Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/198 E. 2023/312 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/198 Esas
KARAR NO: 2023/312
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02/11/2022
NUMARASI: 2022/141 Esas, 2022/661 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava delikçesinde belirtilen davalıya ait araçların 04.09.2016-03.11.2017 tarihleri arasında geçiş ücreti ödemeksizin müvekkilinin işletmesinde bulunan köprü ve otoyol gişelerinden 503 adet ihlalli geçiş yaptığını, geçiş ücretlerinin tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresi Trabzon olduğundan yetkili icra dairesinin Trabzon İcra Daireleri olduğunu, yetkili Mahkemenin ise Trabzon Mahkemeleri olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, itirazın iptali davası kısmi olarak açılamayacağından hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ait HGS hesaplarında geçiş ücretlerini karşılayacak miktarda bakiye mevcut olmasına rağmen geçiş anında bu ücretin sistem tarafından çekilmediğini, müvekkili şirkete bir bildirim yapılmadığını, ticari faiz işletilmesi talebinin yerinde olmadığını, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınması gerektiğini, likit bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatına ilişkin şartların oluşmadığını belirterek davanın usulden, aksi halde esastan reddi ile, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davalı takip borçlusunun takip tarihindeki merkezinin Pendik/Maltepe (İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri yetki alanında kaldığı) olduğu, davacı takip alacaklısının (icra takip tarihi itibari ile) merkezinin Ankara olup takibin ise İstanbul İcra Müdürlüğü nezdinde başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından icra dairesinin yetkisine vâki itirazında yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak ayrıca belirtildiği, bu itibarla icra dairesinin yetkisine usulünce yapılmış itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle takip tarihi itibariyle yetkili icra müdürlüğünde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK’nun 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve sözleşmenin ifa edileceği yerin de İstanbul olması sebebiyle HMK’nun 10. maddesi uyarınca İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin de yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, ihlalli geçiş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacının, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında geçiş bedeli ile ceza tutarı toplamı 62.826,65 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine, takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.İİK’nın 50. maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Bilindiği üzere tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı HMK’nın m. 6/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş ve sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir.Somut olayda, davalı vekili, takipte ödeme emrine karşı, müvekkili şirketin adresinin İstanbul İli Maltepe İlçesi olduğundan İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğu ve özel yetki kuralları da söz konusu olmadığından icra takibinin yetkisiz icra dairelerinde başlatıldığından bahisle itiraz etmiştir. Davacı tarafın işlettiği otoyolun, geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10. maddesi uyarınca takipte, akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir. Sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı yer İstanbul olduğundan, davalının yetki itirazı yerinde değildir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/9621 Esas, 2018/2711 Karar; 2014/558 Esas, 2014/3249 Karar; 2016/7014 Esas, 2019/2747 Karar ve 2016/1937 Esas, 2016/2554 Karar, HGK’nın 2013/11-630 Esas ve 2014/332 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır.Açıklanan nedenlerle, Mahkemenin, işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermesi doğru olmadığından, HMK’nın 353/1.a.4 bendi uyarınca esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/141 Esas, 2022/661 Karar ve 02/11/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Dairemiz kararına uygun olarak ve işin esası ile ilgili yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE,6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1a-4.bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/03/2023