Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1115 E. 2023/973 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1115 Esas
KARAR NO: 2023/973
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 05/06/2023
NUMARASI: 2023/367 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait …, …,…,… ve … plakalı araçlar ile 26.04.2018-18.09.2018 tarihleri arasında ücret ödemeksizin 190 adet ihlalli geçiş yapıldığını, geçiş ücretinin tahsili amacıyla borçlu hakkında ilamsız takibe girişildiğini, itiraz üzerine takip durduğunu, davalının yetkiye, borca faize ve ferilerine ilişkin itirazları hukuki mesnetten yoksun olduğunu, yetki itirazının reddi gerektiğini, davacı şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araçların borca yetecek kısmının kaydına ihtiyati haciz konulması gerektiğini, BAM kararları doğrultusunda öncelikle teminatsız bir şekilde, aksi kanaatte olunması halinde alacak miktarının %15 oranında belirlenecek teminat karşılığında davalının menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki alacakları üzerine borca yetecek kısmına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında yapılan itirazın 59.974,01 TL üzerinden iptali ile takip talebinde gösterilen şartlarda devamına, davalı-borçlu tarafın İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 05/06/2023 tarihli ara kararı ile; ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, geçiş ihlallerinin olduğu bir kısım kayıtlar sunulmuş ise de; kaçak geçişlerin olup olmadığı, geçiş sırasında davalıya ait araçta hgs/ogs bakiyesi olup olmadığı, bakiye varsa tahsilat yapılıp yapılmadığı, tahsilat yapılmamış ise bu durumun bankadan mı yoksa davacının kullandığı hgs/ogs sistemden mi kaynaklandığı, bakiyenin belli bir limit altına düşmesi halinde otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, geçiş anında bakiye yetersiz kalırsa sonradan yapılan yükleme ile geçişten itibaren 15 gün içerisinde tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebi, tahsilat yapılmasına rağmen kaçak geçiş olarak sisteme geçmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacak miktarı belirlenebileceğinden, bu aşamada alacağın varlığı ve muaccel olduğu yaklaşık ispata yeterli olmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İhlalli geçişlere ait alacağın 15 günlük yasal ödeme süresi geçirildiğinden kanun hükmü gereği vadesinin geldiğini, dosyaya ibraz olunan ihlalli geçiş listesi ve DVD kayıtları ile yaklaşık ispat kuralı gereğinin yerine getirilmiş olduğunu, davalı şirketin hiçbir açıklama göstermeksizin likit borcunun ödemekten kaçındığını, davalıya ait aracın otoyolu kullandığı anlarda HGS/OGS hesaplarının müsait olmadığını, HGS/OGS hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalının sorumluluğunda olduğunu, yerel mahkeme kararında belirtilen HGS/OGS bakiyesinin kontrolünü davalının ispatlaması gerektiğini, dava konusu edilen icra takibine konu her ihlalli geçiş özelinde, davalı şirketin müvekkili şirketin işletme sahibi olduğu yollar ve köprüleri kullandığına ilişkin ihlalli geçiş görüntüleri ve buna ilişkin provizyon listesinin dosyaya sunulduğunu, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu belirterek Mahkemece verilen kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: Talep, mevcut dava içerisinde, İİK’nun 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talep etmiş, Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu edilen ara kararın verildiği anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhinde 57.555,75-TL asıl alacak (geçiş ücreti/para cezası) 3.242,59-TL işlemiş faiz, 583,67-TL olmak üzere toplam 61.382,01-TL Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir…. ” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. 2004 sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartlarına 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır. Kanun, senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaate vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafından ihlalli geçişlere ilişkin listenin sunulduğu, buna göre İİK’nun 258. maddesinde yer verilen, kanaat getiren delillerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz talebinin reddi kararı yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2)İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/367 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 05/06/2023 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanununun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve İflas Kanununun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (dava değeri 59.974,01-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının, teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanununun 261. maddesi gereğince yetkili icra dairesince infazına,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05/10/2023