Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/124 E. 2023/185 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/124 Esas
KARAR NO: 2023/185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/11/2021
NUMARASI: 2020/102 Esas, 2021/1211 Karar
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin yaptırdığı inşaatta şantiye şefi olarak çalıştığını, alacaklarının ödenmemesi üzerine … blok zemin kattaki yerin teklif edildiğini, teklifi kabul edip ayrıca 480.000,00 TL fark bedeli de ödeyerek konutu 2005 yılında teslim aldığını ve burayı kullanmaya başladığını, 2014 yılında emlak vergisi için başvurduğunda adına tapu kaydı bulunmadığı ancak arsa sahipleri ile emlak bildirimde bulunması gerektiği söylendiğini, davalı arsa sahibi …’in tapu devrini kabul etmediğini, diğer davalı kooperatif başkanı …’ün yeri müvekkiline satmasına rağmen adına tapu kaydı yapılmadığını belirterek davalı … adına olan 1/3 payın adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif vekili cevabında; davacının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatifin zemin katta dükkana dönüştürdüğü yerlerin herhangi bir üyeye tahsis edilmeden imal edildiğini, bu şekilde üye sayısından fazla yapılan bağımsız bölümlerin, kooperatifçe üyelik kaydı yapılmadan haricen üçüncü kişilere satıldığını, davacının da bu şekilde yer almış olabileceğini, arsa malikleri ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaatın yapıldığını, ancak iskan ruhsatı alınamadığını ve kat mülkiyetine geçilemediğini, bu nedenle üyelere veya haricen yer alanlara tapu devrinin yapılamadığını, taşınmazın tapu kaydında halen arsa vasfında olduğunu ve ifraz edilerek birden çok parsele ayrıldığını, tadilat projesi yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının kooperatif üyesi olmadığı, harici satış ile dükkanı kullanmaya başladığı, dükkanın bulunduğu taşınmazın arsa vasfında olduğu ve kooperatif adına tapu kaydının bulunmadığı, davalı kooperatife ait olmayan bir arsanın tapusunun iptali için açılan davada kooperatifin taraf olamayacağı, davalı …’ün kooperatif yöneticisi olması nedeniyle temsilciye husumet yöneltilemeyeceği, davacı ile davalı arsa maliki … arasında söz konusu yerin satışına dair satış sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, mahkemenin kararının hukuka aykırılığına yönelik herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karardan sonra davacı tarafından sunulan dilekçe, HMK’nın 342. maddesinde belirtilen istinaf dilekçesinde bulunması gereken diğer hususları içermese de, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıdığından HMK’nın 355 maddesi uyarınca gerekli inceleme yapılmıştır. HMK’nın 342/2-e bendi uyarınca istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesi gösterilir. Bununla birlikte aynı maddenin 3 fıkrası; “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” düzenlemesine; HMK’nın 355. maddesinde ise; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir (Yargıtay 12.HD’nin2019/16662 Karar sayılı kararı) Somut davada, davacının dilekçesinde istinaf nedenlerinin açıklanmadığı, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılıkta bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/102 Esas, 2021/1211 Karar ve 11/11/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/02/2023