Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1267 E. 2023/1314 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1267 Esas
KARAR NO: 2023/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2022
NUMARASI: 2020/502 Esas, 2022/172 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin birçok bankayla iş yapan bir ticaret şirketi olduğunu, müvekkilinin müflis bankada hesabının bulunduğunu, USD ve Euro olmak üzere toplam 3.054.638,59 TL alacağının olduğunu, iflas masasının alacağın 2.662.191,62 TL’sinin kabulüne karar verdiğini, bakiye 392.446,97 TL’lik talebin ise reddine karar verdiğini, ret kararının yerinde olmadığını belirterek müvekkilinin alacağının iflas tarihi itibariyle Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa öncelikle usülden reddi gerektiğini, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ‘nun 22.07.2016 tarihli ve 6947 sayılı kararı ile … Sigorta Fonunun 21.07.2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca … Bankası A.Ş ‘nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında … Sigorta Fonu tarafından açılan İflas davasında bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih saat 15.28 itibarıyla açılmasına, İflas tasfiyesinin fon tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, İflas tasfiyesinin İstanbul …İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası üzerinden TMSF tarafından önerilen ve icra hakimliğince atanan İflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının … kayıt numarasıyla alacak talebinde bulunduğunu, kayıt altına alındığını, davacı alacağının tespit edilen kısmının kabulüne karar verildiğini, fazla talebin ise reddedildiğini ve masa kararının usul yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/552 ESAS, 2018/723 KARAR VE 21/06/2018 TARİHLİ KARARI İLE; Davanın İstanbul 1., 2., 3. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzii edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/624 ESAS, 2018/1126 KARAR VE 15/11/2018 TARİHLİ KARARI İLE; Davaya bakma görevinin, adli yargıya ait olmayıp idari yargının görev alanında bulunduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu caiz olmadığından bahisle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
DAİREMİZİN 2019/1739 ESAS, 2019/1573 KARAR VE 19/09/2019 TARİHLİ KARARI İLE: İlk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmiştir.Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİNİN 2019/3330 ESAS, 2019/5480 KARAR VE 23/12/2019 TARİHLİ KARARI İLE: Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir. İstanbul 8. İdare Mahkemesinde açılan davada Mahkemenin 26/03/2020 tarih ve 2020/582 Esas sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerine ait olduğu gerekçesiyle görevli Mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN 2020/363 ESAS, 2020/454 KARAR VE 13/07/2020 TARİHLİ KARARI İLE: Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, İstanbul 8. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/11/2018 tarihli ve 2018/624 Esas, 2018/1126 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına oy birliği ile kesin olarak karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 2020/502 ESAS, 2022/172 KARAR VE 25/02/2022 TARİHLİ KARARI İLE; Davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı, yabancı para cinsinden olan mevduat alacağının, iflasın açıldığı tarihteki Merkez Bankası tarafından gösterge niteliğinde yayımlanan efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı şirketin, müflis bankanın iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihi itibarıyla, iflas tarihinde geçerli kurlar üzerinden müflisten olan alacakları toplamının 3.198.484,61 TL olduğu, iflas idaresince bu alacağın 2.662.191,62 TL’sinin kabul edilerek kaydının yapılmış olması nedeniyle iflas tarihi itibarıyla davacının 536.292,99 TL daha masaya kaydı gereken alacağı bulunduğu, ancak davacının, iflas idaresinden 3.054.638,59 TL talepte bulunduğu ve 392.443,97 TL için huzurdaki davayı açtığı, talebiyle bağlı olduğundan davacının davasının kabulü ile, iflas idaresince kabul edilen tutara (2.662.191,62 TL’ye) ilaveten reddedilen 392.443,97 TL’nin davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince, davacının alacak talebi hakkında, müflis bankanın iflasının açıldığı 16/11/2017 tarihli döviz satış kuru esas alınarak karar verildiğini, oysa müvekkili iflas idaresi tarafından dava konusu alacak kayıt talebi hakkında karar verilirken TMSF Fon Kurulunun 10/05/2018 tarih ve 2018/260 sayılı kararı gereğince müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihli TCMB USD/EURO alış kuru üzerinden hesaplama yapıldığını, redde konu farkın, hesaplamada esas alınan kur farkından kaynaklandığını, Fon Kurulu kararı dışında Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları ile … Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmeliğin 6. maddesinde de bu hususun belirtildiğini, anılan düzenlemenin faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşlarına yönelik özel bir düzenleme olması nedeniyle diğer genel düzenlemelerden öncelikle uygulanacağını, müvekkili iflas idaresinin vermiş olduğu alacak kayıt kabul kararının hukuka uygun olduğunu, müflis banka, yargı harçlarından muaf olsa da bu hususun yerel Mahkemece gözetilmeden karar verildiğini belirterek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK’nun 235. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olanalacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. Md). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut davada, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … tasfiye sayılı dosyasından verilen yazı cevabında, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında 16/11/2017 tarihinde iflasına karar verilen müflis … Bankası A.Ş.’nin sıra cetvelinin 01/06/2018 tarihinde … Gazetesinde, 04/06/2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davacı tarafından iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kayıt başvurusunda bulunulduğu, davacının 389.626 USD ve 340.082 EURO olmak üzere toplam 3.054.638,59 TL tutarındaki alacağın, iflas masasına kaydedilmesi talebinde bulunduğu, iflas idaresince, müflis banka kayıtlarında alacağın 2.662.191,62 TL olduğunun tespiti ile, bu miktar yönünden talebin kabul edilerek sıra cetvelinin 3/3 sırasına kaydına, bakiye 392.446,97 TL’lik talebin reddine karar verildiği, kararın tebliği için alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı, söz konusu alacağa ilişkin iflas idaresince verilen kabul-red kararının davacı vekiline 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise, son ilan tarihi olan 04/06/2018 tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde olarak 18/06/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından sunulan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin, müflis bankanın Beşyüzevler Şubesinin mevduat müşterisi olduğu ve bu şube nezdinde, bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarih olan 22.07.2016 itibarıyla 1 adet Türk Lirası (6.123,63 TL), 2 adet USD (toplamda 389.625,27 USD) ve 1 adet de EUR (340.081,95 EURO) birimleri üzerinden açılmış toplam 4 adet mevduat hesabı bulunduğu, bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihinden bankanın iflas tarihi olan 16/11/2017 tarihine kadarki dönem için yapılan faiz hesabında, USD cinsinden faizli tutarın toplam 403.188,56 USD; EURO cinsinden faizli tutarın toplam 352.603,58 EURO; TL cinsinden faizli tutarın toplam 7.087,00 TL ve sonuç olarak buna göre davacı şirketin, müflis bankanın iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihi itibarıyla, iflas tarihinde geçerli kurlar üzerinden, müflisten olan alacakları toplamının 3.198.484,61 TL olarak hesaplandığı, iflas idaresince bu alacağın 2.662.191,62 TL’sinin kabul edilerek kaydının yapılmış olması nedeniyle iflas tarihi itibarıyla davacı yanın 536.292,99 TL daha masaya kaydı gereken alacağı bulunduğu, ancak davacı yanın, iflas idaresinden tespit edilenden daha az olmak üzere 3.054.638,59 TL’lik talepte bulunduktan sonra 2.662.191,62 TL’sinin kabul edilmesi nedeniyle reddedilmiş olan 392.443,97 TL için huzurdaki davayı açtığından davacının talebiyle bağlı olduğu bildirilmiştir. Müflis bankanın, BDDK’nın 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı kararı ile, 22/07/2016 tarihi itibariyle faaliyet izninin kaldırıldığı ve İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasından 16/11/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği sabit olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, iflas masasına kaydı talep edilen yabancı para cinsinden olan alacağın, hangi tarihteki TCMB kuru esas alınarak TL’ye çevrilmek suretiyle iflas masasına kaydedileceği ve buna göre iflas idaresinin ret kararı uyarınca iflas masasına kaydı gereken bir alacak miktarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafın bahsettiği 2018/260 Karar numaralı ve 10/05/2018 tarihli … Sigorta Fonu Fon Kurulu kararında, TL alacakları ve döviz alacakları arasında yeknesaklığın sağlanması, iflasta eşitlik prensibi ve hakkaniyet ilkesi gereğince, tüm yabancı para alacak kayıt başvurularının değerlendirilmesinde, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihinden iflas tarihi olan 16/11/2017 tarihine kadar yabancı para ve altın cinsinden vadeli ve vadesiz hesaplara; müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanacak TL karşılıklarına yabancı para ve altın cinsinden vadeli hesaplara mevcut beş katılım bankasının 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek oranların ortalaması üzerinden (10,30) faiz hesaplanarak; yabancı para ve altın cinsinden vadesiz hesaplara ise yasal faiz uygulanarak sıra cetveline kaydedilmesi yönünde karar alınmıştır. Öte yandan Sigortaya Tabi Mevduat Ve Katılım Fonları İle … Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları nezdinde bulunan tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonlarının sigortalanmasına ve … Sigorta Fonu tarafından tahsil edilecek sigorta primlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”; Yönetmeliğin 2. maddesinde “Bu Yönetmelik, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 63 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.”; Yönetmeliğin 6. maddesinde ise “(1)Sigorta kapsamında ödemeler (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Türk Lirası olarak yapılır. Döviz cinsinden hesapların (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Türk Lirası karşılıkları, kredi kuruluşunun faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki Merkez Bankası döviz alış kurları esas alınarak belirlenir. (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Kıymetli maden cinsinden hesapların (Değişik ibare:RG-29/9/2011-28069) Türk Lirası karşılıkları ise, kredi kuruluşunun faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki … seans kapanış fiyatına ve Merkez Bankası döviz alış kurlarına göre belirlenir.” hükümleri yer almaktadır. Söz konusu yönetmelikte, yabancı para alacakları ile ilgili olarak Türk Lirası karşılıklarının kredi kuruluşunun faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki … Seans kapanış fiyatına ve Merkez Bankası döviz alış kurlarına göre belirleneceği açıkça belirtilmiş olup bu kapsamda kredi kuruluşlarının iflasına yönelik olarak yabancı para alacaklarına ilişkin masaya kayıt talebi aşamasında Türk Lirası karşılıkları özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin yer aldığı yönetmelik yukarıda açıkça yer verildiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereğince çıkarılmıştır. Yapılan açıklamalar uyarınca, hem TMSF’nin sıra cetveline kayıtta uygulanacak esasları belirlediği Fon Kurulu kararı hem yönetmelik hükümleri hem de yasal mevzuat dikkate alındığında, tüm yabancı para cinsinden hesaplara ilişkin müflis bankanın iflas masasına yapılacak alacak başvurularının, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak TL’ye çevrilmesi neticesinde sıra cetveline kaydedilmesi gerekirken somut olayda, Mahkemece, yabancı para cinsinden olan mevduat alacağının, iflasın açıldığı tarihteki Merkez Bankası tarafından gösterge niteliğinde yayımlanan efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek masaya kayıt ve kabulü gerektiğinden bahisle iflas idaresince kabul edilen tutara (2.662.191,62 TL’ye) ilaveten reddedilen 392.443,97 TL’nin davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne dair karar verilmesi hatalı olmuştur. Buna göre ise, davacının alacak kayıt başvurusu neticesinde, iflas idaresinin, kabul ettiği alacağa dair hesaplamanın, müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları esas alınarak yapıldığı dikkate alındığında yerinde olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen sebeplerle kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır. Dairemizin 2022/782 Esas 2022/836 Karar ve 2023/75 Esas 2023/247 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. Bu nedenle davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu yerindedir.Açıklanan nedenlerle ve özellikle kredi kuruluşu olan bankanın faaliyet izninin iflas tarihinden önce kaldırılmış olması ve faaliyet izninin kaldırılmasına dayanak olan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereğince çıkarılan yönetmelik hükmü kapsamında, faaliyet izninin kaldırıldığı tarih itibari ile döviz alış kuru üzerinden yapılan hesaplama sonucunda alacağın masaya kabulü isabetli olduğundan Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı usul ve yasaya uygun görülmemiş olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/502 Esas 2022/172 Karar ve 25/02/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının davasının REDDİNE, b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak karşılanan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 233,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, d)Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, e)Davalının yapmış olduğu 152,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,İstinaf Giderleri Yönünden 4-Davalı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,5-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-2.bendi gereğince kaldırılarak aynı yasanın 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/11/2023