Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1087 E. 2023/1063 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1087 Esas
KARAR NO: 2023/1063
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2023
NUMARASI: 2020/785 Esas, 2023/602 Karar
DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, davalı sigorta şirketi ile … A.Ş. arasında düzenlenen sigorta poliçelerine istinaden, boru hatlarında meydana gelen hasarlarda ekspertiz işlemlerini yaptığını, bu kapsamda müvekkili şirkete davaya konu hasar dosyalarına ilişkin ekspertiz raporlarını hazırlama görevi verildiğini, raporların muntazam düzenlenip teslimle ücrete hak kazanıldığını, talep ettikleri ekspertiz ücretinin işin niteliğine ve taraflar arasında uygulanan emsal ücretlendirmeye uygun olduğunu, ancak davalının yedi adet hasar dosyasına ilişkin ekspertiz ücretini ödemediğini, ödenmeyen ekspertiz ücretleri ile ilgili olarak davalı sigorta şirketine gönderilen faturaların iade edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen yedi adet fatura tutarı olan 270.549,05 TL asıl alacak üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı tarafından takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında herhangi bir ekspertiz sözleşmesi ve yazışma dahi bulunmadığını, takip konusu faturaları iade ettiklerini, müvekkili şirketin ekspertiz görevlendirmesi yapmadığını, görevlendirmenin sigortalı ve broker tarafından yapıldığını, görevlendirilen eksperlerin tamamının ücretlerinin aynı skala ve performans değerlendirilmesi kapsamında tespit edildiğini, bu haliyle davacının ücret talebinin fahiş olduğunu, ekspertizin hasarın teminat kapsamında olup olmadığını değerlendirmediği ve eksik sigorta bulunup bulunmadığını incelemediğini, sigortalı …’ın sunduğu talep icmalini olduğu gibi raporuna işlediğini ve bu tutarın ödenmesi gereken tazminat miktarı olduğunu kabul ettiğini, oysa müvekkili şirket tarafından yapılan değerlendirmede birçok dosyada hasarın teminat kapsamında kalmadığı, bazılarında eksik sigorta bulunduğu, bir kısmında ise hasar miktarının poliçe teminatına giren kısmının daha düşük kaldığı hususlarının tespit edildiğini, taraflar arasında ekspertiz hizmet sözleşmesi bulunduğu kabul edilse dahi edimlerini gereği gibi yerine getirmeyen ve üstelik müvekkilini riske atan davacının talep hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 10/12/2020 tarihli kararı ile; taraflar arasında işin bedeline dair mutabakat bulunmaması nedeni ile mahkemece tespit edilen değerin ticari hayata ve piyasa şartlarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 133.329,00 TL asıl alacak yönünden davalının takibe itirazının iptaline, davacının icra tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KARAR İLAMI Dairemizin 2018/551 Esas, 2020/2135 Karar sayılı kararı ile; “Kararın incelenmesinden, tarafların iddia ve savunmaları, hangi delillere dayanıldığı, hangi delilin diğerine neden üstün tutulduğu gibi gerekçelere ve diğer olması gereken hususlara yeterince veya hiç yer verilmediği, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delil değerlendirmesi yapılmadığı gibi, usulü itirazlarında açıklanıp değerlendirilmemiş olduğu” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 13/06/2023 tarihli kararı ile; davacının iddia ettiği ekspertiz hizmetlerini verdiği, bunun karşılığında davalı tarafından yapılacak ödemeye hak kazandığı, her ne kadar ekspertiz ücret tarifesi bulunsa da, yapılan işin mahiyetine göre ekspertiz ücretinin taraflar arasında belirlenerek uygulanacağı, davacının talep ettiği ekspertiz hizmet bedellerinin davalı şirket tarafından evvelce mutabık kalınarak ödenen ücretlerle birebir aynı olduğu, İstanbul 18 ATM dava dosyası içinde var olan ekspertiz ücret taleplerinde de saat ücreti olarak 550,00 USD alınarak hesaplama yapıldığı, bu nedenle davacının takip tarihi itibarıyla 270.549,05 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; taraflar arasında ekspertiz sözleşmesi bulunmadığını, davacının müvekkili sigorta şirketi tarafından görevlendirilmediğini, herhangi bir tarifeye dayanmadan bilirkişi raporunda belirtilen tutarın kabul edilemeyeceğini, tarife olmadan ve tamamen genel teamüllere göre belirlenen ücret likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, ekspertiz hizmet ücretinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının yedi adet faturaya dayalı olarak toplam 270.549,05 TL alacağın tahsili için davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davacının hak düşürücü süre içinde davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamını talep ettiği görülmektedir. Mahkemece, davacının ekspertiz hizmetlerini verdiği, ekspertiz hizmet bedellerinin davalı şirket tarafından evvelce mutabık kalınarak ödenen ücretlerle birebir aynı olduğu, ayrıca onanan emsal dosyadaki saat ücretinin de aynı olduğu gerekçesiyle davalının takibe itirazının iptaline ve asıl alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. Uyuşmazlık; davacının davalıya ekspertiz hizmeti verip vermediği, verilmişse istenen ücretin fahiş olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan 16/12/2015 tarihli raporda; davacı defterlerine göre takip konusu faturalardan dolayı davacının davalıdan 270.549,05 TL alacaklı bulunduğu, anılan faturaların davalı defterlerine kaydedilmeden davacıya iade edildiği, davacının ekspertiz hizmeti kapsamında borcunu ifa ettiği, sözkonusu ekspertiz hizmeti olağanüstü şartlarda ve ekstra nitelikte olmakla birlikte, istenen saat ücretinin fahiş olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda; genel sigorta uygulamalarında, eksper raporunun kapsam, içerik, zorluk ve süresine bağlı olarak karşılıklı olarak rapor bazında eksper ücretinin tayin edildiği, davacının talep ettiği ekspertiz ücretinin fahiş olup, sigorta teamülleri çerçevesinde ekspertiz ücretinin KDV dahil 133.329,00 TL hesaplandığı belirtilmiştir. Ayrı bilirkişilerden alınan 31/05/2023 tarihli raporda; İstanbul taraflar arasında görülen 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/687 Esas sayılı dosyasında ekspertiz ücretinin saat başı 550 USD olduğu tespit edilerek davanın kabul edildiği, buna göre davacının takip tarihi itibarıyla yedi adet faturadan kaynaklı 270.549,05 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalı taraf, taraflar arasında sözleşme bulunmadığını savunmuşsa da; davaya konu hasar dosyaları için davalı sigorta şirketi tarafından davacı şirketi eksperinin görevlendirildiği, eksperin … istasyonlarında ve hasar yerlerinde yaptığı inceleme sonucunda rapor tanzim ederek ekspertiz raporlarını teslim ettiği, buna göre taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve davacının bu kapsamda ekspertiz raporu düzenleyip davalıya teslim ederek edimini ifa ettiği anlaşıldığından, davalının savunması yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan taraflar arasında görülen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/687 Esas sayılı dosyasında alınan raporda, ekspertiz ücreti saat başı 550 USD olarak tespit edilmiş, mahkemece bu ücretin piyasa şartlarına ve taraflarca daha önce mutabık kalınıp ödenen ücretlere uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Sözkonusu karar Yargıtay denetiminden geçerek onanmıştır. Ayrıca davaya konu hasarların terör örgütünün sabotajlarından kaynaklanan hasarlar olduğu ve olağan (kasko hırsızlık, yangın, makine gibi) standart hasarlardan olmadığı, bu nedenle zor şartlarda ve iki dilde hazırlanan raporların teknik bilgi, birikim ve deneyim gerektirdiği, bu tür raporlara davacının kendi olağan ekspertiz işlerindeki ücretlendirme skalalarının uygulanma imkanı olmadığı, daha önce yapılan ekpertiz raporlarına ait aynı ücretlerin davalı tarafından ödendiği gözetildiğinde, istenen ekspertiz ücretinin piyasa rayiçlerine uygun olup, davalının ücrete yönelik istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir.Bunun yanında, takip konusu alacağın fatura ile belirlendiği ve davalının borç tutarını tayin ve tahkik etmesinin mümkün olduğu gözetildiğinde, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin ve 2020/785 Esas, 2023/602 Karar ve 13/06/2023 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85-TL harçtan davalı tarafından peşin olarak karşılanan toplam 4.620,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.350,45 TL harcın davalıya iadesine, 3-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/10/2023