Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1268 E. 2023/1133 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1268 Esas
KARAR NO: 2023/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 27/10/2022
NUMARASI: 2022/784 Esas
TALEP: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirkete ait araçların davacı şirketin işletmekte olduğu Yavuz Sultan Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu ‘ndan ödeme yapmadan ihlalli olarak geçtiği, bundan dolayı davacı şirketin alacağının tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalıya ait menkul, gayrimenkul ve 3. Kişilerde bulunan hak ve alacaklarının borca yetecek kısmı kadarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, Davacı/Alacaklı tarafından müvekkili şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davaya konu icra takibine yasal süresi içerisinde borca itiraz edilip takibin durdurulduğunu, müvekkil şirketin lojistik sektöründe iştigal etmekle birlikte adına kayıtlı araçların tamamında ogs/hgs cihazları bulunduğunu ve bahse konu hgs/ogs cihaz borçlarına ilişkin, ilgili banka … BANKASI A.Ş. nezdinde otomatik ödeme talimatı bulunduğunu, bu kapsamda müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkeme ara kararının davacıya tebliğ edilmediği istinafın yasal 2 haftalık süre içerisinde yapıldığı, harçların tamamlandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının geçiş ücretini ödemeden geçiş yaptığını, ilgili tutarı kanunun öngördüğü sürede yapmayarak temerrüde düştüğünü, zira davalının araçları ile müvekkilin işletme sahibi olduğu yolları ve köprüleri ücretini ödemeksizin kullandığının dava dilekçesi ekinde sunulan görüntü ve provizyon kayıtları ile de sabit olduğunu, delil niteliği olan tüm kayıtların dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, yerel mahkeme tarafından verilen, “Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi, yaklaşık ispat koşulunun oluşmaması nedeniyle davacı yanın ihtiyati haciz talebinin reddine” karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını, ihtiyati haciz kararının kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 258.maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir. 2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli, araç plakalarına dair ihlalli geçiş listesi sunulmuş, ihlalli geçişlere ilişkin görüntü ve provizyon kayıtlarının ise müvekkili kurumdan celbedilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davacı, 155.087,50 TL tutarlı ihlalli geçiş ve para cezası ve işlemiş faiz ve KDV tutarının tahsili amacı ile davalı hakkında 12.11.2021 tarihli ilamsız icra takibi başlatmıştır . Davalı, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davacı vekili ise, harca esas dava değeri 165.931,61 TL miktar için iş bu itirazın iptali davasını açtığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “ Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK ‘daki diğer şartlar mevcutsa İhtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Diğer yandan,İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “ alacağın yargılamayı gerektirmesi “ şeklinde bir koşul da kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat, İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı ,ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Somut talepte, yukarıda ifade edildiği üzere, geçiş listesi, araç plaka kayıtları, davalı borçlunun itirazında geçişlere itiraz etmeyip, araçlardaki OGS/HGS cihazlarının banka otomatik ödemesine tabi olduğu şeklinde ödeme itirazında bulunulduğu, ödemeye ilişkin bir belge sunulmadığı değerlendirildiğinde, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ,talebin yasada yer almayan gerekçe ile reddedilmiş olması isabetli görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, yasada ifade edilen kanaat getiren dellileri ibraz ettiği kabul edilerek, İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak davacının İhtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden kabulüne, karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1- Davacının, istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/784 Esas sayılı dosyasında verilen 27/10/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının İhtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b) İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun, menkul, gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( 165.931,61 TL harca esas dava değeri ) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine, c) İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7- Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/10/2020