Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/120 E. 2023/248 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/120 Esas
KARAR NO: 2023/248
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2020/301 Esas, 2022/268 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin, müflis şirkette, 11 yıl 9 ay 21 gün süre ile çalıştığını, davalı şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/907 Esas sayılı dosyasında ,19.09.2018 tarihinde iflasına karar verildiğini, kayıt talebinde bulunduklarını ve talebin ekine İİK 235 ve 223/3. madde kapsamında kararın tebliğ için posta pulu da eklendiğini, kararın 06.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, sürenin tebliğ tarihi ile başladığını, hak düşürücü süre içerisinde 19.03.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, Arabuluculuk Kanunun 16/f.2 .maddesi uyarınca arabuluculuk süreci boyunca hak düşürücü sürenin durduğunu, davanın sürecin sona erdiği tarih olan 16.04.2017 tarihinde açıldığını, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı düşünülse dahi 6325 sayılı Kanunun 16/f.2 bendi gereğince hak düşürücü sürenin süreç boyu durduğunun resen gözetilmesi gerektiğini, son tutanak aslının kargoda olduğunu, verilecek süre içinde sunulacağını belirterek eldeki dava ile, Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı iş davasına konu taleplerin tekrarı olmamak kaydıyla, iflasın açıldığı 19/09/2018 tarihinden önceki bir yıl içinde tahakkuk eden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, 12 aylık ödenmemiş ücret, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin, UBGT ücreti ve hafta tatili ücreti alacakarlının işlemiş ve işleyecek faizleri ile birlikte, İİK 206 uyarınca birinci sıraya alacak olarak kaydı taleplerinin iflas idaresince reddine karşı bu alacakların 1. sırada kayıt ve kabulü ile, bu kapsamda kalmayan diğer işçilik alacaklarının ise ilgili sıraya alacak olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın alacak kayıt talebinin iflas masasına 28 kayıt numarası ile kayıt edildiğini, müflis şirket hakkında Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı derdest davasının bulunması, iflas idaresinin yargılama konusu hakkında mahkemenin hüküm ve tasarrufunu etkileyecek şekilde karar verme hak ve yetkisinin bulunmaması, kesin belge ibraz edilmemesi ve alacağın yargılamayı gerektirmesi nedenleri ile talebin reddine karar verildiğini, idarenin red kararının usul ve esas yönünden uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ 17/07/2019 TARİH VE 2019/200 ESAS 2019/806 KARAR SAYILI KARARI İLE:Süresinde açılmayan davanın usülden reddine karar verilmiştir.DAİREMİZİN 09/07/2020 TARİH VE 2019/3473 ESAS 2020/1504 KARAR SAYILI KARARI İLE: Davacının kayıt kabul davasını, 17.04.2019 tarihinde açmış olmasına göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun kabulünün uygun düşeceğini ve davacının dava şartı olarak arabuluculuğa gitmiş olduğu göz önünde bulundurarak, arabuluculuğa ait son tutanağın aslı veya onaylanmış bir örneğinin 6325 sayılı yasanın 18/A -2. fıkrası gereğince davacı tarafça dosyaya ibrazı için bir haftalık kesin süre verilerek ve ibraz halinde ise işin esasının incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeye binaen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinde isabet görülmediğinden bahisle ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ 30/03/2022 TARİH VE 2020/301 ESAS 2022/268 KARAR SAYILI KARARI İLE: Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 esas sayılı dava dosyasında dava konusu edilen alacağın aynı işçilik alacaklarından kaynaklandığı ve derdest bulunduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İDM’nin kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti dışındaki bakımından verdiği karara bir itirazlarının olmadığını, ancak, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerine ilişkin davanın ilk olarak İDM nezdinde açıldığı olgusu göz ardı edilerek bu alacaklara ilişkin taleplerinin de derdestlik şartından reddinin hatalı olduğunu, 27/06/2018 tarihinde, ilk olarak Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı dosyasında 12 aylık ödenmemiş ücret, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin, UBGT ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edildiğini, 19/09/2018 tarihinde saat 17:31’den itibaren davalı şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/907 Esas sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, 17/04/2019 tarihinde eldeki dava açılarak, mevcut Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas (bozmadan sonra 2022/24 Esas) sayılı dosyasına konu taleplerinin yanında, davacının feshe bağlı işçilik alacakları olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarının da istenerek tüm işçilik alacaklarının masaya kayıt ve kabulünün talep edildiğini, kıdem, ihbar ve izin ücreti alacaklarının, Antalya 6. İş Mahkemesinin dosyasından 31/10/2019 tarihli ıslah işlemi ile talep edildiğini, oysa bu alacakların ıslah işleminden önce ilk kez 17/04/2019 tarihinde, dava açılmak suretiyle eldeki davaya konu edildiğini, dolayısıyla bu alacakların eldeki davaya konu edildiği 17/04/2019 tarihinde başka bir mahkeme önüne getirilip dava edilmiş olmadığını, bu alacaklar bakımından derdestlik dava şartının eldeki davada değil, olsa olsa Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı dosyasından görülen dava bakımından gerçekleşmediğinin düşünülebileceğini belirterek bu talepler bakımından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.İİK’nun 235. maddesinde, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret mahkemesinde dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiş olup somut olayda, Dairemizin 09/07/2020 tarih ve 2019/3473 Esas 2020/1504 Karar sayılı kararı ile davanın süresinde açıldığından bahisle ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davanın 27/06/2018 tarihinde açıldığı, ödenmeyen aylık maaş ve ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin hakkı alacağı taleplerinin dava konusu edildiği, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması üzerine düzenlenen 20/06/2018 tarihli arabulucu son tutanağında, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının arabuluculuk görüşmelerine konu edilmediği, davacı vekili tarafından sunulan 31/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu edilen kalemlerin değerleri artırılmış olup ayrıca dava dilekçesinde talep edilmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının da talep edilerek davanın tam olarak ıslah edildiğinin bildirildiği, eksik kalan peşin karar harcının 05.02.2020 tarihinde mahkemeler veznesine yatırıldığı, Mahkemenin 01/12/2020 tarih ve 2018/404 Esas 2020/566 Karar sayılı ilamı ile, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti yönünden davadan önce arabulucuya başvurulmadığından bahisle bu alacak kalemleri yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan 7036 sayılı yasanın 3. maddesi ve 6100 sayılı yasanın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, diğer alacak kalemlerine yönelik talebin kabulü ile, davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine dair karar verildiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 30/09/2021 tarih ve 2021/1980 Esas 2021/2259 Karar sayılı ilamı ile, ilk derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15/12/2021 tarih ve 2021/12351 Esas 2021/16471 Karar sayılı ilamı ile, davalı şirket hakkında eldeki dosyanın yargılaması devam ederken 19.09.2018 tarihinde iflas kararı verildiği anlaşılması sebebiyle davaya konu alacaklar bakımından kayıt kabul davası olarak devam edilmemesi hatalı olduğundan bahisle ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, bozmadan sonra yapılan yargılamada Mahkemenin 28/04/2022 tarih ve 2022/24 Esas 2022/264 Karar sayılı ilamı ile, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti yönünden davadan önce arabulucuya başvurulmadığından bahisle bu alacak kalemleri yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan 7036 sayılı yasanın 3. maddesi ve 6100 sayılı yasanın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, diğer alacak kalemlerine yönelik talebin ise iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece Antalya 6. İş Mahkemesinin 2018/404 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen alacakların aynı işçilik alacaklarından kaynaklandığından bahisle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup davacı vekilince, İDM’nin kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti dışındaki talepleri bakımından verdiği karara bir itirazlarının olmadığı belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretleri yönünden verilen karar istinaf edilmiştir. Dava şartları, bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için için gerekli olan şartlar olup, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında resen nazara alınmalıdır. HMK’nın 114/1-ı bendi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Burada önem arz eden husus daha önce açılmış bir davanın bulunması ve bu davaların aynı olmasıdır. Aynı dava, tarafları, dava sebebi ve talep sonuçları aynı olan davalardır (Yargıtay 11.HD 2019/5348 E, 2020/2524 K). Dava sebebi ise dava konusunun temelini oluşturan hayat olayları, yani maddi vakıalardır (Yargıtay HGK 2017/(22)9-1293 E, 2020/588 K). HMK’nın 114/1-ı hükmündeki derdestlik dava şartından bahsedebilmek için tarafları, talep sonucu ve dayanılan maddi vakıaların aynı olduğu ve halen görülmekte olan iki davanın bulunması zorunludur. Bu şartlardan birinin sağlanmaması halinde dava şartı yokluğundan bahsedilemez. Somut olayda, Antalya 6. İş Mahkemesinin 2022/24 Esas (eski 2018/404 Esas) sayılı davasının 27/06/2018 tarihinde açıldığı, dava dilekçesi ile talep edilmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davanın tam olarak ıslah edilmesine yönelik 31/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davaya dahil edildiği, işbu eldeki davanın ise 17/04/2019 tarihinde açılarak kıdem ve ihbar tazminatının ilk olarak bu dava ile talep edildiği gözetildiğinde bu talepler yönünden derdestlik durumunun söz konusu olmadığı, bu talepler yönünden derdestliğin ancak Antalya 6. İş Mahkemesinin 2022/24 Esas (eski 2018/404 Esas) sayılı davasında tartışılabileceği, bu açıdan ilk derece Mahkemesi kararının isabetli olmadığı, öte yandan yıllık ücretli izin alacağına ilişkin talebin Antalya 6. İş Mahkemesinin 2022/24 Esas (eski 2018/404 Esas) sayılı davasında talep edildiği, bu dava derdest iken ve henüz karar verilmemişken 17/04/2019 tarihinde açılan eldeki dava ile aynı talebin dava konusu edildiği, bu talep yönünden Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/04/2022 tarih (önceki karar tarihi 01/12/2020) ve 2022/24 Esas 2022/264 Karar sayılı ilamı ile verilen kararın iş bu eldeki dava dosyasının açılış tarihinden önce kesinleşmediği nazara alındığında bu talep yönünden derdestlik şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı vekili kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı dışında kalan diğer alacak kalemlerine yönelik Mahkemece tesis edilen karara bir itirazlarının olmadığını bildirmiştir. Sonuç olarak ilk derece Mahkemesince, istinaf talebine konu yıllık ücretli izin alacağı ile diğer alacak kalemleri bakımından verilen karar isabetli olup kıdem ve ihbar tazminatı yönünden verilen karar isabetli değildir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince yazılı olduğu şekilde, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri bakımından davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulü ile, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin esas bakımından incelenmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/301 Esas, 2022/268 Karar ve 30/03/2022 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a.6fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/03/2023