Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/169 E. 2023/258 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/169 Esas
KARAR NO: 2023/258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2021/301 Esas, 2022/1027 Karar
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/1902 Esas, 2019/1433 Karar sayılı ilamına dayalı alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine Yalova İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, icra emrinin tebliğine rağmen ödeme yapılmadığını, davalı şirketin malları üzerinde birçok haciz olduğunu, davalının ödemelerini tatil ettiğini ve ilama dayalı alacağı icra emrine rağmen ödemediğini belirterek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı müflis şirket iflas masası davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davalı şirket hakkında daha önce verilen iflas kararının kesinletiği, bir şirket hakkında ancak bir kez iflas kararı verilebileceği gerekçesiyle konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalı müflis şirket iflas idaresi vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; iflasın tekliği prensibi gereği bu davanın görülmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, mahkemenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle müflis şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, yargılama sonuçlandırılmadığından müflis şirketin sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 177 maddesine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket hakkında başka bir dosyada verilen iflas kararının kesinleştiği gerekçesiyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı müflis şirket iflas idaresi vekili hükmü istinaf etmiştir. Davacının Suudi Arabistan uyruklu olduğu görülmektedir. Yargıtay 9. HD’nin 2014/19280 Esas, 2014/26151 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; HMK’nun 84 ve devamı maddeleri, MÖHUK’nun 48 inci maddesi, 3 Ağustos 1929 tarihli Hicaz, Necit ve Mülhakatı Hükümeti İle Münakit Muhadaname ve Bunu Müsaddik Kanun’un 3 üncü maddesi ve Yüksek Yargıtay’ın konuya ilişkin kararları birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar Ülkemiz ile Suudi Arabistan arasında adli yardım sözleşmesi bulunmasa da Suudi Arabistan vatandaşlarının Türkiye’de ve Türk vatandaşlarının da Suudi Arabistan’da teminat gösterme mecburiyetinden muaf tutuldukları, bu nedenle davacının teminat gösterme mecburiyetinin varlığından söz edilemeyeceği anlaşıldığından, mahkemece teminat aranmaksızın işin esası hakkında karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacı, icra emri tebliğine rağmen ilama dayalı alacağın ödenmediğini ve davalı şirketin ödemelerini tatil ettiğini ileri sürerek 31/03/2021 tarihinde iflas davasını açmıştır. Ancak davalı şirketin başka bir dosyadan 30/03/2021 tarihinde iflasına karar verilmiş, karar 22/06/2022 tarihinde kesinleşmiştir. Buna göre eldeki iflas davasının açıldığı tarihte davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği anlaşılmaktadır. Davacı alacağının ilamlı takip yolu ile tahsili için takip başlatmıştır. İİK’nın 193. maddesine göre iflasın açılması ile müflis aleyhindeki takipler durur, kesinleşmesi ile takipler düşer. Davalı şirket hakkında başka bir dava dosyasından 30/03/2021 tarihinde iflas kararı verilmekle, davacının işbu iflas davasının açıldığı 31/03/2021 tarihinde iflas davasına esas takip düştüğünden, açılan davanın dayanağı kalmamıştır. Yargıtay 19. HD’nin 13/02/2001 tarih ve T. 256/1140 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece eldeki davadan sonra davalı hakkında başka bir dosyada iflas kararı verilmiş gibi konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/301 Esas, 2022/1027 Karar ve 20/10/2022 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 2-a)Davanın REDDİNE,b)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,c)Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,d)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,f)Davacı tarafından yatırılan iflas avansının davacıya İADESİNE,İstinaf Başvurusu Yönünden;3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,4-Davalı tarafından karşılanan 100,00 TL istinaf yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 671,90 TL istinaf başvuru harcı ve karar harcı olmak üzere toplam 771,90 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02/03/2023