini ve yangının binaya sirayet ettiğini, mahkemece alınan raporda eksper raporunun değerlendirilmediğini, zarar miktarının doğru tespit edilmediğini, müvekkilinin binayı ve içindeki emtiaları sigorta ettirdiğini, dolayısıyla emtianın sigorta kapsamı dışında olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; yangın sebebiyle uğranılan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının dava konusu iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İş bu karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde ayrıntılı bir şekilde hükmün kapsamı düzenlenmiş, hükmün hangi hususları kapsayacağı maddeler halinde ve açıkça belirtilmiştir. HMK.nun 297/1- c bendinde “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde gösterilmesi” gerektiğine yer verilmiştir. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak (m.33), hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. Hakim hükmün gerekçesini hazırlarken yargı kararlarından (içtihatlardan) ve bilimsel görüşlerden yararlanır (TMK m.1). Gerekçe çok önemli olduğundan, Anayasa’ya “bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı” hakkında açık hüküm konulmuştur (Anayasa m.141/3) (Prof.Dr.Baki Kuru, Prof.Dr.Ramazan Arslan, Prof. Dr.Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku 22. Baskı,sayfa 472). Somut davada yer alan mahkemenin gerekçeli kararında ise, davalı … … ve davalı … Oto İnş Sos Hiz Tur Nak San Tic Ltd Şti yönünden kusur değerlendirilmesi yapılarak davalıların yangının meydana gelmesinde kusurları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, iş yerini davalı … şirketine sigorta ettirdiğini, bu sebeple zararın poliçe kapsamında davalı … şirketi tarafından karşılanması gerektiğini belirterek bu davalıya yönelikte tazminat davası açmıştır. Ancak mahkemenin gerekçeli kararında davalı …yönünden davanın neden reddedildiğine dair herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmamıştır. Mahkeme kararının gerekçesinde, maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantıda ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde kararların doğruluğunun denetlenmesi mümkün olacaktır. Mahkemenin, belirtilen yasal düzenlemelerin aksine, davalı … yönünden gerekçesiz şekilde oluşturduğu karar usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- a-6. bendi de göz önünde bulundurarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne ve kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/931 Esas, 2022/136 Karar ve 22/02/2022 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/02/2023