Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1307 E. 2023/1281 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1307 Esas
KARAR NO: 2023/1281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ:06/09/2023
NUMARASI:2023/514 Esas
TALEP:İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ:23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın 01/04/2013 tarihli Genel Temizlik Hizmet Sözleşmesi ile davalı şirketten temizlik hizmeti aldığını, hizmet alımı kapsamında çalışan davalı personeli …’in müvekkili ve davalı aleyhine açtığı iş davasında, yıllık izin ve kıdem tazminatına hükmedildiğini, dava dışı işçinin karara istinaden müvekkili ve davalı aleyhine takip başlattığını, iş mahkemesi kararının istinaf incelemesinde kesinleşmesi üzerine müvekkilinin icra dosyasına 29.780,00 TL ödeme yaptığını, taraflar arasındaki hizmet alımı sözleşmesinin 14. maddesi uyarınca davalının kendi personelinin işçilik alacağından sorumlu olduğunu, ancak dava dışı işçiye ödenen rücuen tahsili için başlattıkları takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 06/09/2023 tarihli dilekçesi ile, davalının alacağı karşılayabilecek taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki haklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; haklılık durumu, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında mahkemeye getirecek delillerin sunulmasının yeterli olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve dava dışı işçinin başlattığı takipte yaptıkları ödeme dikkate alındığında, davalı şirketin borçlu olduğunun sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz konulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, işveren davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının yükleniciden tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava kapsamında ayrıca ihtiyati haciz talep edilmiştir. Mahkemece İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi“ şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, davacı işvereninin, dava dışı işçinin işçilik alacağının tahsili için başlattığı takipte ödeme yaptığı, ancak bu aşamada işçinin davalı yüklenici bünyesinde çalıştığı dönemin belli olmadığı gözetildiğinde alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edildiğinden söz edilemez. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanunda “alacağın yargılamayı gerektirmesi“ şeklinde bir koşul öngörülmediğinden, ilk derece mahkemesinin “alacağın yargılamayı gerektirdiği“ yönündeki gerekçesi doğru değilse de alacağının miktarının yaklaşık olarak ispat edilmesi koşulu sağlanmadığından, ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi yerindedir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi ara kararında hukuku aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/514 Esas ve 06/09/2023 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-/b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85TL harç davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/11/2023