Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1138 E. 2023/949 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1138 Esas
KARAR NO: 2023/949
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2023
NUMARASI: 2017/610 Esas, 2023/664 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 03/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalısına ait fabrikada 07.08.2014 tarihinde yağan yağmurlar neticesinde 38 adet bobinde hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde toplam zararın 9.637 USD olarak tespit edildiğini, müvekkili şirketin, sigorta teminatına tekabül eden 2.409 USD’yi 19.09.2014 tarihinde sigortalısına ödediğini, fabrikadaki inşaat, mekanik ve teknik işleri yapan davalının hasarın meydana gelmesinden sorumlu olduğundan bahisle işbu zararı tazmin etme yükümlülüğü olduğunu belirterek Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, 2.409 USD alacağın ödeme tarihi olan 19.09.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun’nun 4/a maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; derdestlik ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, hasarın oluşmasında müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın derdestlik ve zamanaşımından aksi halde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece Mahkemesinin 2016/755 Esas 2017/135 Karar sayılı kararı ile, davanın derdestlik dava şartı sebebiyle reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili kararı istinaf etmiş olup bunun üzerine Dairemizin 2017/748 Esas 2017/916 Karar sayılı ilamı ile, istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece Mahkemesince verilen kararın hatalı olduğundan bahisle kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesince tekrardan yapılan yargılama neticesinde ise, açılan davanın kısmen kabulü ile, 319 USD alacağın ödeme tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiş olup davacı vekili istinafında, ilk derece mahkemesince verilen kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın tümden kabulünü; davalı vekili ise istinafında davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2023 yılı için kesinlik sınırı 17.830,00 TL olmuştur.HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir.Dava, sigorta tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı 2.409 USD’nin tazminini talep etmiş olup Mahkemece 319,00 USD’nin kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Buna göre dava değeri, dava tarihindeki USD kuru üzerinden harçlandırılan değer olduğundan ve 2.409 USD’nin dava tarihindeki TCMB efektif satış kuruna göre karşılığı 7.226,03 TL olduğundan ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş ise de davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen miktar belli olduğundan kararın hem davacı hem de davalı bakımından karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle ortada istinafı kabil bir kararın bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. ve 352. bentleri gereğince miktar yönünden ayrı ayrı REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı taraflarca peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. ve 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/10/2023