Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/111 E. 2023/88 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/111 Esas
KARAR NO: 2023/88
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2015/787 Esas, 2018/1234 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin dava dışı borçlu … Mimarlık..AŞ aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarında icra takibi başlattığını, anılan icra takiplerinde borçlu şirketin davalı müflis … İnş, AŞ’den olan alacakları için İİK’nın 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müflis şirketin İİK’nın 89. maddesi uyarınca yapılan ihbarlara itiraz etmediği gibi menfi tespit davası da açmadığını, ancak alacakları kesinleşmesine rağmen müflis şirket iflas idaresinin, müflis şirketin takip borçlusu … Mimarlık..AŞ’ye borcu bulunmadığı gerekçesiyle alacağın masaya kaydı taleplerini reddettiğini belirterek 6.144.506,54 TL alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPDavalı müflis şirket iflas idaresi vekili cevabında; davacı şirketin müflis şirket ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, müflis şirketin iflasından önce müflis şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerine dayalı olarak, alacağın iflas masasına kaydının istenemeyeceğini, davacının alacağını borçlusu … Mimarlık..AŞ’den istemesi gerektiğini, kaldı ki müflis şirketin … Mimarlık..AŞ’ye borcu da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; dava dışı takip borçlusu … Mimarlık..AŞ aleyhine yapılan takipte, iflas tarihinden önce davalı müflis şirkete İİK’nın 89. maddesi hükmüne göre haciz ihbarnameleri gönderilmişse de, İİK’nın 193. maddesi kapsamında, bu alacağın iflas masasına kaydının mümkün olmadığı, İİK’nın 193. maddesi uyarınca borçlu hakkında iflasın açılması ile borçlu aleyhine yapılan takiplerin duracağı ve iflasın kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, somut olayda, İİK’nın 89. maddesi kapsamındaki işlemlerin de düşeceği, bu nedenle davacı alacağının masaya kayıt ve kabulü talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; bilirkişi raporunda, dava dışı takip borçlusu … Mimarlık.. AŞ’nin müvekkili şirkete borçlu olduğu, takip borçlusunun da davalı müflis şirketten alacağı bulunduğu ve takipte müflis şirkete çıkartılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediğinin tespit edildiğini, bu nedenle alacağın iflas masasına kaydı gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. İstanbul … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 25/02/2016 tarihli cevabı yazıda, İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/131 Esas sayılı dosyasından 11.07.2013 tarihinde iflasına karar verilen müflis … Anonim Şirketi’nin tasfiye işlemlerinin iflas idare memurları tarafından yürütüldüğü, davacının alacak kaydı sırasında tebliğ için gerekli masrafı 30,00 TL olarak dosyaya ödediği, iflas idare memurları tarafından alacağın tamamının reddedildiği, red kararının 14.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davanın tebliğden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir.İstinafa konu edilen uyuşmazlık; dava dışı takip borçlusu aleyhine başlatılan takipte üçüncü kişi konumunda bulunan müflis şirkete İİK’nın 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve haciz ihbarnamesine itiraz olunmaması halinde, takipten kaynaklı alacağın müflis şirket iflas masasına kaydının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı şirketin, iflas açılmadan önce müflis şirket aleyhine İİK’nın 89. maddesi hükmüne dayalı olarak feri takip başlattığı görülmektedir. İİK’nın 89. maddesi uyarınca üçüncü ihbarnameye karşı menfi tespit davası açılmaması halinde borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılacağı ve zimmetinde sayılan borcun ödemeye zorlanacağı belirtilmiştir. Ancak anılan düzenleme ile üçüncü şahıs, İİK’nın 89. maddesi kapsamında takip hukuku bakımından borçlu duruma gelmiş olur. Diğer taraftan İİK’nın 193 maddesinin ilk iki fıkrası; “İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer” hükmünü düzenlemektedir. Bu durumda davalı müflis şirket hakkında iflasın açılması ile haciz ihbarnamesi ile ilgili feri takipte duracağından ve iflasın kesinleşmesi ile bu takip düşeceğinden, İİK’nın 89. maddesi kapsamından takip hukuku yönünden kesinleşmiş olsa bile alacağın müflis şirket iflas masasına kaydı mümkün değildir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/787 Esas, 2018/1234 Karar ve 27/12/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafından yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere başkan …’ın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.26/01/2023
MUHALEFET ŞERHİ Davacı tarafından dava dışı borçlu … Mimarlık .. A.Ş aleyhine icra takibi yapıldığı, bu dosya üzerinden, dosya davalısı olan müflis … A.Ş’ne İcra İflas Kanunun 89.maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiği, davalının haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği, menfi tespit davası da açmadığı, akabinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, davacının, dava dışı … Mimarlık Anonim Şirketinden olan alacağının, İcra İflas Kanunun 89.maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen davalının iflas masasına kaydının yapılması için müracaatta bulunduğu, masanın talebi reddettiği, akabinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesi, İcra İflas Kanunun 193.maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte takiplerin duracağı ve iflasın kesinleşmesiyle takiplerin düşeceği, bu kapsamda İcra İflas Kanunun 89.maddesi kapsamında yapılan işlemlerinde düşeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. İcra İflas Kanunun 89.maddesi gereğince; borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacakları, alacaklının talebi üzerine haczedilebilir. Bu kapsamda borçluya İcra İflas Kanunun 89/1.maddesi gereğince birinci haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun birinci haciz ihbarnamesine, ihbarnamenin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde itiraz etme hakkı mevcuttur. Bu sürede, birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi durumunda borç zimmetinde sayılır. Birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderilir. İkinci haciz ihbarnamesi alan borçlunun yedi gün içerisinde itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı taktirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya elinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. Süresinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya malı teslim etmesi yahut bu süre içerisinde menfi tespit davası açması, aksi taktirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir. Ayrıca ikinci haciz ihbarnamesini alan borçlunun menfi tespit davası açma hakkı mevcuttur. Menfi tespit davasının açılmaması üzerine borcun, ihbarnameyi alan üçüncü kişinin zimmetinde sayılmış olması kesinleşir. Bu durumda, zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemek zorundadır. Ödenmez ise alacaklının talebi üzerine icra dairesi üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borca yetecek kadar malını haczeder, satar ve elde edilen para ile takip alacaklısının alacağını öder. Somut olayda; davalı şirket, kendisine gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği gibi menfi tespit davası da açmamıştır.Dolayısıyla zimmetinde sayılan borcu diğer bir ifade ile dava dışı … Mimarlık A.Ş.’nin davalı şirketten alacaklı olduğu miktarı davacının alacaklı olduğu icra dairesine ödemek zorundadır. Ödememesi halinde davacı, davalının zimmetinde sayılan borç kadar mallarını haczeder, satışını gerçekleştirebilir. Davalı şirketin iflas etmesi üzerine, davacı, dava dışı … Mimarlık A.Ş.’den olan alacağını, İcra İflas Kanunun 89.maddesi kapsamında kesinleşen miktar kadar masaya kaydını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; İcra İflas Kanunun 193.maddesi gereğince, iflas kararının kesinleşmesi ile takiplerin düşeceği, iflas tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı gerekçesiyle kayıt kabul davasının reddine karar vermiştir. Oysa ki, davacı tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi ve menfi tespit davası da açılmaması üzerine, davalı ancak haciz ihbarnameleri ile kesinleşen miktarı davacıya ödeyerek borcundan kurtulabilir. Davacı, dava dışı … Mimarlık Anonim Şirketinden olan ve İcra İflas Kanunun 89.maddesi kapsamında kesinleşen alacak miktarını davalıya karşı her türlü hukuki yol ile ileri sürebilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 08/05/1997 tarih, 4482 Esas 5343 Karar sayılı ilamında; İcra İflas Kanunun 89/3.maddesi gereğince mal yedinde borç zimmetinde sayılan kişiye ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ halinde üçüncü kişi süresinde menfi tespit davası açmadığı taktirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi için adı geçen şahsa muhtıra tebliğ edileceği, bu prosedür dışında başka işler yapılması mümkün olmasa da alacaklının haciz ihbarnamesi alana yönelik genel hükümlere göre haciz veya iflas yoluyla takip yapılabileceğine, takibe itiraz halinde itirazın kaldırılması ve iflas istenilmesi halinde mahkemece işin esasını inceleyeceğine karar vermiştir. ( Adnan Değnekli, İİK Şerhi, 2. Cilt, sayfa 2713.) Yine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 25/03/1982 tarih, 2298 Esas, 2365 Karar sayılı ilamında; birinci haciz ihbarının tebliğinden sonra ikinci ihtar çıkarılmadan borçlunun iflasına karar verilirse haciz tamamlanmış olup, para iflas masasına dahil olmaz, haciz ihbarnamesinin tebliği ile haczin tamamlanmış olacağına işaret edilmiştir. Muhalefet şerhinde ise 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce iflas kararı verilirse alacak iflas masasına verilir şeklinde tespit yapılmıştır. ( Adnan Değnekli, İİK Şerhi, 2. Cilt, sayfa 2743.) Yargıtay kararları ve yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere; haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen ve menfi tespit davası da açmayan üçüncü kişiye karşı alacaklı, gerektiğinde iflas takibi dahi yapabilir ve hatta 2298 esas sayılı Yargıtay ilamında belirtildiği gibi ikinci ihtar çıkarılmadan borçlunun iflasına karar verilirse haciz tamamlanmış olacağından para iflas masasına dahil olmadan doğrudan alacaklıya ödenir. Zira haciz ihbarnamesinin tebliği ile haczin tamamlanmış olduğuna işaret edilmiştir. Muhalefet şerhinde ise; 89/1 e göre gönderilen haciz ihbarnamesinden sonra iflas kararı verilirse alacağın iflas masasına gireceğine işaret edilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bu kararında, birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen borçlunun iflası halinde, haczedilen mal veya paranın iflas masasına girip girmeyeceğini tartışmıştır. Kararda ki çoğunluk görüşüne göre, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde haciz tamamlandığından haczedilen para iflas masasına dahil olmadan doğrudan İcra İflas Kanunun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilene ödenir. Muhalefet şerhinde ise; İcra İflas Kanunun 89/1.maddesi gereğince haciz ihbarının tebliğinden sonra ve 89/2.maddesi gereğince gönderilecek olan haciz ihbarının tebliğinden önce iflas kararı verilmesi halinde haciz ihbarnamesinde belirtilen alacağın iflas masasına gireceğine işaret edilmiştir. Somut olayda; davalı, birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmediği gibi ikinci haciz ihbarnamesine yönelik menfi tespit davası da açmamıştır. Bu durumda İcra İflas Kanunun 193.maddesinin yanlış yorumlanarak davalı hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi ile takiplerin düştüğü belirtilerek davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Takiplerin düşmesi ile haczin düşmesi birbirinden farklı olup aynı hukuki sonucu doğurmazlar. Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen, ayrıca menfi tespit davası da açmayan ve akabinde iflasına karar verilen davalı hakkında İcra İflas Kanunun 89.maddesi gereğince gönderilen haciz tamamlandığından davalının zimmetinde sayılan para veya malın iflas masasına dahil olması düşünülemez. Davacının talebi ile de bağlı kalınarak bu durumda kayıt kabul davasının esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun değildir. Haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen borçlunun iflası halinde, aleyhinde yapılan takiplerin düşmesi farklı bir hukuki müessese olup, iflasına karar verilmeden önce İcra İflas Kanunun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesinin hukuki sonuçları birbirinden farklıdır. Haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde, ihbarnameyi gönderen lehine kazanılmış hak doğmaktadır. Bu hak; iflasına karar verilen, haciz ihbarnamesini alan bu şirketin, borcunu ancak davacıya ödenekle borcundan kurtulabilir ve davacı bu miktardaki alacağını her zaman iflasına karar verilen davalıdan talep edebilir. Davalının iflası halinde bu sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Davacının, haciz ihbarnamesine kesinleşen miktar kadarını masaya yazdırmasında ve dava açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Yukarıda da ifade ediliği gibi davalı, borcunu dava dışı … Mimarlık A.Ş.’ye ödeyerek borcundan kurtulamaz. Borcunu ancak davacıya ödeyerek borcundan kurtulacağına göre davacınında dava açmakta hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu doğrultuda ilk derece mahkemesince dosyadaki delil durumu değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Bu sebeple çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.