Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1123 E. 2023/1058 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1123 Esas
KARAR NO: 2023/1058
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/09/2023
NUMARASI: 2023/557 Esas
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirket tarafından ifa edilen temizlik işiyle ilgili, temizlenen kat başına belirlenen rakam olan 67.000,00′ er TL toplamda KDV dahil 204.000,00 TL’lik fatura kesildiğini, davalı şirketin ilgili faturayı iade ettiğini, davalı şirket tarafından temizlik işiyle ilgili 14/03/2023 tarihinde 20.000,00 TL, fatura tarihinden sonra 24/03/2023 tarihinde 12.560,00 TL ve 10/03/2023 tarihinde 25.000,00 TL olmak üzere toplamda 57.560,00 TL ödeme yapıldığını, ödenmeyen bakiye 147.058 TL ve 27.337,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 174.395,68 TL bedelin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, dava konusu olayın ayrıntılarına taraflar arasında imzalanan sözleşmeye, faturaya, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanan teslim tutanağına ve sair diğer hususlara bakıldığında olayda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu belirterek davalı borçlunun yedinde ve üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer haklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden istinafa konu karar verilmiş olup, davalı bu aşamada davaya ve ihtiyati haciz talebine karşı beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, Somut olayda, davacı vekili davalı borçlu şirketin alacak miktarı kadar mallarına ihtiyati haciz uygulanmasını talep etmiş ise de; ihtiyati haciz istemine konu talebin yargılamayı gerektirdiği ve davacının davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, hizmetin verilip verilmediği, bakiye alacak bulunup bulunmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği HMK. 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkeme ara kararının davacıya 11/09/2023 tarihinde tebliğ edildiği, istinafın yasal 2 haftalık süre içerisinde yapıldığı, harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura, müvekkile yapılan ödeme dekontları, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanan işin teslimine ilişkin tutanağın sunulduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini, vadesinin geldiğini, ihtiyati haciz verilmesine ilişkin koşulların bulunmasına rağmen talebin hukuka aykırı olarak reddine ilişkin verilen ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, mevcut dava içerisinde, İİK’nun 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talep etmiş, Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu edilen ara kararın verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartlarına 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkranın 2.cümlesinde alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Kanun, senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaate vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir.İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir.Açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, uyuşmazlık, taraflar arasındaki temizlik hizmet sözleşmesi gereğince davalıya verildiği iddia edilen hizmet bedeli bakiyesine yönelik takibe itirazın iptali talebinden kaynaklandığı, davacı dava dilekçesi ile birlikte taraflar arasında imzalanan sözleşme, fatura, müvekkiline yapılan ödemeleri gösteren banka dekontları, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanan işin teslimine ilişkin tutanağı sunarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, davalının, sunulan sözleşmede, iş bedeline ilişkin bölümde tahrifat yapıldığını savunup, sözleşmeye ve altındaki imzaya karşı çıkmadığı, sözleşmede davalı adına atılan imza ile işin tamamlanan bölümlerinin teslimine ilişkin sunulan tutanakta, davalı adına atılan imzanın aynı kişiye ait olduğunun görüldüğü, bu durumda yaklaşık ispat koşulunun bulunduğu, ilk derece mahkeme kararının yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı yönündeki kabulü ve bağlı olarak ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2)İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/557 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 06/09/2023 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanununun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve İflas Kanununun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (dava değeri 174.395,68-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının, teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanununun 261. maddesi gereğince yetkili icra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından bakiye harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19/10/2023